Dünyadaki futbol toplarının neredeyse yüzde 70'i Pakistan'da el işçiliğiyle üretiliyor

Topların dikişleri çoğunlukla kadın işçiler tarafından yapılıyor

Dünyada her yıl 40 milyon futbol topu satılıyor (Reuters)
Dünyada her yıl 40 milyon futbol topu satılıyor (Reuters)
TT

Dünyadaki futbol toplarının neredeyse yüzde 70'i Pakistan'da el işçiliğiyle üretiliyor

Dünyada her yıl 40 milyon futbol topu satılıyor (Reuters)
Dünyada her yıl 40 milyon futbol topu satılıyor (Reuters)

Dünyadaki futbol toplarının yüzde 70'e yakını Pakistan'da, büyük oranda el işçiliği kullanılarak üretiliyor.
Pencap eyaletine bağlı Sialkot şehrindeki fabrika, 20 Kasım'da Katar'da başlayan Dünya Kupası'nda kullanılan Adidas marka resmi topların üretiminden de sorumlu.
Ülkenin önde gelen sanayi bölgelerinden biri olan şehirde yer alan fabrikada yaklaşık 60 bin kişi çalışıyor. Bu da şehir nüfusunun neredeyse yüzde 8'ine denk geliyor.
1000 civarı fabrikanın yer aldığı şehirdeki imalathanede üretilen topların yüzde 80'inde el işçiliği kullanıyor. Bu şekilde dikişlenen toplar, makinada üretilenlere kıyasla daha dayanıklı ve daha yüksek aerodinamik dengeye sahip.
Anwar Khawaja Industries adlı fabrikada çalışan ve dikiş işlemlerinden sorumlu işçiler, hazırladıkları top başına 160 Pakistan Rupisi (yaklaşık 13,5 TL) alıyor.
Günde üç topun dikişini tamamlayan bir işçi, ayda 9 bin 600 Pakistan Rupisi (yaklaşık 800 TL) kazanıyor. Bloomberg'ün aktardığına göre şehirde geçimi sağlayacak aylık maaş miktarıysa 20 bin Pakistan Rupisi (yaklaşık 1670 TL) civarında.
İmalathanede topların dikişlerini genellikle kadın işçiler yapıyor. Sabahtan fabrikaya gelen kadınlar, iki topun dikişini tamamladığında eve gidip çocukları için yemek hazırladıktan sonra öğlen işe devam ediyor.
Erkek işçilerse genellikle kalite kontrol ya da malzeme üretimi bölümlerinde çalışıyor.
Bloomberg'ün haberinde, 1997'de çalışma kanunları yürürlüğe girmeden önce fabrikada 5 yaşındaki çocukların bile ailelerinin yanında çalıştığı belirtildi.
Fabrikada en ucuz topların üretiminde Çin'den, yüksek kalite toplardaysa Güney Kore'den gelen malzemeler kullanılıyor. Alman futbol ligi Bundesliga ya da diğer Avrupa liglerine gönderilecek toplardaysa Japonya'da üretilen malzemelerden faydalanılıyor.
İmalathaneden çıkan ve el işçiliğiyle üretilmiş standart bir futbol topunda 20 altıgen ve 12 beşgen parça, 690 dikişle birbirine tutturuluyor. Tamamlanan toplar, FIFA standartlarına uygun olması için sıkı testlerden geçiyor.

Independent Türkçe, Bloomberg



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe