Cezayir’de 49 kişiye idam cezası verildi

Öldürülen Cemal bin İsmail'in dijital platformlardaki hesabından paylaştığı fotoğraf
Öldürülen Cemal bin İsmail'in dijital platformlardaki hesabından paylaştığı fotoğraf
TT

Cezayir’de 49 kişiye idam cezası verildi

Öldürülen Cemal bin İsmail'in dijital platformlardaki hesabından paylaştığı fotoğraf
Öldürülen Cemal bin İsmail'in dijital platformlardaki hesabından paylaştığı fotoğraf

Cezayir’de, geçen yıl Cemal bin İsmail adlı gencin yakılarak öldürülmesi davasında yargılanan 102 sanıktan 49 kişiye idam cezası verildi.
Başkent Cezayir’deki Dar el-Beyza Mahkemesi heyeti, Cemal bin İsmail'in ölümü olayına karışan 102 kişinin davasının görülmesinin ardından basın toplantısı düzenledi.
Mahkeme heyeti, 49 sanığın kasten adam öldürme, kundaklama, işkence ve vatan, mal ve insan güvenliğini hedef alan, ulusal birliği tehdit terör eylemlerinden suçlu bulunduğunu belirtti.
Aynı davada, 17 kişi berat ederken, geriye kalan sanıklar ise 5 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
Söz konusu kararların ön karar niteliğinde olduğu ve Cezayir Yargıtayı’nda temyiz yolunun açık olduğu ifade ediliyor.
Cezayir makamları, 1993’ten bu yana ülkedeki idam kararlarını doğrudan uygulamazken, mahkemeler tarafından verilen kararlar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına çevriliyor.
Cezayirli 37 yaşındaki Cemal bin İsmail, 2021 yılında ülkenin Kabail Bölgesi (Amaziğ-Berberi) olarak nitelendirilen kuzey doğu bölgesindeki Tizi Vizu kentinde çıkan orman yangınları sırasında bir grup tarafından yangınları çıkardığı suçlamasıyla yakılarak öldürülmüştü.
İsmail’in öldürülmesine ilişkin görüntülerin sosyal medyada yayılmasıyla birlikte ülkede büyük bir infial ve öfke seli oluşmuştu.
Daha sonra İsmail’in masum olduğu ve aynı bölgede yangından zarar gören bölge halkına yardıma giden bir aktivist olduğu kanıtlanmıştı.
Cezayir makamları söz konusu olayı bir fitne olarak değerlendirerek, olayın arkasında ayrılıkçı “Amaziğ-Berberi Kabail Bölgesi Kendi Kaderini Tayin Hakkı Hareketi’nin” (MAK) bulunduğunu duyurmuştu.
MAK’ın Arap ve Amaziğ-Berberi halkları arasında fitne çıkarmaya çalıştığı suçlamalarıyla birlikte de güvenlik güçleri ülke çapında geniş bir gözaltı dalgası başlatmıştı.



Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.