IMF'den Çin'e uyarı: "Kovid stratejisi yeniden ayarlanmalı, aşılama hızlanmalı"

Dünyanın ikinci büyük ekonomisinde vaka sayısı rekor seviyeye çıktı

Pekin'de yetkililerin esneklik vaadine rağmen yeniden sıkılaştırılan Kovid-19 önlemleri yüzünden görevlilerle vatandaşlar arasında tartışmalar yaşanıyor (AP)
Pekin'de yetkililerin esneklik vaadine rağmen yeniden sıkılaştırılan Kovid-19 önlemleri yüzünden görevlilerle vatandaşlar arasında tartışmalar yaşanıyor (AP)
TT

IMF'den Çin'e uyarı: "Kovid stratejisi yeniden ayarlanmalı, aşılama hızlanmalı"

Pekin'de yetkililerin esneklik vaadine rağmen yeniden sıkılaştırılan Kovid-19 önlemleri yüzünden görevlilerle vatandaşlar arasında tartışmalar yaşanıyor (AP)
Pekin'de yetkililerin esneklik vaadine rağmen yeniden sıkılaştırılan Kovid-19 önlemleri yüzünden görevlilerle vatandaşlar arasında tartışmalar yaşanıyor (AP)

Çin'in üst düzey devlet yetkilileri ve ekonomistleriyle yıllık görüşmelerini tamamlayan Uluslararası Para Fonu (IMF), Pekin hükümetine yaptığı çağrıda, rekor düzeye ulaşan Kovid-19 vakalarına karşı alınan önlemleri yeniden düzenlemesini ve aşılama kampanyasına hız vermesini istedi. 
Çağrının gerçekçesi olarak, emlak sektöründeki durgunluk ve iç talepteki daralma gösterildi. 
Dünya genelinde de pandemiye, Rusya-Ukrayna savaşına, enerji darboğazına ve yüksek enflasyona bağlı olarak talep daralması yaşanması, Çin'deki düşük büyüme sorununu büyütüyor. 
Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2 büyümesi bekleniyor. Pandeminin zirve yaptığı 2020'de yüzde 2,2 büyüyen ekonomi, baz etkisiyle geçen yıl yüzde 8,1 büyümüştü. Üç yıllık ortalamanın yüzde 5'in altında kalması nedeniyle Çin hükümeti, yaklaşık yüzde 5,5 büyüme hedefliyor ama Kovid-19 vakaları nedeniyle yaşanan kapanmalar ekonomiyi olumsuz etkiliyor.
IMF'nin tahminine göre, dünyanın ikinci büyük ekonomisi, Kovid tedbirlerinin gelecek yıl ortasında gevşetilmesiyle ancak yüzde 4,4 büyüyebilecek.
IMF Birinci Başkan Yardımcısı Gita Gopinath, Çin hükümetinin "sıfır Kovid vakası" stratejisiyle pandeminin ilk dönemdeki ekonomik etkilerini bertarafa ettiğini ve tıbbi malzeme tedariğiyle küresel ekonomiye katkı sunduğunu belirterek şöyle dedi:
"Ancak o zamandan bu yana Çin'de büyüme yavaşladı ve yeniden artan Kovid vakalarının, gayrimenkul sektöründeki derin zorlukların ve yavaşlayan küresel talebin baskısı altında kaldı… Bundan sonrası için Kovid stratejisinin yeniden ayarlanması iyi yapılmalı ve aşılamanın hızlanmasını ve koruyuculuğun devamı için üst seviyede tutulmasını içermeli."
Pandemiyle mücadele önlemleri hızlanmasına rağmen, yeni koronavirüs varyantlarının ortaya çıkması ve aşılamanın yeterince yaygınlaşmaması nedeniyle sık sık kapanma kararları alındığına dikkat çeken IMF yetkilisi, sonuçta konut başta olmak üzere birçok sektörde özel tüketimin ve yatırımların aksadığını dile getirdi.

Vakalar rekor kırdı
Çin Ulusal Sağlık Komisyonu'nun açıklamasına göre, 23 Kasım'da yeni Kovid-19 vakası sayısı 31 bin 600'ü geçerek rekor kırdı. Testi pozitif çıkanların 27 bin 600'den fazlası belirti göstermemesine rağmen Çin, "sıfır Kovid vakası" politikası çerçevesinde sert kapanma ve zorunlu test kurallarını devreye sokuyor.
Nisandan beri ilk ölümlerin 19 Kasım'da görülmeye başlandığı ülkede hastalıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bin 232'ye çıkarken, hastalık taşıyanların sayısı 297 bin 500'ü geçti.
Pekin'deki alışveriş merkezlerinin ve diplomatik temsilciliklerin yoğunlaştığı 3,5 milyon nüfuslu Çaoyang semtinde sokaklara portatif karantina kabinleri yeniden kuruldu. 
Salgının çıkış merkezi diye ünlenen Vuhan kentinin yerini bu sefer Apple tedarikçisi Foxconn'un üretim üssünün yer aldığı Cıngcou aldı. "iPhone şehri" diye bilinen 10 milyonluk kentin birçok ilçesinde, zorunlu haller dışında 5 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Şehirdeki işçilerle güvenlik güçleri arasında sık sık arbedeler yaşanıyor.
 
Independent Türkçe, Reuters, ANI



Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
TT

Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Karayipler'deki ABD güçlerinin ülkesinin kıyıları açıklarında bir petrol tankerine el koymasının ardından ABD'yi "korsanlıkla" suçladı.

Maduro devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, "Mürettebatı kaçırdılar, gemiyi çaldılar ve Karayipler'de yeni bir dönemi, suç teşkil eden korsanlık dönemini başlattılar" ifadelerini kullandı.

İlgili bir gelişme olarak, ABD Başkanı Donald Trump bugün Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesinin yakında Venezuela'dan ABD'ye kara yoluyla gelen uyuşturucu sevkiyatlarını engellemek için operasyonlar yapmaya başlayacağını söyledi.

Trump, son haftalarda karayoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılığını hedef almaya başlayacağı yönünde defalarca tehditte bulundu.


Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanan Nemo, İsrail'in katılımına protesto amacıyla ödülü iade ediyor

2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
TT

Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanan Nemo, İsrail'in katılımına protesto amacıyla ödülü iade ediyor

2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)

Eurovision Şarkı Yarışması'nın İsviçreli galibi Nemo, dün yaptığı açıklamada, Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail'in yarışmaya katılmasına yönelik son protesto olarak ödülü iade edeceğini söyledi.

2024 yılında "The Code" adlı şarkısıyla birinci olan Nemo, İsrail'in yarışmaya katılmasının, yarışmanın kapsayıcılık ve herkes için onur idealleriyle çeliştiğini belirtti.

Bu yorumlar, Eurovision Şarkı Yarışması'nın organizatörü olan Avrupa Yayın Birliği'ne karşı yapılan son protestolar arasında yer alıyor. Birliğin geçen hafta İsrail'in Avusturya'da düzenlenecek 2026 etkinliğine katılmasına izin vermesinin ardından beş ülke yarışmadan çekilmişti.

Nemo, Instagram paylaşımında şunları yazdı: “Eurovision, birlik, kapsayıcılık ve tüm insanlar için onuru savunduğunu söylüyor. Bu değerler, bu yarışmayı benim için çok anlamlı kılıyor. Ancak İsrail'in katılımının devam etmesi, BM Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu'nun (İşgal Altındaki Filistin Toprakları, Doğu Kudüs ve İsrail hakkında) soykırım teşkil ettiği sonucuna vardığı bir döneme denk gelmesi, bu idealler ile Avrupa Yayın Birliği'nin aldığı kararlar arasında açık bir çelişkiyi göstermektedir.” İsrail, soykırım suçlamalarını reddederek, uluslararası hukuka saygı duyduğunu ve 7 Ekim 2023'te Gazze'den Filistinli İslamcı grup Hamas'ın sınır ötesi saldırısının ardından kendini savunma hakkına sahip olduğunu belirtiyor.

İzlanda'nın kamu yayın kuruluşu ROV, çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze savaşı sırasındaki eylemlerini gerekçe göstererek yarışmadan çekilen İspanya, Hollanda, İrlanda ve Slovenya'ya katılarak, ülkenin gelecek yılki Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmayacağını duyurdu.

Nemo, ciddi bir şeylerin ters gittiğinin açık ve bu ülkelerin yarışmadan çekilmesine neden olduğunu belirterek, Eurovision ödülünü Cenevre'deki Avrupa Yayın Birliği genel merkezine göndereceğini söyledi. Nemo sözlerine şöyle devam etti: "Bu, bireyler veya sanatçılarla ilgili değil. Bu, yarışmanın, ciddi ihlallerle suçlanan bir ülkeyi aklamak için defalarca kullanılmasıyla ilgili; oysa Avrupa Yayın Birliği yarışmanın apolitik olduğunu ısrarla savunuyor."

Şarkıcı, yaklaşık 160 milyon izleyiciye ulaşan yarışmayı düzenleyen Avrupa Yayın Birliği'ne net bir mesajı olduğunu söyledi. Nemo, “Söylediğiniz kişi olun. Sahnede kutladığımız değerler sahne dışında yaşanmazsa, en güzel şarkılar bile anlamsız hale gelir” ifadelerini kullandı. Sözlerine şöyle devam etti: “Bu sözlerin eylemlerle eşleştiği anı özlüyorum. O zamana kadar bu ödül sizin.”


ABD, Venezuela açıklarındaki tankere el koydu: Trump’ın stratejisi nedir?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
TT

ABD, Venezuela açıklarındaki tankere el koydu: Trump’ın stratejisi nedir?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koymasıyla Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savundu.

Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelendi.

Trump'ın "Venezuela petrolüne el koymak istediği" ve bu yüzden uyuşturucu kaçakçılığını bahane ederek ülke açıklarındaki gemilere saldırı düzenlediği savunuldu.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla CBS'e konuşan kaynaklar, el konan tankerin adının Skipper olduğunu belirtiyor.

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Kaynaklar, tankere yönelik harekatın USS Gerald R. Ford'dan kaldırılan iki askeri helikopterle gerçekleştirildiğini söylüyor.

20 yıllık tankere baskın düzenleyen ekipte özel harekatçıların ve donanma askerlerinin yer aldığı aktarılıyor.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

Bakanlığın açıklamasında tankerin, yine ABD'nin yaptırım uyguladığı Rus iş insanı Viktor Artemov'un kontrolündeki şirketlerden birine ait olduğu savunulmuştu.

Geminin üzerinde Guyana bayrağı olması da dikkat çekti. Ancak Guyana yönetiminden yapılan açıklamada, geminin ülkede kaydı olmadığı iddia edildi.

Diğer yandan Reuters'ın aktardığına göre Venezuela limanlarında 80'den fazla tanker var ve bunlardan en az 30'u ABD'nin yaptırım listesinde.

Analizde, Venezuela'dan hareket eden tankerlerin genellikle konumlarını gizleyerek Çin ve Malezya'ya petrol taşıdığına dikkat çekiliyor. Bu gemilere, Venezuela devletine ait petrol şirketi PDVSA'nın limanlarında sahte isimler altında yükleme yapıldığı öne sürülüyor.

CNN'in haberinde de Trump'ın ekonomik baskıyı artırmak için tankeri hedef aldığı belirtiyor. Bölgede yaptırımları delerek petrol taşıyan "gölge filo" kaptanlarına gözdağı verilmek istendiği de yazılıyor.

Trump, ABD'nin 2019'dan beri yaptırım uyguladığı Latin Amerika ülkesine ekonomik baskıyı artıracaklarını önceki açıklamalarında belirtmişti.

Independent Türkçe, CBS, CNN, Reuters