Yemen hükümeti, İran'ı Dabbe Petrol Limanı saldırılarına karışmakla suçladı

Yemen Başkanlık Konseyi tarafından önlemler alındı ve hükümetin, saldırıları etkisiz hale getirmesi için bir plan ortaya konuldu.

Alimi dün Yemen Başkanlık Konseyi üyeleriyle çevrimi bir toplantı düzenledi. (Saba)
Alimi dün Yemen Başkanlık Konseyi üyeleriyle çevrimi bir toplantı düzenledi. (Saba)
TT

Yemen hükümeti, İran'ı Dabbe Petrol Limanı saldırılarına karışmakla suçladı

Alimi dün Yemen Başkanlık Konseyi üyeleriyle çevrimi bir toplantı düzenledi. (Saba)
Alimi dün Yemen Başkanlık Konseyi üyeleriyle çevrimi bir toplantı düzenledi. (Saba)

Yemen Başkanlık Konseyi perşembe günü, İran rejimini Hadramut ve Şebve illerindeki petrol ihracat limanlarına yapılan son saldırılara karışmakla suçladı.  Saldırılarda kullanılan İHA'ların enkazının Tahran'ın ürettiği uçakların özellikleriyle örtüştüğünü duyurdu.
İran destekli Husi milisleri, Hadramut ve Şebve illerindeki Yemen ham petrol ihracat limanlarına bir ay içinde birden fazla saldırı gerçekleştirdi ve pazartesi günü Dabbe Petrol Limanı’na yapılan son saldırı, nakliye platformuna zarar verdi. Yerel yetkililer, limandaki trafiğin durmasıyla meydana gelen sorunu çözmenin bir ay süreceğini bildirdi.
Resmi kaynaklar, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Ailmi’nin konsey üyeleri Ayadros ez-Zebidi, Sultan el-İrade, Tarık Salih, Abdurrahman el-Muharami, Abdullah el-Alimi ve Osman Maceli'nin katılımıyla çevrimiçi bir toplantı düzenlediğini aktardı.
Başbakan Muin Abdulmelik’in de katıldığı toplantıda Husi teröristlerinin petrol tesislerine yönelik saldırıları, bu eylemleri etkisiz hale getirmek ve özellikle insani ve ekonomik koşullar üzerindeki yıkıcı etkilerini önlemek için alınacak önlemler gündemdeydi.
Konsey, Husi milislerin terör örgütü olarak tanımlanmasına ilişkin 2022 tarihli ve 1 sayılı Ulusal Savunma Konseyi Kararı'nın uygulanmasına yönelik hükümet politikalarını ve bunun sonucunda tüm ekonomik, siyasi ve güvenlik alanlarındaki eylemleri değerlendirdi.
Yemen Başkanlık Konseyi, Başbakan'dan Hadramut ilindeki Dabbe petrol limanını hedef alan son saldırılar ve sonuçları hakkında bir raporu dinledi. Ayrıca Savunma Bakanı Korgeneral Muhsin ed-Dairi'den bu sabotaj saldırılarını püskürtmek için savunma hazırlıkları hakkında bilgi aldı.
Yemenli resmi kaynaklar, Yemen Başkanlık Konseyi’nin bu konuda bir dizi kararı onayladığını ve hükümeti çeşitli düzeylerde uzun vadeli bir uygulama planı ile yönlendirdiğini aktardı.
Konsey, sivil tesislere yönelik bu terörist saldırıların tekrarlanmasının sadece milyonlarca Yemenlinin hayatını kurtaran ekonomik arterleri hedef almakla kalmayıp aynı zamanda bölgenin istikrarı, enerji kaynakları, küresel ticaret özgürlüğü ve uluslararası barış ve güvenlik için bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Resmi kaynakların aktardığına göre Konsey, İran'ı saldırılara karışmakla suçladı ve saldırılarda kullanılan İHA'ların enkazının, İran rejiminin bu korkakça sabotaj eylemlerini desteklemekte parmağı olduğunu kanıtladığını ifade etti.
Yemen Başkanlık Konseyi, uluslararası toplumun bu tür tehditlerin ciddiyetini anlaması ve İran'ın terörist milislere balistik füze teknolojileri ve insansız hava araçları sağlamadaki rolünü gözden kaçırmaması gerektiğini vurguladı.
Nisan ayı başlarında göreve başlayan Konsey, başta Yemen'deki maaş ve gıda güvenliği krizi olmak üzere açlık ve felaketleri beraberinde getiren bu terör saldırılarının ciddi sonuçlarına dikkat çekti.
Konsey, uluslararası toplumu Husi milislerinin ve destekçilerinin bu tehlikeli terör tehdidi karşısında sorumluluk almaya çağırdı ve ‘Husileri uluslararası bir terörist grup olarak tanımlayarak saldırıları savaş suçu olarak nitelendirmesini’ talep etti.
Yemen meşru hükümeti, ‘sivil tesisleri hedef alan bu sistematik sabotaj saldırılarına ve bunların uluslararası hukuku açıkça ihlal etmesine karşı silahlı kuvvetlerin ve hava savunmasının teyakkuzda olmasına’ övgüde bulunduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Bu saldırılar terörist milislerin, savaşı durdurmak ve Yemen halkının acılarını sona erdirmek için tüm bölgesel ve uluslararası çabaları görmezden geldiğini ve İran rejimine ve onun yıkıcı politikalarına bağlı olduğunu gösteriyor".
Konsey, bu tehditleri caydırmak ve ulusal kazanımları vatandaşların çıkarlarının devamını sağlayacak ve acılarını hafifletecek şekilde korumak için gerekli önlemleri alma konusundaki kararlığını bir kez daha vurguladı.
Yemen Başkanlık Konseyi toplantısında Suudi Arabistan Krallığı ve BAE'nin son yıllardaki pozisyonlarına övgüde bulundu ve Yemen Merkez Bankası'nın hesabının peşinat olarak bir milyar 102 milyon 500 bin dirhem ile güçlendirilmesi  kararı alındı.
Yemen Cumhurbaşkanı, Birleşik Krallık ve ABD'nin, Merkez Bankası'nın 300 milyon dolar ile güçlendirilmesine yol açan çabalarını övdü ve tüm bu çabaların ulusal para birimini istikrara kavuşturmaya ve Husi terörist saldırılarının insani ve ekonomik koşullar üzerindeki yansımalarını azaltmaya katkıda bulunacağına işaret etti.
Uluslararası kınamalara ve terörist saldırılar nedeniyle devam eden savaş korkusuna rağmen Husi liderleri, petrol ihracatını önlemek ve meşru hükümete gelirlerini paylaşması için şantaj yapmak için gemilere ve limanlara yönelik saldırılar düzenlemeye devam edeceklerini duyurdu.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.