Kanye West, Trump'a 2024'te kendisinin başkan yardımcısı adayı olmasını önerdiğini söyledi

Rapçi Kanye West (Reuters)
Rapçi Kanye West (Reuters)
TT

Kanye West, Trump'a 2024'te kendisinin başkan yardımcısı adayı olmasını önerdiğini söyledi

Rapçi Kanye West (Reuters)
Rapçi Kanye West (Reuters)

Kanye West, eski ABD Başkanı Donald Trump'tan 2024 başkanlık seçimlerinde kendisinin "başkan yardımcısı adayı" olmasını istediğini açıkladı.
Çarşamba günü (23 Kasım) paylaştığı bir tweette 45 yaşındaki rapçi, Trump'ın Mar-a-Lago malikanesini ilk kez ziyaret ettiğini söyledi.
Yasal olarak adını Ye olarak değiştiren West, "İlk kez Mar-a-Lago'dayım" diye yazdı.

"Yağmur ve trafik. Başkan Trump'ı beklettiğime inanamıyorum. Ve üzerimde kot pantolon vardı."

2020'de başkanlığa aday olan Ye, "2024'te başkan yardımcısı adayım olmasını istediğimde sizce ne tepki verdi?" diye ekledi.
ABD tarihinde iki kez azledilen ilk başkan olan Trump, geçen haftalarda üçüncü kez başkanlığa aday olacağını ilan etmişti.

Ye de önceki günlerde 2024'te de başkanlığa adaylığını koymayı planladığını açıklamıştı.
Pazar günü (20 Kasım) X17 YouTube kanalında yayımlanan bir videoda Ye, birlikte göründüğü radikal sağcı yorumcu Milo Yiannopoulos'tan kampanya yöneticisi olarak bahsetti.
Reuters o zamanlar, Ye'nin 2020 kampanyasının, ABD Başkanı Joe Biden'a oy vermiş olabilecek bazı siyahi seçmenleri kazanabileceği iddiaları arasında öngörülemezliğiyle tanındığını belirtmişti.
Ye o dönemde adaylıktan çekilmiş olsa da bir seçim haritasının önünde "WELP Kanye 2024" yazılı bir fotoğrafını paylaşarak çabucak yeni bir adaylık beklentisi yaratmıştı.
Bu ay başındaki bir radyo röportajında Trump, daha önce "Trump hakkında iyi şeyler" söylemeseydi Yahudi düşmanı açıklamalar yaptıktan sonra Ye'ye böyle davranılmayacağını öne sürmüştü.
Trump, sağcı radyo sunucusu Chris Stigall'a "Çok onur duydum, çünkü onu çok iyi tanımıyordum ama ondan hoşlandım, tabii ki onunla çok iyi anlaştım ve bir anlamda onur duydum çünkü Tucker Carlson'da benim hakkımda harika şeyler söyledi" demişti.
Eski ABD Başkanı, "Yahudiler hakkında bazı sert açıklamalar yaptı, bunları duydunuz ve iyi biliyorsunuz ve nedeninin bu olduğunu söylüyorlar, o zaman Trump hakkında tüm o iyi şeyleri söylemeseydi aynı olur muydu diye sormalısınız, bunu bilmiyorsunuz" diye eklemişti.



Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
TT

Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)

Gençlik dizisi Dawson's Creek ve korku serisi Çığlık'ın (Scream) yaratıcısı Kevin Williamson imzalı yeni suç draması The Waterfront, haziranda Netflix'te yayımlanmasının ardından kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.

8 bölümlük dizi, dünya çapında 11,6 milyon kez izlendi ve 70 ülkede Netflix'in en popüler 10 yapımı arasına girmeyi başardı. 

Kuzey Carolina sahilinde geçen hikaye, Buckley ailesinin zayıflamaya başlayan balıkçılık imparatorluğunu odağına alıyor. Görünüşte geleneksel bir aile olsalar da perde arkasında ihanet, karanlık sırlar ve organize suçlarla kuşatılmış karanlık bir dünya gizleniyor.

The Waterfront, sıradan bir ailenin suç dünyasına karışmasını anlatan drama dizisi Ozark'a benzetiliyor.

Dizinin kadrosunda 1990'ların yıldız isimlerinden Holt McCallany, Çıtır Kızlar'la (Coyote Ugly) tanınan Maria Bello ve popüler dizi Supergirl'den Melissa Benoist gibi dikkat çekici oyuncular yer alıyor. 

The Waterfront, aile bağlarının karanlık yüzünü ve bir mirası korumak için nelerin göze alınabileceğini çarpıcı biçimde işliyor.

Sosyal medyadaki izleyici yorumları da dizinin ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne seriyor. X'te bir kullanıcı, "The Waterfront tam olarak Ozark havası veriyor. Dalmaya hazırım!" paylaşımında bulunurken, bir diğeri, "Melissa Benoist için geldim, hikaye için kaldım. Gerçekten çok iyi bir dizi" yorumunu yaptı.

Bir Reddit kullanıcısı, The Waterfront için "İzlemeye değer" derken, bir başkası ise "Ozark'ı hatırlattı... İnsanı o kadar germiyor ama yine de sağlamdı" ifadesini kullandı.

Bir diğer izleyiciyse, diziyi şöyle özetledi: 

Gergin, kaotik, tempolu ve izlemesi çok eğlenceli!

İnternette heyecan dalga dalga yayılırken, pek çok kişi ikinci sezonun çekilmesi için Netflix'e çağrıda bulunuyor. "Lütfen ikinci sezonu istiyoruz" diyen bir hayrana başka biri şöyle katılıyor: 

Eğer benim gibi Ozark'ı sevdiyseniz, sıradaki Netflix maratonunuz The Waterfront olmalı. Çılgın sürprizlerle dolu. Gerçekten muhteşem.

Dizinin yaratıcılarından Kevin Williamson, New York Post'a verdiği röportajda The Waterfront'u yazarken kendi geçmişinden ilham aldığını söylemişti. Bir kıyı kasabasında büyüyen Williamson, balıkçı babası Wade ve bir otelde çalışan annesi Faye'le denizcilikle iç içe bir yaşam sürmüş.

"Ben balıkçı bir aileden geliyorum. Sadece babam değil, tanıdığım herkes balıkçıydı" diyen yönetmen, aynı zamanda kariyeri boyunca sıklıkla işlediği ihanet ve ahlaki gri alanlar gibi temaları bu yapımda da merkezine alıyor.

Independent Türkçe, Express, LadBible, New York Post