IIF başekonomisti Türkiye için ekonomik daralma öngörüyor

OECD ve IMF 2023 için ılımlı büyüme, IIF uzmanı küçülme tahmininde bulundu

Türkiye ihracat hacminde rekorlar kırarken, hızla artan ithalat giderleri nedeniyle cari açık büyüyor (Reuters)
Türkiye ihracat hacminde rekorlar kırarken, hızla artan ithalat giderleri nedeniyle cari açık büyüyor (Reuters)
TT

IIF başekonomisti Türkiye için ekonomik daralma öngörüyor

Türkiye ihracat hacminde rekorlar kırarken, hızla artan ithalat giderleri nedeniyle cari açık büyüyor (Reuters)
Türkiye ihracat hacminde rekorlar kırarken, hızla artan ithalat giderleri nedeniyle cari açık büyüyor (Reuters)

Türkiye'yi yakından takip eden Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks, baz etkisinden arındırılınca Türk ekonomisinin gelecek yıl büyüme kaydetmeyeceğini öne sürdü. Oysa uluslararası kuruluşlar, gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) az ya da çok büyüyeceğini öngörüyor. 
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 22 Kasım'da yayımladığı Ekonomik Görünüm raporunda, bu yıl için büyüme tahminini yüzde 5,4'ten 0,1 puan aşağı revize ederken, gelecek yıl için yüzde 3'lük büyüme tahmininde bulundu. Gelişmiş ve gelişmekte olan 38 üye devletin üye olduğu kuruluş, küresel ekonomi için 2023 büyüme tahminini yüzde 3'ten yüzde 3,1'e çıkardı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) şimdilik Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 5, gelecek yıl yüzde 3 büyüyeceği tahminini koruyor. Ankara'da 14-26 Ekim arasında görüşmeler yapan IMF heyetinin raporunun gelecek yılın ilk aylarında yayımlanması bekleniyor. Heyet, 4 Kasım'daki ön değerlendirmesinde, yüksek enflasyonla mücadele için faiz oranlarının artırılmasını ve Merkez Bankası'nın bağımsızlığının sağlanmasını tavsiye etmekle yetindi.
New York merkezli yatırım bankası Morgan Stanley de geçen haftaki raporunda Türkiye için 2023'te yüzde 2,8 büyüme tahminine yer verdi.
Brooks, Twitter hesabında 22 Kasım akşamı belli başlı ekonomilerle ilgili büyüme veri ve tahminlerini içeren tablo paylaşarak şöyle dedi:
"2023'te küresel resesyon tahmin ediyoruz. Baz etkisinden (gelecek yıl yaklaşık yüzde +0,3) arındırıldığında küresel büyüme sadece yüzde +1,3 olacak. Bu, manşet büyümenin daha düşük (yüzde +0,6) ama devretme etkisinin yüzde -0,7 olduğu 2009 kadar zayıf. Başka bir "Büyük Durgunluk."
Kıyaslama yapılan 2008-2009 döneminde, ancak 1929'daki Büyük Buhran'la kıyaslanabilecek çaptaki Küresel Ekonomik Kriz (Durgunluk) yaşanmıştı.
Tabloda, Türk ekonomisinin bu yıl sadece yüzde 3,9 büyüyeceği, gelecek yıl devretme etkisi olmayacağı ve -0,9 büyüme (daralma) görüleceği ifade ediliyor.
Tablodaki verilerin kaynağını gösteren raporun önümüzdeki günlerde yayımlanması bekleniyor.

Brooks'un Türk ekonomisiyle ilgili bulgu ve tahminleri takipçilerin ve medyanın ilgisini çekiyor. Bir Twitter kullanıcısı tablonun altında şu soruyu yöneltti:
"Türkiye neden yüzde -0,9 büyüsün? Şu anda ekonomisi çok güçlü gözüküyor. Seçimin para politikasını değiştireceğini mi öngörüyorsunuz?"
IIF'nin eylül sonunda dolar/lira kuru için "adil değer" tahminini 16,50'den 21,00 seviyesine yükselttiğini duyuran Brooks, geçen ay Türkiye'nin Rusya'ya artan ihracatına dikkat çekmişti.
Brooks temmuzda Twitter'da paylaştığı grafikte ihracatın Türkiye'nin GSYH büyümesine verdiği desteğin altını çizmişti:
"Türkiye büyüme patlaması yapmayı bekliyor. Net ihracat, ihraç edilenlerle ithal edilenler arasındaki fark, bir yıldan fazladır pozitif büyüme etkeni. Türkiye'nin ihracat sektörünün ne kadar rekabetçi olduğunun işareti. Tek ihtiyaç duyulan makro istikrar ve sonra Türkiye bum!"
Brooks, son aylarda küresel ekonominin resesyona gireceğini vurguluyor. OECD ise resesyondan kaçınma olasılığı bulunduğunu savunarak merkez bankalarının enflasyonu dizginleme adına faiz artırma politikalarına destek verirken, 1970'lerden bu yana yaşanan en kötü enerji krizinin Avrupa'da küresel yavaşlamaya yol açacağını kabul ediyor. 
 
Independent Türkçe, OECD, IMF



Trump yönetimi gümrük vergileri konusunda baskı yapıyor... Pekin ise acelesi yok

Çin'de üretilen oyuncaklar Kaliforniya'daki bir Walmart mağazasında satışa sunuldu (EPA)
Çin'de üretilen oyuncaklar Kaliforniya'daki bir Walmart mağazasında satışa sunuldu (EPA)
TT

Trump yönetimi gümrük vergileri konusunda baskı yapıyor... Pekin ise acelesi yok

Çin'de üretilen oyuncaklar Kaliforniya'daki bir Walmart mağazasında satışa sunuldu (EPA)
Çin'de üretilen oyuncaklar Kaliforniya'daki bir Walmart mağazasında satışa sunuldu (EPA)

Çin resmi basın organları bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın iddialarının aksine, gümrük vergileri konusunda müzakereye “acele eden” tarafın Pekin değil, Washington olduğunu ve “ABD yönetiminin birçok ikili görüşmede inisiyatifi ele aldığını” belirtti.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi, ABD başkanının başlattığı ticaret savaşını haftalardır sürdürüyor. Trump, ülkesinin ithal ettiği Çin ürünlerinin çoğuna %145 gümrük vergisi uyguladı. Çin ise ABD'den ithal ettiği ürünlere %125 ilave gümrük vergisi uygulayarak karşılık verdi.

Çin Radyo ve Televizyon Kurumu'na bağlı “Yuyuan Tantiang” sosyal medya ağında bugün yer alan ve ağın konuyla ilgili bilgili kaynaklara dayandırdığı habere göre “ABD, bir süredir gümrük vergileri konusunda müzakereleri başlatmak umuduyla Çin ile çeşitli kanallardan temas halinde” dedi. Ağ, “Müzakerelerle ilgili olarak, baskıdan en çok etkilenen tarafın ABD olduğu şüphe götürmez. Trump yönetimi şu anda çok yönlü baskı altında: ekonomik baskı ve kamuoyu baskısı” diye belirtti.

ABD Başkanı, Çin'in gümrük vergileri konusunda ikili görüşmeler yapmak için ABD'ye başvurduğunu defalarca belirtti, ancak Pekin bu iddiaları şiddetle yalanladı. Şarku’l Avsat’ın Çin'in resmi basın organlarından aktardığına göre, “ABD’nin somut adımlar atmaması halinde, Çin'in ABD ile görüşmelere girme nedeni yok.”

Çin, ticaret konusunda ABD ile diyaloğa açık olduğunu düzenli olarak dile getiriyor, ancak bunun “karşılıklı saygı” temelinde ve gümrük vergileri “tehdidi” altında olmaması gerektiğini vurguluyor. Çin Dışişleri Bakanlığı, AFP'nin Yuiwan Tantiang'ın açıklamalarının doğruluğu hakkında sorduğu sorulara henüz yanıt vermedi.

Pekin, Washington'un gümrük vergilerini sürdürmesi halinde ticaret savaşını “sonuna kadar” sürdüreceğini defalarca çıkladı. Çin Dışişleri Bakanlığı bu hafta, ülkenin “diz çökmeyeceği”ni vurgulayan bir video yayınladı.