İranlı Sünni din adamlarından protestocularla dayanışma mesajı

24 Kasım’da Tahran’ın batısındaki Kerec şehrindeki protestolar (Twitter)
24 Kasım’da Tahran’ın batısındaki Kerec şehrindeki protestolar (Twitter)
TT

İranlı Sünni din adamlarından protestocularla dayanışma mesajı

24 Kasım’da Tahran’ın batısındaki Kerec şehrindeki protestolar (Twitter)
24 Kasım’da Tahran’ın batısındaki Kerec şehrindeki protestolar (Twitter)

İran Kürtleri üzerine çalışan insan hakları örgütü Hengaw, İran’da bulunan 22 Kürt şehrindeki tüccarların, şiddetli  baskıyla karşı karşıya kalan bölgelerle dayanışma çerçevesinde 24 Kasım’da greve gittiğini açıkladı. Ayrıca İranlı yetkililer, dün (24 Kasım) ünlü futbolcu Vurya Gafuri’yi ‘milli takıma karşı hakaret ve devlet aleyhinde propaganda yapma’ suçlamasıyla gözaltına aldı.
Hengaw, Kürdistan, Kirmanşah, Batı Azerbaycan ve İlam gibi eyaletlerdeki dükkanların, Kürt siyasi partilerinin İran rejimine muhalefeti üzerine perşembe günü kepenk kapattığını söyledi. Örgüt, dükkanların Kürt şehirlerine yönelik baskıları protesto etme amacıyla geçen çarşamba günü İranlılara yönelik yapılan çağrılara yanıt verdiğini belirtti. Baskı eylemleri, geçen hafta 50’den fazla kişinin ölümüne yol açmıştı.
Şarku’l Avsat’ın HRANA insan hakları aktivistleri ajansından aktardığı habere göre Mahsa Amini’nin ölümünün ardından 17 Eylül’de patlak veren protestolardan bu yana 61’i çocuk olmak üzere 440 protestocunun öldürüldüğünü açıkladı. Ajans, protestolara tanık olan 156 vilayette ve 143 üniversitede 18 bin 59 kişinin tutuklandığını tahmin ediyor.
Öte yandan resmi medya organlarında yayınlanan haberlerde, güvenlik birimlerinin ünlü futbolcu Vurya Gafuri’yi Huzistan Fulad takımının antrenmanı sonrasında adli makamın kararına dayanarak tutukladığı bildirildi.
İran’ın Kürdistan eyaletinin başkenti Senendec’den gelen 35 yaşındaki futbolcu, Instagram hesabında geleneksel Kürt kıyafetleri giydiği bir fotoğraf paylaşmıştı. Ülkenin en ünlü takımı olan ‘İstiklâl’ takımının eski kaptanı, yetkilileri defalarca eleştirdiği için Temmuz ayında takımdan ayrılmak zorunda kalmıştı.
Gafuri, İran milli takımı ve Tahran İstiklâl takımının eski kalecisi Perviz Brumend, eski futbolcu Hüseyin Mahini ve futbolcu Hamid Reza Ali Askari’nin tutuklanmasından sonra tutuklanan dördüncü İranlı futbolcu oldu.
Yetkililer, Persepolis futbol kulübünün teknik direktörü ve milli takımın eski oyuncusu Yahya Gülmuhammedi’yi de soruşturma için çağırırken, İran milli takımının tarihi golcüsü Ali Dayi’nin pasaportuna el konulduğuna dair de haberler yayınlandı. Futbolcu Ali Kerimi de protestoların en önemli destekçisi oldu.
Öte yandan Kürdistan Eyaleti İnşaat İşçileri ve Sanatkarları Sendikası, Kürt şehirlerindeki baskıların sorumlularının yargılanması çağrısı yaptı. Sendikanın Twitter üzerinden yayınladığı bir video klipte görünen yaklaşık 20 işçi, “Bu dönemde yoksulluğu, işsizliği, azalan satın alma güçlerini ve ayrımcılığı protesto eden bazı işçiler güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürüldü” dedi.
24 Kasım’da güvenlik güçlerinin çarşamba akşamı Senendec şehrine bağlı Vahdat beldesinde ‘bir grup okul çocuğunun’ üzerine ateş açtığını gösteren videolar yayınlandı. Görgü tanıkları, olayda biri ağır olmak üzere 3 kişinin yaralandığını söyledi. Benzer çerçevede bir grup Sünni din adamı, İran’ın kuzeybatısındaki Urmiye şehrinde toplanarak, son protestolar sırasında tutuklananların derhal serbest bırakılmasını talep eden bir video mesajı yayınladı. HRANA insan hakları aktivistleri ajansı tarafından yayınlanan videoya göre yetkili makamlara, ‘protestolara müdahale şeklini yeniden düşünme, eylemcileri öldürmeyi durdurma, protesto hareketinin taleplerini karşılama ve boğulma, ayrımcılık, baskı ve acımasızca öldürme atmosferini kaldırma’ çağrısı yapıldı.
Zahidan şehrinin cuma vaizi ve İran’daki en önde gelen Sünni din adamlarından Adulhamid İsmail Zahi, İran’daki Kürtlere destek mesajı gönderdi. Reuters’ın haberine göre geçen çarşamba akşamı Twitter üzerinden paylaşım yapan İsmail Zahi, “Aziz Kürtler, etnik ayrımcılık, mezhepsel baskılar, yoksulluk, ekonomik sorunlar gibi birçok sıkıntıya katlanıyor. Onların protestolarına kurşunla karşılık vermemiz adil mi?” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) Başkanı Sadık Laricani, “Protestoların dinlenmesi gerektiği doğru, ama bu şekli olmamalı” dedi. Yarı resmi İran Öğrenci Haber Ajansı’na (ISNA) göre Laricani, Şerif Teknoloji Üniversitesi’ndeki bir grup öğrenciyle yaptığı görüşmede “Bu ülkelerde ve daha liberal ülkelerde başörtüsü kanundur, kanuna uyulmalıdır” dedi.
Protestoların ilk ayında üniforma giymemiş güvenlik güçlerinin Şerif Üniversitesi’ne baskın düzenlemesi, ülke genelindeki bilim camiasında öfkeye yol açmıştı.
Diğer yetkililer gibi Laricani de ABD’yi İran Kürdistanı sınırlarında ‘terörist grupları silahlandırmakla’ suçlarken, “Bu rejim, kendini yenileme potansiyeline sahip” dedi.
İçişleri Komisyonu Başkanı Muhammed Salih Cokar ise yaptığı açıklamada, “Eğer ülkede reformlar yapılacaksa, bu konuda Batı müdahalesi olmadan, kendi fikirlerimize dayalı bir reform yapılmalıdır” dedi. Cokar, “Bu değişiklikler bir dış kaynağa bağlı ise tehlikeli olur ve olumsuz etkilere sahip olur” ifadelerini kullandı.
Cokar, bir hükümet merkezi tarafından ülkedeki genel hoşnutsuzluğun kökenlerine ilişkin yakın tarihli bir ankete atıfta bulunurken, “Nihai sonuç, bu akımların amacının ekonomik bir mesele olmadığını ve başka kökleri olduğunu gösterdi. Son olaylarda öncelik ekonomik sorunlar olmuştur. Sloganları kadın, yaşam ve özgürlüktür. Ekonomik sorunlarla ilgisi yoktur” şeklinde konuştu. Yetkili, “Kadınlara ve hayata takıntılı olmayan gençler de protestolara dahil oldu. Bu durum, bu sloganın ithal edildiğini gösteriyor” dedi.
Aynı şekilde AFP’nin Devrim Muhafızları’na bağlı Fars haber ajansından aktardığına göre İran’ın kuzeybatısındaki Kürdistan Eyaleti’ne bağlı Merivan’da bir Besic üyesi, ‘devrim karşıtları’ tarafından öldürüldü.
Bu protesto hareketinin çoğunu ‘kargaşa’ olarak tanımlayan Tahran, yüzlerce kişiyi tutukladı ve yabancı güçleri ‘iktidar düzenini istikrarsızlaştırma çabasıyla’ bu hareketin arkasında olmakla suçladı.
Fars haber ajansı, Ali Fattahi’nin Devrim Muhafızları’na bağlı milisler olan Besic’in bir üyesi olduğu için geçen çarşamba akşamı düşman paralı askerleri ve devrim karşıtları tarafından öldürüldüğünü belirtti. Kürdistan bölgesindeki güvenlik yetkilisi Muhammed Rızai, Merivan sakini olan adamın, evinin önünde sırtından bir kurşunla hedef alındığını söyledi.
Fars haber ajansına göre Besic güçlerinin komutanı Golam Reza Süleymani, “İçerideki düşman ajanları tarafından hiçbir Basic üssü ele geçirilmedi ve hiçbir Besic üyesi bu olaylarda geri adım atmadı” dedi.
Öte yandan Rehber Hamaney’in Devrim Muhafızları içerisindeki temsilcisi Abdullah Hacı Sadıgi, İranlı kadınların, özellikle de sanatçı ve sinema oyuncusu gibi tanınmış simaların başörtülerini çıkartmalarını eleştirirken, “Bu davranışları kanserli bezler olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Hacı Sadıgi, İranlıların en büyük rejim karşıtı protesto dalgasına yönelmesinden ‘düşmanları’ sorumlu tuttu. Ayrıca “Hedeflerine ulaşamadılar ve ortamı sakinleştirmemeye çalışıyorlar” dedi.



Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

TT

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

İsrail ordusu bugün, aynı bölgede Hamas'a ait üç kilometreden uzun büyük bir tünelin imha edildiğini duyurduktan bir gün sonra, kuvvetlerinin “Majin Oz” adı verilen yeni bir eksenin açılışını tamamladığını açıklayarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri, özellikle de Han Yunus sakinlerini şaşırttı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “188. Tugay ve Golani Tugayı güçleri Han Yunus'un doğusu ve batısını ayıran Majin Oz ekseninin açılışını tamamladı. Eksen yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe boyunca uzanıyor.”

Yeni “Majin Oz” ekseni Han Yunus'un doğusunu batıdan ayıracak ve Han Yunus'un Refah'tan ayrılmasını “Morag” ekseniyle de devam ettirecek.

Resim  İsrail ordusu tarafından yayınlanan, soldan sağa çapraz olarak uzanan ve Morag ekseni ile bir noktada kesişen Magen Oz ekseninin görüntüsü

Han Yunus bölgesindeki son hamleler, İsrail'in “insani şehir” olduğunu iddia ettiği ve Refah'taki (Gazze Şeridi'nin güneyi ve Han Yunus) yüz binlerce Gazzeli’nin bir çadır alanına tıkıştırılmasına yol açacak planla aynı zamana denk geliyor.

İsrail ordusuna göre bu yeni eksen, Hamas üzerindeki “baskının” ve Han Yunus Tugayı'na karşı yürütülen savaşın çözümünün merkezi bir parçası.

Bir parçalama politikası

Ancak İsrail, Gazze'yi parçalamak ve Doha'da devam eden dolaylı müzakerelerde İsrail'in Şerit'ten tamamen çekilmesinde ısrar eden Hamas üzerinde baskı kurmak için tesadüfi coğrafi eksenler dayatma politikası izliyor.

Gazze'deki saha kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, "Yeni eksen İsrail'in kontrolü altındaki birçok bölgeyi kapsıyor: Kizan en-Neccar, Curti el-Lut, Şeyh Nasır, Mean, Menara, Huza'a, Absan, al-Kara'a ve Beni Suheyla." Kaynaklar, “bu bölgenin, herhangi bir Filistinlinin sınıra yaklaşmasını önlemek için sınırdan 2 kilometreden daha uzağa ulaşan geniş tampon bölgeler oluşturmayı amaçladığını,

bunun da Han Yunus'un doğu bölgesinde yaşayan yüz binlerce kişinin İsrail güçlerinin orada kalması halinde, evlerine dönmesini engellemek anlamına geldiğini” belirtti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre yeni “Magen Oz” ekseninin ilan edilmesiyle Hamas üzerinde daha fazla baskı kurulması amaçlanıyor.

İsrail, Refah'ı Han Yunus'tan ayıran Morag ekseninden çekilmemekte ısrar ederken, İbrani medyasının Refah'ın yaklaşık 2 kilometreye kadar olan bazı bölümlerinde askeri kontrolü sürdürmesi koşuluyla “eksenden çekilmek için müzakerelerde esneklik önerdiği” yönündeki haberleri Hamas reddediyor. Hamas, tamamen çekilene kadar kademeli bir çekilme için harita ve belirli tarihler konusunda ısrar ediyor.

Hamas, özellikle geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen ateşkes sırasında İsrail ordusu tarafından kurulan Netzarim ekseninin (Gazze Şehri'nin güneyinde, Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezinden ve güneyinden ayıran) büyük bir kısmı ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geçici olarak kurulan eksenlerin bir kısmını ortadan kaldırmayı başardıktan sonra, kademeli geri çekilme ve bu yeni eksenlerin ortadan kaldırılması taleplerinde ısrarcı görünüyor.

Büyük Tünel Yıkıldı

Bu arada İsrail ordusu dün, iki aydan uzun bir süre önce Han Yunus'ta yapılan operasyonlar sırasında keşfedilen büyük bir Hamas tünelini yıktığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, güçlerinin "merkezi bir yeraltı yolunda bulunan tüneli keşfettiğini ve tamamen yok ettiğini" belirterek, tünelin "yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğunda olduğunu ve içinde birkaç sığınak bulunduğu" kaydedildi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre “bu tünel Hamas'ın askeri kolu olan El Kassam Tugaylarına ait en uzun tünellerden biri ve tünelden birçok tünel ve açılım bulunuyor, savunma tünelleri, komuta ve kontrol için kullanılan tüneller var.”

“Tünelin Mean, Al-Menara ve Han Yunus'un güneydoğusundaki diğer bölgelerde yer aldığını” belirten kaynaklar, “tünelin Kassam Tugayları savaşçıları için savaş düğümleri içerdiğine ve bu tüneli gerek bu bölgelerde gerekse büyük tünelin açıldığı yakın bölgelerde İsrail güçleriyle savaşmak için kullandıklarına” işaret etti.

Kaynaklar, son birkaç haftalarda bu bölgelerde çok sayıda operasyon gerçekleştirildiğini ve İsrail araçlarının patlayıcı düzenekler ve tanksavar füzeleriyle hedef alındığını belirtti.

Kaynaklar, savaşın belirli bir döneminde, büyük tünelin içinde, saha komutanlarının İsrail güçlerine karşı muharebeleri yönettiği, bu güçlerin hareketlerinin izlendiği ve onlara karşı saldırı planlamak için hareketlerinin belgelendiği komuta ve kontrol için özel tüneller bulunduğuna dikkat çekti.

rtgy6u
Gazze tünelinin içindeki bir İsrail askeri, Kasım 2023 (Reuters)

İsrail güçleri, savaşın başlangıcında ve Netzarim ekseninin kontrolünde duyurulduğu gibi, bazıları 2 ve 3 kilometre uzunluğa ulaşan, bazıları Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile merkezini birbirine bağlayan ve araçların geçtiği çeşitli büyüklükteki tünellerin imha edildiğini sık sık duyurdu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde 20 aydan fazla bir süredir faaliyet göstermelerine, Hamas'ın kabiliyetlerini önemli ölçüde yok etmeyi başardıklarını iddia etmelerine rağmen, Han Yunus örneğinde olduğu gibi girdikleri bölgelere her yeniden girişlerinde daha fazla tünel ortaya çıkarmakta ve bunları yok etmek için çalışmaktadırlar. Saha kaynakları İsrail ordusunun daha önce bu bölgede en az bir kez, bazı bölgelerde ise iki kez operasyon düzenlediğini vurguluyor.