'Günde 2 litre su içmek lazım' iddiası bilimsel araştırmayla çürütüldü

Su ihtiyacı işe, iklime ve cinsiyetine göre değişiyor (Reuters)
Su ihtiyacı işe, iklime ve cinsiyetine göre değişiyor (Reuters)
TT

'Günde 2 litre su içmek lazım' iddiası bilimsel araştırmayla çürütüldü

Su ihtiyacı işe, iklime ve cinsiyetine göre değişiyor (Reuters)
Su ihtiyacı işe, iklime ve cinsiyetine göre değişiyor (Reuters)

ABD'deki Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden uzmanlar, sağlıklı kalmak için yetişkin bir insanın günde 2 litre (8 bardak) su içmesi gerektiği inancının doğru olmadığını söyledi. Yapılan çalışma bir kişinin su ihtiyacının yaptığı işe, iklime ve cinsiyetine göre değiştiğini gösterdi.
Science adlı hakemli bilimsel dergide dün yayımlanan çalışmada, 26 ülkeden 5 bin 600'ü aşkın insan incelendi.
Katılımcılar, bilim insanlarının takip etmesini sağlamak için hidrojen ve oksijen izotopları içeren özel "izlenebilir" su tüketti. Su ihtiyacının sıcaklık, cinsiyet ve fiziksel aktiviteye göre büyük farklılıklar gösterdiği belirlendi.
Günlük ortalama su ihtiyacının 1-6 litre arasında değiştiği tespit edildi.
Örneğin ortalama sıcaklığın 10 santigrat derece olduğu Birleşik Krallık'ta 20 yaşında, 70 kilo ağırlığında bir erkeğin günde yaklaşık 3,2 litre suya ihtiyaç duyduğu anlaşıldı.
Yaklaşık 57 kilogram ağırlığında ve aynı özelliklere sahip bir kadının su ihtiyacı 2,7 litre olarak belirlendi.
İnsanların bir günde harcadığı enerjiyi iki kat artırmasının ardından fazladan 1 litre suya gereksinim duyduğu da kaydedildi. Nemdeki yüzde 50'lik artışın, 0,3 litre daha fazla su ihtiyacı doğurduğu görüldü.
Kilolu insanların su ihtiyacının daha fazla olduğu belirlendi. Ortalama 50 kilo ağırlığındaki bir kişi yaklaşık 2,5 litre, ortalama 95 kilo ağırlığındaki bir kişi 5 litre su içti.
Ayrıca avcılık ve toplayıcılıkla yaşamını sürdüren, çiftçilik ve hayvancılık yapan toplumlardaki insanların sanayileşmiş bölgelerdeki insanlara göre daha fazla su ihtiyacı olduğu görüldü.
Araştırmada yer alan Profesör Dale Schoeller, bilim camiasının günde 2 litre su içilmesi gerektiği inancına hiçbir zaman destek vermediğini söyledi. Schoeller yaptıkları çalışmanın, insanların günlük olarak gerçekte ne kadar su tükettiğini ölçmek için yaptıkları diğer araştırmalar arasında en iyisi olduğunu ifade etti.
The Telegraph günde 8 bardak su içilmesi düşüncesinin, ABD'li beslenme uzmanı Fredrick J. Stare tarafından 1974'te ortaya atıldığını yazdı. Ancak uzmanlar vücudun ihtiyaç duyduğundan daha fazla su içilmesinin, daha fazla oksijen için ekstra nefes alıp vermek gibi faydasız olduğunu belirtti.
Ayrıca çok fazla su içmek tehlikeli olabiliyor. Hiponatremi, sıvı alımı böbreklerin kandaki suyu süzme kapasitesini aştığında ortaya çıkıyor ve genellikle bir kişi, kısa sürede fazla miktarda sıvı aldığında meydana geliyor.



Tip 1 diyabet tedavisinde çığır açıcı adım: Kanser hücrelerinden ilham alındı

Tip 1 diyabete tam olarak neyin yol açtığı bilinmese de genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor (Unsplash)
Tip 1 diyabete tam olarak neyin yol açtığı bilinmese de genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor (Unsplash)
TT

Tip 1 diyabet tedavisinde çığır açıcı adım: Kanser hücrelerinden ilham alındı

Tip 1 diyabete tam olarak neyin yol açtığı bilinmese de genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor (Unsplash)
Tip 1 diyabete tam olarak neyin yol açtığı bilinmese de genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor (Unsplash)

Bilim insanları kanser hücrelerinin bir özelliğinden yararlanarak bağışıklık sisteminin insülin üreten hücrelere saldırmasını engellemenin bir yolunu keşfetti. Yeni yöntem tip 1 diyabetin tedavisinde çığır açıcı sonuçlar doğurabilir.

Tip 1 diyabette bağışıklık sistemi, pankreasta insülin üreten beta hücrelerini tehlikeli olarak işaretleyip onları hedef alıyor. Beta hücrelerinin yok edilmesi sonucu vücut insülin üretemiyor ve kan şekerini kontrol edemiyor. 

Organ veya hücre nakli dışında bir tedavisi bulunmayan bu hastalık dünya çapında yaklaşık 9 milyon kişiyi etkiliyor. 

ABD'deki Mayo Clinic'ten araştırmacılar yeni çalışmalarında ilginç bir yöntem deneyerek tedaviye giden yolun kapısını araladı. Bilim insanları diyabet tedavisi için kanser hücrelerine başvurdu. 

Bağışıklık sisteminden kaçınmak için çeşitli yöntemler kullanan kanser hücreleri, örneğin  kendilerini sialik asit diye bilinen bir şeker molekülüyle kaplıyor. 

ST8Sia6 adlı bir enzim, kanser hücrelerinin yüzeyindeki sialik asit miktarını artırıyor ve böylece bağışıklık sistemi hücreye saldırmıyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, tip 1 diyabet deneylerinde sıkça kullanılan obez olmayan diyabetik farelerin genetiğini değiştirerek ST8Sia6'nın, pankreastaki beta hücrelerinde ifade edilmesini sağladı. 

Bulguları hakemli dergi The Journal of Clinical Investigation'da 1 Ağustos Cuma günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilen hücrelerin tip 1 diyabet gelişimini önlemede yüzde 90 etkili olduğu saptandı. Genetiği değiştirilmiş dişi farelerde tip 1 diyabet görülme oranı yüzde 6, kontrol grubundaysa yüzde 60'tı. 

Beta hücreleri de kontrol grubunda zaman içinde yok olurken, diğer grupta yaşlılığa kadar varlığını korudu.

Araştırmacılar ayrıca bağışıklık sisteminin verdiği tepkideki değişikliğin sadece genetiğiyle oynanmış hücrelerde görüldüğünü de tespit etti. ST8Sia6 sadece istenen bölgeye bağışıklık koruması sağlarken, diğer organlardaki otoimmün belirtileri devam etti.

Makalenin başyazarı Justin Choe, "Beta hücreleri korunsa da bağışıklık sistemi sağlam kaldı" diyerek ekliyor:

Enzimin, beta hücresinin otoimmün reddine karşı özel bir tolerans gösterdiğini ve tip 1 diyabete karşı lokal ve son derece spesifik bir koruma sağladığını bulduk.

Bulguların insanlar için de geçerli olup olmadığını görmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Ayrıca bağışıklık sistemini baskılamanın uzun vadeli risklerinin de araştırılması gerekiyor.

Ancak yeni çalışma, tip 1 diyabetin tedavisi ve belki de önlenmesi açısından kritik bir adıma işaret ediyor. Ayrıca bağışıklık sistemini bütün vücutta değil sadece belirli bir bölgede baskılayarak organ ve hücre nakillerinin daha etkili sonuçlar vermesi sağlanabilir.

Independent Türkçe, New Atlas, Science Daily, The Journal of Clinical Investigation