Yamyamlık üzerine kitap yazmış bilim insanı yanıtladı: "İnsan yeme temalı yapımlar neden popülerleşti?"

"Eskiden Hannibal Lecter vardı, şimdiyse Timothée Chalamet"

Timothée Chalamet'nin başrolde yer aldığı Kemikler ve Her Şey'i Luca Guadagnino yönetti (Warner Bros. Pictures)
Timothée Chalamet'nin başrolde yer aldığı Kemikler ve Her Şey'i Luca Guadagnino yönetti (Warner Bros. Pictures)
TT

Yamyamlık üzerine kitap yazmış bilim insanı yanıtladı: "İnsan yeme temalı yapımlar neden popülerleşti?"

Timothée Chalamet'nin başrolde yer aldığı Kemikler ve Her Şey'i Luca Guadagnino yönetti (Warner Bros. Pictures)
Timothée Chalamet'nin başrolde yer aldığı Kemikler ve Her Şey'i Luca Guadagnino yönetti (Warner Bros. Pictures)

Son dönemde korku-gerilim türünün popülerleşmesinin yanında dizi ve filmlerdeki yamyamlık teması da yaygınlaştı.
Timothée Chalamet'nin başrolü canlandırdığı, yamyam aşıkları konu alan Kemikler ve Her Şey'le (Bones and All) Ralph Fiennes ve Anya Taylor-Joy'un oynadığı The Menu, bu temayı işleyen güncel yapımlardan bazıları.
Bunların dışında Canavar: Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi (Monster: The Jeffrey Dahmer Story), Yellojackets ve Raw gibi yapımlar da insan eti yiyen karakterleri ekrana taşımıştı.
Yamyamlık üstüne iki kitap yazan Long Island Üniversitesi Biyoloji bölümünden akademisyen Bill Schutt, insan yeme temasının kurgusal yapımlardaki artışına dair konuştu.
The Hollywood Reporter'la (THR) söyleşi yapan Schutt, ilk olarak yamyamlığın neden tabu olduğu sorusunu yanıtladı:
"Bunu tabulaştırmanın içgüdüsel bir durum olduğunu düşünmüyorum. Neyin tabu olup olmayacağına insanlar karar veriyor. Yamyamlık, batı dünyasının en büyük tabularından biri ama Güney Amerika'da ölüleri gömdüğünüzü söylediğinizde çılgına dönecek topluluklar da var."
Schutt'un açıklamasının ardından THR muhabiri, büyük toplumsal tabuların eskiden beri sinemada kullanıldığını fakat yamyamlık temasındaki ani artışı anlamlandıramadığını belirtti.
Buna dair bir teorisi olduğunu söyleyen Schutt, şöyle açıkladı:
"Kurgu filtresinden bakınca kanlı içeriklerin veya çılgın katil hikayelerinin izleyiciye çekici gelen bir yanı var. Buna bir de çekici unsur ekliyorsunuz; 20 yıl önce bu, Hannibal Lecter'di. Şimdiye Timothée Chalamet."
Akademisyen, izleyicilerin özellikle kurgu yapımlardaki şiddet unsuruna artık hissizleştiğini belirtti.
Schutt, en kanlı şiddet sahnelerine bile kayıtsız kalabilen seyircilerin ilgisini çekmek için "yemek" unsurunun eklendiğini düşündüğünü söyledi.
Ayrıca akademisyen, "yamyamlık" kelimesinin anında dikkat çektiğine değindi:
"Bu kelimeyi duyduğunuzda kafanızı çevirmenize neden olan halihazırda çekiciliği var. Haber de yazsanız, kurgu da yazsanız "yamyamlık" kelimesi daha en baştan ilgi uyandırıyor."
Söyleşinin devamında Schutt, yamyamlık temasının erotik bir yanı da olabileceğinden bahsetti:
"Çoğunlukla seksi bulunan 'yiyecek' unsuruna bir de tabu eklediğinizde ortaya cazibe çıkıyor."
 
Independent Türkçe, The Hollywood Reporter, New York Times



Bilim insanları yaşlanmayı yıllarca geciktirebilen takviyeyi açıkladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları yaşlanmayı yıllarca geciktirebilen takviyeyi açıkladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzun yaşam açısından umut verici stratejilere yol açabilecek yeni bir çalışmaya göre günlük D3 vitamini takviyesi almak, biyolojik yaşlanmayı yıllarca önleyebilir.

American Journal of Clinical Nutrition'da perşembe günü yayımlanan çalışmada, ABD'den 55 yaş ve üzeri kadınlarla 50 yaş ve üzeri erkeklerin D3 vitamini ve omega 3 yağ asidi takviyesinden sonra 5 yıl boyunca izlendiği Vital adlı klinik çalışmadan elde edilen veriler değerlendirildi.

Takviyenin özellikle hücrelerdeki telomerler üzerindeki etkisi incelendi; tekrarlayan DNA dizileri olan telomerler, kromozomların uçlarında bulunur ve onların bozulmasını önler.

Kromozomların bu koruyucu başlıkları doğal yaşlanma sürecinde kısalıyor ve yaşa bağlı çeşitli hastalıkların gelişimiyle de bağlantılılar.

Brigham ve Kadın Hastanesi'nden çalışmanın ortak yazarı JoAnn Manson, "Vital, D vitamini takviyelerinin telomerleri koruduğunu ve telomer uzunluğunu muhafaza ettiğini gösteren ilk büyük ölçekli ve uzun vadeli randomize çalışma" diyor.

Bu bulgu özellikle dikkate değer çünkü Vital, D vitamininin iltihaplanmayı azaltma ve ileri seviye kanser ve otoimmün hastalıklar gibi yaşa bağlı belirli kronik hastalıkların riskini düşürmedeki faydalarını da gösterdi.

Daha önceki kısa süreli, küçük ölçekli çalışmalar, D vitamini veya omega 3 yağ asidi takviyesinin telomerleri desteklediğini öne sürse de sonuçlar tutarsızdı.

Araştırmacılar Vital çalışmasında 5 yıl boyunca katılımcılarda D3 vitamini (günde yaklaşık 50 mikrogram) ve omega 3 yağ asidi (günde 1 g) takviyesini takip etti.

Yaklaşık 1054 katılımcının beyaz kan hücrelerindeki telomer uzunluğu, çalışmanın başında, ikinci ve 4. yıllarında incelendi.

Araştırmacılar D3 vitamini takviyesinin telomer kısalmasını 4 yıl boyunca kayda değer derecede azalttığını saptadı.

Bilim insanları "Plaseboyla karşılaştırıldığında, D3 vitamini takviyesi lökosit telomer uzunluğundaki azalmayı önemli ölçüde azalttı" diye yazıyor.

Bu, "plaseboya kıyasla yaklaşık üç yıllık yaşlanmayı" önlemeye eşdeğer.

Ancak omega 3 yağ asidi takviyesinin takip süresince telomer uzunluğu üzerinde önemli bir etkisi olmadığını belirtiyorlar.

Çalışmanın bir diğer yazarı Haidong Zhu "Bulgularımız, hedefe yönelik D vitamini takviyesinin biyolojik yaşlanma sürecine karşı koymada umut verici bir strateji olabileceğini gösteriyor ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç var" diyor.

Omega 3 yağ asitleriyle birlikte veya bunlar olmadan günlük D3 vitamini takviyesi, telomer aşınması veya hücre yaşlanmasına karşı koymada rol oynayabilir.

Independent Türkçe