MASAK: FTX sorumlusu Sam Bankman-Fried ve ilgililerin varlıklarına el konuldu

Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) inceleme başlattığı kripto para borsası FTX hakkında açılan soruşturma sonucunda, şirket sorumlusu Sam Bankman-Fried ve diğer ilgililerin mal varlıklarına el konuldu.

AA
AA
TT

MASAK: FTX sorumlusu Sam Bankman-Fried ve ilgililerin varlıklarına el konuldu

AA
AA

MASAK'ın internet sitesinden, FTX.com ticari unvanıyla faaliyet gösteren kripto varlık alım satım platformuna ilişkin açıklama yapıldı.
FTX.com ticari unvanıyla faaliyet gösteren küresel kripto varlık alım satım platformunun ilişkili olduğu gerçek ve tüzel kişilere inceleme başlatıldığı hatırlatılan açıklamada, söz konusu ilişkili kişi ve kurumların bankalar, elektronik para kuruluşları, kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve benzer yükümlüler nezdindeki hesaplarına yapılan işlemlerin, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'un ilgili maddesi kapsamında askıya alındığı anımsatıldı.
Konuyla ilgili olarak MASAK Başkanlığınca devam eden incelemeler neticesinde bu aşamada, müşteri emanetlerinin usulüne uygun olarak muhafaza edilmediği, gerçeğe aykırı iş ve işlemlerle müşteri emanetlerinin başkaca kişi veya kişiler uhdesine geçirildiği veya yurt dışına çıkarıldığı, müşterilere gerçekte olmayan kripto varlıkların aldırılıp sattırıldığı, olağan bir piyasa işleyişine aykırı bir biçimde piyasalardaki arz ve talebin fiktif bir biçimde yönetildiği hususlarına yönelik kuvvetli suç şüphesine ulaşıldığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Başkanlığımızca, FTX.com'un ülkemizde ilişkili olduğu gerçek ve tüzel kişileri doğrudan veya dolaylı olarak kontrolü altına bulunduran Samuel Benjamin Bankman-Frıed adlı şahıs başta olmak üzere diğer başkaca kişiler hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan çeşitli öncül suçlar ve 282'nci maddesinde yer alan suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan soruşturma başlatılması ve şüpheli mal varlıklarına, 5549 sayılı Kanunun 17'nci maddesi kapsamında el koyulması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulmuştur. Anılan başvurumuz neticesinde, şüpheliler hakkında adli soruşturma açılmış ve şüphelilerin mal varlıklarına el koyma tedbiri uygulanmıştır."



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”