Rusya, Herson’u hedef aldı: 15 kişi hayatını kaybetti... Kiev nüfusunun yarısı elektriksiz

Rusya’nın Herson’daki bombardımanında yıkılan binalar ve arabalar (AP)
Rusya’nın Herson’daki bombardımanında yıkılan binalar ve arabalar (AP)
TT

Rusya, Herson’u hedef aldı: 15 kişi hayatını kaybetti... Kiev nüfusunun yarısı elektriksiz

Rusya’nın Herson’daki bombardımanında yıkılan binalar ve arabalar (AP)
Rusya’nın Herson’daki bombardımanında yıkılan binalar ve arabalar (AP)

Ukrayna’nın güneyindeki Herson şehrindeki bir yetkilinin belirttiğine göre, dün (Cuma) Rusya tarafından şehre yönelik gerçekleştirilen bombardımanda 15 sivilin hayatını kaybettiği ifade edildi. Diğer yandan, Kiev nüfusunun yaklaşık yarısı dondurucu soğukların gölgesinde elektriksiz kalmaya devam ediyor.
Galina Lugova sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Bugün düşman tarafından düzenlenen bombardıman sonucunda 15 sakin hayatını kaybetti ve biri çocuk 35 kişi yaralandı” dedi.
AFP’ye göre, Lugova bombardımanlar sonucunda ‘birkaç ev ve binanın hasar gördüğünü’ de sözlerine ekledi.
Herson Valisi,  Cuma günü erken saatlerde şehrin hastanelerindeki hastaların ‘devam eden bombardımanlar nedeniyle’ tahliye edildiğini duyurdu.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Cuma günü Ukrayna’da 6 milyondan fazla evin elektrik kesintilerinden etkilendiğini ve Rusya’nın enerji altyapısına yönelik saldırılarından iki gün sonra hala başkent Kiev nüfusunun yaklaşık yarısının, soğuk kış aylarında hayati elektrikten mahrum kaldığını söyledi.
Kiev’in müttefiki olan Batılı ülkeler, Moskova’nın Ekim ayından bu yana devam eden askeri başarısızlıkları sebebiyle enerji tesislerini bombalama stratejisini ‘savaş suçu’ olarak değerlendiriyor. Ukrayna Devlet Başkanı ise Rusya’nın bu tutumunu ‘insanlığa karşı suç’ olarak nitelendiriyor.
Zelenskiy dün Facebook’tan yaptığı paylaşımda “Bu kışa katlanmamız gerekiyor, herkesin hatırlayacağı bir kış olacak” ifadelerine yer verdi.
Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko “Kiev’deki evlerin üçte birinde ısıtıcı bulunuyor. Uzmanlar başkente elektriği geri getirmek için çalışmaya devam ediyor” açıklamasında bulundu.
Klitschko “Enerji şirketleri gün boyunca dönüşümlü olarak elektriği tüm tüketicilere ulaştırmayı planlıyor” dedi. Cuma günü sıcaklıklar yağmurla birlikte sıfır dereceye ulaştı.
Ulusal Elektrik Şirketi Ukrenergo Yönetim Kurulu Başkanı Vladimir Kudrytskyi, Ukrayna enerji sisteminin hedef alınmasının ardından ‘artık en zor aşamayı geçtiklerini’ belirtti.
Kudrytskyi Facebook’tan yaptığı paylaşımda, bazı bölgelere elektriğin kısmen geri döndüğünü ve ‘elektrik şebekesinin Avrupa Birliği’nin enerji sistemine yeniden bağlandığını’ belirtti.
Yoğun Rus bombardımanı karşısında Ukrayna, Batı’dan uçaksavar savunma sistemleri almış olsa da, Moskova’nın füzelerini ve insansız hava araçlarını etkisiz hale getirmek için daha fazlasına ihtiyaç duyuyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly dün Ukrayna ziyareti sırasında yeni yardımları duyurdu. Bunlardan en öne çıkanı, ambulanslar ve ‘Rus ordusu tarafından işlenen cinsel şiddet mağdurlarına tıbbi destek sağlanması’ oldu.
Cleverly “Birleşik Krallık, Ukrayna’nın yanındadır” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın Ukrayna’ya 60 milyon euro (62,5 milyon dolar) değerinde askeri destek sözü verdiği Kiev ziyaretinden bir hafta sonra yapıldı.
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne Berlin’de, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile birlikte iki ülkenin ‘bu savaşın sonuna kadar Ukrayna’yı destekleyeceğini’ söyledi.
Scholz, “Rusya bu savaşa bir an önce son vermeli ve kuvvetlerini geri çekmeli” ifadelerini kullandı. Almanya Başbakanı ayrıca, ülkesinin ve Fransa’nın Ukrayna’nın ‘enerji altyapısını yeniden inşa etmesine’ yardımcı olmak için çalıştıklarını belirtti.
Kiev’deki AFP muhabirleri dün, benzin istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluştuğunu ve başkentin bazı bölgelerinde cep telefonu şebekelerinin hala çalışmadığını aktardı.
Rusya ise elektrik kesintilerinden Ukrayna hava savunmasını sorumlu tutarak, yalnızca askeri altyapıyı hedef aldığını iddia ediyor. Kremlin, Ukrayna’nın Rusya’nın taleplerini kabul ederek halkının ıstırabına son verebileceğini öne sürüyor.



ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
TT

ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)

ABD ordusu, bugün (Çarşamba), Ortadoğu’da konuşlandırılacak ilk tek yönlü saldırı tipi (kamikaze) insansız hava araçları (İHA) filosu için yeni bir görev gücü oluşturduğunu açıkladı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Savunma Bakanı Pete Hegseth’in dört ay önce düşük maliyetli ve hızlı temin edilebilen İHA teknolojilerinin edinilmesi ve konuşlandırılmasını hızlandırma talimatının ardından Scorpion Strike (TFSS- Akrep Sokması) adlı görev gücünü hayata geçirdi.

CENTCOM’a göre bu görev gücü, sahadaki birliklere hızlı şekilde düşük maliyetli ve etkili saldırı İHA kapasitesi sağlamak amacıyla tasarlandı. Yeni görev gücü, Ortadoğu’da konuşlu olan “FLM–136 Lucas” tipi düşük maliyetli saldırı İHA’lardan oluşan bir filoyu şimdiden kurmuş durumda.

Lucas İHA’ları geniş menzile sahip ve otonom çalışacak şekilde tasarlandı. Fırlatma yöntemleri arasında “mancınık/katapolt”, roket destekli kalkış, yer sistemleri ve mobil platformlar bulunuyor.

CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper, “Bu yeni görev gücü, yeniliği caydırıcılık unsuru olarak kullanmamızı sağlıyor. Müttefiklerimizi gelişmiş İHA yetenekleriyle donatmak, Amerikan askeri gücünü ve yeniliğini ön plana çıkarıyor, kötü niyetli aktörleri caydırıyor” dedi.

ABD basınına göre FLM-136 İHA’sı, İran’ın yaygın olarak kullandığı “Shahd 136” İHA’larını model alıyor. İran ve desteklediği milisler, bu İHA’larla ABD güçlerini ve ticari gemileri hedef aldı; Rusya ise aynı modeli Ukrayna’daki şehir ve birliklere saldırılarda kullandı.

Bu adım, İran’ın ABD’ye ait imha edilmiş İHA’ları taklit edip yeniden mühendislik yoluyla kendi versiyonlarını üretme taktiğini andırıyor. ABD’ye ait “RQ-170 Sentinel” gibi İHA’lar bu yöntemle kopyalanmıştı.

Yeni “FLM-136” İHA’sı tamamen otonom kontrol özellikli olup, insan müdahalesine neredeyse gerek duymuyor. Hedefe yönlendirme için sensörler ve yapay zekâdan yararlanıyor ve yaklaşık 6 saat boyunca uçabiliyor.

ABD’nin Ortadoğu’ya saldırı tipi İHA filosu konuşlandırması, yaklaşık iki yıl önce üç Amerikan askerinin, Ürdün’ün kuzeydoğusundaki bir üsse İran yapımı bir saldırı İHA’sı ile düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından geldi.

ABD ordusu, mali yıl 2026 sonunda tüm birimlerin küçük, tek yönlü saldırı İHA’larıyla donatılmasını hedefliyor.


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
TT

55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)

Meksika gizli operasyonlarla yakaladığı kartel liderlerini Donald Trump'ın baskısıyla ABD'ye teslim etti. 

Wall Street Journal'ın haberinde, çete liderlerinin gönderildiği operasyonlardan ilkinin 9 ay önce gerçekleştiği belirtiliyor. Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin (DEA) eski direktörü Derek Maltz'ın mahkumları "Amerika'ya hoş geldiniz!" diye karşıladığı aktarılıyor. 

İkinci operasyonsa ağustosta yapıldı. Meksika yönetiminin, ABD Başkanı Donald Trump'ın baskısıyla toplamda 55 kartel liderini gönderdiği belirtiliyor. 

Mahkumlar arasında Meksika'nın en büyük suç örgütleri olan Sinaloa, Jalisco Yeni Nesil Karteli ve Zetas çetelerinden üst düzey isimlerin yer aldığı ifade ediliyor. 

ABD'ye iade edilenlerden biri de 1985'te DEA ajanı Enrique "Kiki" Camarena'yı öldürmekle suçlanan Rafael Caro Quintero. 

Amerikalı yetkililer, mahkumların çoğunun Meksika'daki uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ağına dair ilk elden bilgiler paylaşabileceğini bekliyor. Kara para aklama operasyonlarından uyuşturucu kaçakçılığında rüşvet alan siyasetçiler, ordu görevlileri ve finans sektörü yetkililerinin adlarının öğrenilebileceği ifade ediliyor.  

Tutukluların, ceza indirimi veya daha rahat hapishane koşulları karşılığında işbirliğine yanaşabileceğine dikkat çekiliyor.

55 kartel liderinin ABD'ye teslim edilmesi için yürütülen gizli operasyonlarda binlerce Meksikalı özel harekatçının görev yaptığı aktarılıyor. 

20 Ocak-2 Mayıs'ta DEA'in direktörlüğünü geçici olarak üstlenen Maltz, "Ajansımızın tarihinde hiç bu kadar çok sayıda kötü adamın Meksika'dan çıkarıldığını görmemiştik" diyor. ABD'ye teslim edilenler arasında paramiliter Zetas uyuşturucu çetesinin liderleri Miguel Angel ve Omar Trevino kardeşlerin de yer aldığını belirtiyor. 

Trump'ın uyuşturucuyla mücadele önlemlerinin artırılmaması halinde gümrük tarifelerini yükseltme tehdidinin, Meksika'nın mahkumları iade etmesinde önemli rol oynadığı yazılıyor. 

Meksikalı yetkililer, devlet başkanı Claudia Sheinbaum'un bu hamleyle "ABD müdahalesinden kurtulduğunu" söylüyor. Uyuşturucuyla mücadele operasyonlarının artırılmaması durumunda Amerikan ordusunun, Meksika'daki fentanil tesislerini ya da kartel liderlerini hedef alan drone saldırıları düzenleyerek ülkeyi "kaosa sürükleyeceğinden" endişelenildiği belirtiliyor.

Kaynaklar, ABD ve Meksika arasında üçüncü bir mahkum transferiyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini de bildiriyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times