Margot Robbie, "iyi bir oyuncu" olduğunu fark etmesini sağlayan filmi açıkladı

Robbie, bu filmin Quentin Tarantino'yla temasa geçmek için kendisine güven verdiğini söylüyor

Reuters
Reuters
TT

Margot Robbie, "iyi bir oyuncu" olduğunu fark etmesini sağlayan filmi açıkladı

Reuters
Reuters

Margot Robbie, "iyi bir oyuncu" olduğunu fark etmesini sağlayan filmi açıkladı.
32 yaşındaki Avustralyalı oyuncu, Hollywood'da tanınan bir isim haline gelse de oyunculuk yeteneğine her zaman güvenmiyordu.
Önceki günlerde Londra'daki bir BAFTA etkinliğine katılan Robbie 30'a yakın filmdeki oyunculuk deneyimini ve son 10 yılda yapımcı olarak yer aldığı çalışmaları değerlendirdi.
Babil (Babylon) yıldızı, belki de en çok Martin Scorsese'nin Para Avcısı'ndaki (The Wolf of Wall Street) rolüyle ya da DC Evreni'nden Harley Quinn olarak tanınıyor. Oyuncu ayrıca 2019 yapımı dram filmi Skandal'da (Bombshell) da rol aldı.
Bir izleyiciye konuşan Robbie, Ben, Tonya'yı (I, Tonya) izlediğinde "iyi bir oyuncu" olduğunu fark ettiğini söyledi.
Robbie, "İlk kez bir filmi izledim ve 'Tamam, ben iyi bir oyuncuyum' dedim" diye konuştu.
Aynı zamanda Robbie'nin ilk büyük yapımcılığı olan 2017 yapımı filmde, oyuncu gerçek hayattaki artistik buz patencisi Tonya Harding'i canlandırdı. Performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar adaylığı ve BAFTA onayı almıştı.
Robbie'nin rol arkadaşı Allison Janey, Harding'in sert annesi LaVona Fay Golden rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscarı'nı ve BAFTA ödülünü kazanmıştı.
The Hollywood Reporter'ın haberine göre Robbie, Quentin Tarantino da dahil "idolleriyle temasa geçmek" için "yeterince iyi" olduğunu o zaman hissettiğini söyledi.
Oyuncu, Tarantino'yla temas kurmasının 2019 yapımı Bir Zamanlar... Hollywood'da filminde (Once Upon a Time… In Hollywood) Sharon Tate rolünü oynamasına olanak sağladığını açıkladı.
Ünlü oyuncu, Tarantino'yla çalışmanın "kendisi için ölmeden önce yapılacaklar listesinde yer alan bir şey" olduğunu söyledi.
Robbie, rol arkadaşları Brad Pitt ve Leonardo DiCaprio'ya kıyasla çok az süre ekranda yer aldı. Ama oyuncu, bu daha küçük rolün kendisini "rahatsız etmediğini" ve filmde "anlatmak istediklerini anlattıklarını düşündüğünü" belirtti.



E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
TT

E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)

Uçakların sadece havadan yakıt alması bilimkurgu gibi gelse de çok da uzak olmayan bir gelecekte bu bilimsel bir gerçeğe dönüşebilir.

Nasıl mı? E-yakıt veya "elektrikten üretilen sıvı" yakıt diye adlandırılan üçüncü nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı (sustainable aviation fuel / SAF) sayesinde.

Uzmanlar, bu teknolojinin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu söylüyor. Havacılık endüstrisinin aşması gereken en büyük engel ise maliyet.

Avrupa Hava Emniyeti Ajansı'na göre e-yakıtların tonu 8 bin 720 dolar, biyolojik bazlı SAF'in tonu 2 bin 365 dolar ve geleneksel jet yakıtının tonu 830 dolar.

Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, e-yakıtın atmosferdeki veya endüstriyel emisyonlardan elde edilen karbondioksitin (CO2) doğrudan elektroliz yoluyla veya hidrojenle birleştirilerek karbonmonoksite (CO) dönüştürülmesiyle üretildiğini açıklıyor.

fghyju
Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, havadan jet yakıtı üretmenin arkasındaki bilimin aslında epey basit olduğunu açıklıyor (Aether Fuels)

Daha sonra karbondioksit ve hidrojen birleştirilerek çeşitli hidrokarbon bileşikleri oluşturulabiliyor ve bunlar rafine edilerek jet yakıtına dönüştürülebiliyor.

Sustainable Aviation CEO'su Duncan McCourt, yakıldığında karbon saldığını belirtiyor. Bu, üretiminde yenilenebilir enerji santrali kullanılırsa tamamen net sıfır olduğu anlamına geliyor. Ayrıca biyolojik kaynaklı SAF'ten farklı olarak hammadde sınırlamaları ve arazi kullanımı sorunları da sözkonusu değil.

The Independent'a konuşan McCourt, "ticari seviyeye ölçeklendirmenin ve bunu makul bir maliyetle yapmanın" engel teşkil ettiğini söylüyor.

Madigan daha ayrıntılı bir şekilde, e-yakıt tesislerinin maliyetinin "yüksek olduğunu ve mevcut politikalar kapsamında gereken türde hidrojenin kıtlığının projeleri daha küçük ölçekli operasyonlarla sınırladığını" açıklıyor.

Bunun "maliyet verimliliğinin düşmesine ve kabul edilebilir sermaye getirisi elde etmek için çok yüksek fiyatlara yol açtığını" ifade ediyor.

Madigan şöyle devam ediyor:

CO2 artı H2 yakıtlarını teşvik eden politikaların olduğu sadece iki pazar var (Birleşik Krallık ve AB) ve bunlar sadece atık hidrojen veya yeşil hidrojenin kullanımına izin veriyor. Birçok şirket sermaye harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor ancak çoğu yaklaşım bu süreçte verimlilikten ödün veriyor.

Madigan, atmosferden CO2 yakalamanın "çok fazla enerji gerektirdiğini ve dolayısıyla çok pahalı" olduğunu ancak bu sorunun yakıt fiyatına daha az etki ettiğini söylüyor.

Peki çözüm ne?

Bu kısmen politikacıların elinde.

McCourt "Hidrojen üretmek ve karbonu büyük ölçekte yakalamak için gereken enerjinin maliyeti, başlıca zorluklardan biri" diyor.

Bu sorunun üstesinden gelmek için kayda değer yatırımlar ve destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç var.

Peki havacılık endüstrisi "havadan yakıt"ı benimseyecek mi? Birkaç havayolu şirketi uçuşları için alternatif yakıtlar denediğinden, bu olası görünüyor.

Virgin Atlantic 2023'te Heathrow'dan New York'a yemeklik yağla çalışan bir Boeing 787 Dreamliner uçurdu ve United, Emirates ve British Airways gibi havayolu şirketleri de SAF kullandı.

Independent Türkçe