Mısır Tedarik Bakanlığı’ndan pirinç arzına ilişkin ‘caydırıcı prosedürler’ uyarısı

Vatandaşlara pirinci tekelleştirenleri ihbar etmeleri çağrısı yapıldı.

Bakanlar Kurulu, pirinci stratejik bir ürün olarak ele almak üzere toplantı düzenledi. (Hükümet)
Bakanlar Kurulu, pirinci stratejik bir ürün olarak ele almak üzere toplantı düzenledi. (Hükümet)
TT

Mısır Tedarik Bakanlığı’ndan pirinç arzına ilişkin ‘caydırıcı prosedürler’ uyarısı

Bakanlar Kurulu, pirinci stratejik bir ürün olarak ele almak üzere toplantı düzenledi. (Hükümet)
Bakanlar Kurulu, pirinci stratejik bir ürün olarak ele almak üzere toplantı düzenledi. (Hükümet)

Mısırlı yetkililer, ülkede pirinç tartışmasının yeniden gündeme gelmesini, ‘pirinçlerin piyasadan çekilmesine yönelik bazı uygulamalara’ bağladı. Mısır Tedarik Bakanlığı dün, çiftçilerin pirinç arz taahhütlerini yerine getirmemeleri durumunda ‘caydırıcı prosedürler’ uygulama uyarısı yaptı. Bakanlık aynı zamanda, Mısır vatandaşlarının temel tüketim ürünlerinden olan pirinci ‘tekelleştirenlerin ihbar edilmesi’ için vatandaşlara çağrıda bulundu.
Gözlemcilere göre Mısır’da piyasalar geçtiğimiz birkaç günde, Tedarik Bakanlığı tarafından fiyatların belirlenmiş olmasına rağmen fiyatların yükselmesine neden olacak bir krize sahne oldu. Mısır Bakanlar Kurulu daha önce Mısır’ın iç tüketime bir yıl yetecek kadar pirinç stokunun bulunduğunu bildirmişti.
Mısırlı ekonomist Şerif Henry, ‘Mısır’ın yerel pirinç üretiminin, ihtiyacın yaklaşık yüzde 80’ini karşıladığını ve ülkede pirinç krizi olmadığını’ belirtti.
Mısır Bakanlar Kurulu geçen hafta ‘pirinci stratejik bir ürün olarak tanımlama’ konusunda anlaşmaya vardı. Bu karar, ‘pirincin saklanmasını veya satışa sunulmasını, piyasadan alıkonulmasını yasaklanmasını’ kapsıyor.
Mısır Tedarik Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, çiftçilere, tarım arazisi sahiplerine ve bu sezonda pirinç ekenlere, ‘ticaret sürecini uygulama ve bu sezon için yerel pirince yönelik bakanlık kararını tam olarak yerine getirme’ çağrısında bulunuldu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Karar, çiftçileri ektikleri her feddan için bir ton pirinç arz etmekle yükümlü kıldı. Bir feddanlık alanın verimi 3,5 ila 4 ton pirinç arasında değişiyor. Bakanlık pirinç stoğu sağlamak için hasat edilen miktarların yüzde 25’ini almayı ve bu stratejik ürünün rasyon sisteminde ve serbest piyasalarda yıl boyunca uygun miktar ve fiyatlarla arzını sağlamayı hedefliyor.”
Tedarik Bakanlığı ‘pirinçleri teslim etmekten kaçınma durumunda, çiftçi ertesi yıl pirinç ekmesine izin verilmeyerek ve bir yıl boyunca ektikleri ürünlere sübvansiyonlu gübre ve zirai ilaç sağlanmayarak cezalandırılacağın’ belirtti. Açıklamanın devamı şöyle oldu:
“Mahsulü teslim etmeme arz ihlali olarak kabul edilir ve teslim edilmeyen pirincin değeri ton başına 10 bin Mısır lirası olarak hesaplanır. Belirtilen miktarları teslim etmeyi reddeden herkes bu miktarı ödemekle yükümlüdür.”
 Bakanlık yaptığı açıklamada, pirinç arz sistemindeki tüm kişilere ‘Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan tüm karar ve yönergelerin uygulanmasının ve hiçbir ihlalinin yapılmamasının önemini bildirdi. İhlal edilmesi halinde caydırıcı prosedürlerle karşılaşılacakları uyarısında bulundu.
Mısır Tedarik Bakanlığı konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Pirincin stratejik bir ürün olarak kontrol edilmesi ve prosedürlerin uygulanmasına ilişkin bakanlık kararının maddelerinden biri, çiftçiler, tacirler, spekülatörler dahil olmak üzere tüm pirinç sahiplerinin, bu kararı hayata geçirmek amacıyla kendilerinde bulunan pirince yönelik verileri yetkili arz müdürlüklerine bildirmek için 19 Kasım’dan başlayıp önümüzdeki pazar günü sona erecek bir haftalık süre belirlenmesini içeriyor.”
Mısır Endüstri Federasyonu’ndan bir kaynak, ‘piyasanın mallara yönelik arz ve talep düzeylerinde dalgalanmalara tanık olduğunu’ belirtirken Tedarik Bakanlığı’nda İç Ticaret Sektörü Başkanı Abdulmunim el-Halil de ‘devletin fiyatları yükseltmede hiçbir rolü olmadığını, bunun sadece bazı tacirin açgözlülüğü olduğunu’ vurguladı. Bazı tacirlerin başta pirinç olmak üzere gıda ürünlerinin fiyatlarını düşürmek için girişimlerde bulunduğunu ayrıca dükkan ve büyük mağazalarda pirinç fiyatlarının kilosu 12 ve 15 liraya düşmüş durumda olduğuna dikkat çekti.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.