Merkez Bankası politika faizini yüzde 9'a indirdi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 10,50'den yüzde 9'a çekti.

AA
AA
TT

Merkez Bankası politika faizini yüzde 9'a indirdi

AA
AA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu, politika faizinin yüzde 10,50'den yüzde 9'a indirilmesine karar verdi.
Kuruldan yapılan duyuruda, jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğü belirtilerek, gelecek döneme ilişkin küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiği ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmelerinin yaygınlaştığı kaydedildi.
Duyuruda, Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkilerinin azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğiliminin sürdüğü aktarılarak, şunlar kaydedildi:
"Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları yüksek enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar.
Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artarak devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir."
Duyuruda, 2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gerçekleştiğine değinilerek, "Yılın ikinci yarısına dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir." ifadeleri kullanıldı.
İmalat sanayisi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkilerinin daha belirgin hale geldiği belirtilen duyuruda, şu değerlendirmelere yer verildi:
"İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır.
Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve ilave tedbirleri devreye alacaktır. Uygulanacak politikalar aralık ayında açıklanacak olan 2023 Yılı Para ve Kur Politikası metninde kapsamlı olarak ilan edilecektir."

Güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam ediyor
Duyuruda, enflasyonda gözlenen yükselişte, jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şoklarının etkili olmaya devam ettiği bildirildi.
Kurulun, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördüğü belirtilen duyuruda, "Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Duyuruda, bu çerçevede kurulun politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar verdiği kaydedilerek, "Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiş, ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar vermiştir." değerlendirmesine yer verildi.
Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme sürecinin devam ettiği aktarılan duyuruda, şunlara vurgu yapıldı:
"Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır."
Duyuruda, kurulun kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği, PPK toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi



Dünya Bankası: Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki altyapı yatırımlarında toparlanma sürüyor

AA
AA
TT

Dünya Bankası: Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki altyapı yatırımlarında toparlanma sürüyor

AA
AA

Banka, altyapı yatırımlarına özel sektör katılımına ilişkin 2022 yıllık raporunu yayımladı.
Raporda, altyapı yatırımlarına özel sektör katılım taahhütlerinin, 2022'de, bir önceki yıla kıyasla yüzde 23 artarak 263 projeyle 91,7 milyar dolara ulaştığı bildirildi.
Toplam proje sayısının hala pandemi öncesi seviyelerin altında olduğuna dikkat çekilen raporda, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki altyapı yatırımlarının 2022'de toparlanmaya devam ettiği kaydedildi.
Raporda, eğilimler genel bir toparlanmaya işaret ederken yatırımların 5 ülkede yoğunlaştığı, Çin, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Vietnam'ın 68,3 milyar dolarlık yatırım aldığı ve bunun küresel toplamın yüzde 75'ine denk olduğu aktarıldı.

Avrupa ve Orta Asya'da özel altyapı yatırımları son 10 yılın en düşük seviyesinde
Yatırımların da bölgeler arasında dengesiz olduğuna işaret edilen raporda, altyapı yatırımlarına özel sektör katılım taahhütlerinin son beş yıllık ortalamaya göre Latin Amerika ve Karayipler'de yüzde 16, Doğu Asya ve Pasifik'te ise yüzde 17 arttığı belirtildi.
Raporda, Güney Asya'nın da 2022'de 13,9 milyar dolarlık özel sektör yatırımı aldığı, bunun son 10 yılın en yüksek seviyesi ve toplam taahhütlerin yüzde 15'inden fazlası olduğu kaydedildi.
Avrupa ve Orta Asya'da ise son 10 yılın en düşük özel yatırım taahhütlerinin görüldüğü belirtilen raporda, bunun temel olarak Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaştan kaynaklandığı aktarıldı.
Raporda, Sahra Altı Afrika'da da yatırımlarda son 5 yıllık ortalamaya göre yüzde 15'lik düşüş görüldüğü, bununla birlikte bölgede özel altyapı yatırımı olan proje ve ülke sayısının son 10 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleştiği bildirildi.

Ulaşım sektörü toparlanmaya öncülük etmeye devam etti
Dünya Bankasının raporunda, ulaşım sektörünün diğer sektörleri önemli ölçüde geride bırakarak 2022'de sürdürülebilir toparlanmaya öncülük etmeyi sürdürdüğü aktarıldı.
Raporda, 85 projede 66,2 milyar dolarlık yatırımla ulaşım sektörünün, toplam özel altyapı yatırımlarının yüzde 68'ini oluşturduğu kaydedildi.
Enerji sektörünün de 2022'de yüzde 21 artışla 25,9 milyar dolara ulaşan özel altyapı yatırımlarıyla önemli bir pay elde ettiği belirtilen raporda, yatırımların giderek daha fazla çevresel olarak sürdürülebilir seçeneklere odaklandığı, yeni enerji projelerinin yüzde 85'inin yenilenebilir enerjiye yönelik olduğu belirtildi.