Rus askerlerin anne ve eşlerinden Kremlin’e tepki

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yedek askerler için bir askeri eğitim merkezine yaptığı ziyarette bir askerle konuşuyor (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yedek askerler için bir askeri eğitim merkezine yaptığı ziyarette bir askerle konuşuyor (AP)
TT

Rus askerlerin anne ve eşlerinden Kremlin’e tepki

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yedek askerler için bir askeri eğitim merkezine yaptığı ziyarette bir askerle konuşuyor (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yedek askerler için bir askeri eğitim merkezine yaptığı ziyarette bir askerle konuşuyor (AP)

Kremlin, yakın zamanda Ukrayna’da savaşmak için silah altına alınan Rus askerlerin anne ve eşlerinin öfkesiyle karşı karşıya kaldı.
Bu kadınlar, yetkilileri çocukları ve eşlerini ‘günah keçisi’ olarak ‘ön saflara sürmek’ için kullanmakla suçluyor.
Bloomberg’in haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 21 Eylül’de Ukrayna’daki savaşa katılmak üzere 300 bin yedeğin çağrılması emrini vermesinin ardından yetersiz eğitim aldıkları ve savaşa hazırlıklarının eksik olması konusunda endişeli olan eşler ve anneler öfkelendi.
Çok sayıda Rus askeri yolsuzluktan, kötü muameleden ve orduda yasadışı gözaltından şikayet etti ve aileleri Putin’den müdahale etmesini istedi.
Yakın zamanda harekete geçen bir grup anne ve asker eşleri, en az 15 bölgede protesto gösterisi düzenledi.
Bu protestoları haber yapan az sayıdaki bağımsız haber kaynağından biri olan Verstka’nın topladığı verilere göre, en büyük seferberlikler Ukrayna sınırına yakın yerlerde gerçekleşti.
Protestolarda kadınların talepleri genellikle politik değil ve askerlerin yeterli eğitim ve donanıma sahip olmalarını ve iyi muamele görmelerini sağlamaya odaklanıyor.
Rusya devlet televizyonu, sosyal medyada geniş çapta dolaşan fotoğraf ve videolarının yer aldığı protestolara çok az ilgi gösterdi.
Verstka’nın 9 Kasım’da yayınladığı bir videoda, seferber edilen askerlerden birinin eşi konuşarak, “Bölük komutanı, Ukrayna’nın doğusundaki Luhansk’da ateş altında kaldıktan sonra 200 kişiden yalnızca 30’unun güvenli bir yere vardığını açıkladı” dedi.
Protestolara tanık olan bölgelerin yöneticileri bir dizi kadınla görüşerek, onlara eşleri ve çocuklarına yardım sözü verdi.
Rusya Devlet Başkanı da, seferberlik konusundaki endişelerini gidermek için bu hafta onlarla özel bir toplantı yapmayı planlıyor.
Siyaset bilimci ve Berlin’deki Robert Bosch Akademisi üyesi Ekaterina Schulmann, “Bu insanlar savaşı durdurmak istemiyor, askerlerin koşullarını iyileştirmek istiyorlar. Bu nedenle yetkililerin onları görmezden gelmesi veya bu protestoları gerçekleştirmek için ‘yabancılardan para aldıkları’ yönünde suçlamaları daha zor” dedi.
Kamuoyu yoklamaları, Rusya’nın savaş alanında verdiği kayıplar ve savaşın ilk aylarında kontrol ettiği geniş toprakları terk etmesinden sonra Rus vatandaşlarının savaşa desteğinin son zamanlarda azaldığını gösteriyor.
Yarım milyon kadar Rus’un ülkeden göç etmesini tetikleyen seferberliğin duyurulması ülkede kaygıyı artırdı.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”