Ukrayna savaşında silah tedariki, ateşkes çağrılarına karşı yarışıyor

Altyapının hedef alınması büyük şehirlerde hayatı felç etti.

Putin, savaşa katılan Rus askerlerinin anneleriyle görüşüyor. (AFP)
Putin, savaşa katılan Rus askerlerinin anneleriyle görüşüyor. (AFP)
TT

Ukrayna savaşında silah tedariki, ateşkes çağrılarına karşı yarışıyor

Putin, savaşa katılan Rus askerlerinin anneleriyle görüşüyor. (AFP)
Putin, savaşa katılan Rus askerlerinin anneleriyle görüşüyor. (AFP)

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı dün sabah itibariyle onuncu ayına girdi. Özellikle yaklaşan kış mevsimi ve Ukrayna'nın çoğu şehrinde elektrik ve içme suyu sıkıntısıyla ilgili sorunların artmasıyla birlikte, çatışmaya dahil olan taraflar gittikçe fazlalaşan sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. Başta Harkov çevresi olmak üzere Herson ve doğu bölgelerinde kaydedilen ilerlemeden dolayı Ukrayna tarafının taleplerinin çıtası yükseliyor. Aynı zamanda, müzakere sürecini belirtilen şartlara göre başlatmaya istekli olduğuna dair mesajlar ileten Moskova, Ukrayna’ya gönderilen Batı silahlarının akışının devam etmesi ve maruz kaldığı ve gittikçe kötü bir hal alan Batı izolasyonunun yansımaları sonucunda ek zorluklarla karşılaşmaya hazırlanıyor.

Müzakereler için gerçekleştirilmesi imkansız şartlar
Uluslararası arenanın çehresini değiştiren ve çatışmaya dahil olan ana aktörleri öncelik sıralamalarını yeniden düzenlemeye iten savaşın dokuzuncu ayının geride kalmasıyla birlikte tarafların tutumlarındaki ciddi fikir ayrılıkları ve Moskova ile Kiev'in müzakere masasına oturmak için öne sürdüğü ‘imkansız’ şartlar nedeniyle çatışmaları sona erdirmek veya bir barış süreci başlatmak halen uzak görünüyor. Moskova, barış müzakereleri dosyasında ilerleme sağlamak için belirttiği şartlarda ısrar ediyor ve Ukrayna tarafını sahadaki fiili gerçekleri tanımayı reddetmekle suçluyor.
Rus liderliği barış şartlarını defalarca kez dile getirdi. Bunların arasında Rusya'nın Kırım üzerindeki egemenliğinin ve ilhakların sonuçlarının tanınması yer alıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bu da Rusya'nın Ukrayna'nın bazı bölgeleri üzerinde egemenlik kurması anlamına geliyor. Moskova bunu ‘fiili gerçeklerle hareket edilmesi’ olarak görüyor. Ancak bu noktada şu dikkatleri çekiyor ki Rusya’nın Herson'dan geri çekilmesi bu konuda soru işaretlerine kapı açabilir. Moskova, geri çekilmenin ilhak kararından geri çekilmek anlamına gelmediğini vurgulasa da askeri yetkililer, Ukrayna'nın bölge üzerindeki kontrolünün uzun süre devam edebileceğini bildirdi. Ayrıca Rusya'nın temel şartları arasında Ukrayna'nın tarafsızlığını beyan etmesi ve herhangi bir askeri ittifaka katılmaya kalkışmaması da yer alıyor. Rusya’nın bir diğer şartı da Donbas'sın ve çevresindeki Rus bölgelerinin korunmasını garanti altına almak. Bu, Ukrayna'nın bölgeye askeri operasyon yapmayacağını kesin olarak ilan etmesi demek. Rusya, önceden açıkladığı bu koşullara ek olarak, askeri operasyonlara katılanların ve Rusları hedef alan kişilerin yargılanmasını talep ediyor.
Diğer yandan Kiev, Rusya ile müzakere masasına oturmak için beş şart belirledi:
- Toprak bütünlüğünün tekrar sağlanması. (Bu, Rusya'nın tüm Ukrayna bölgelerinden çekilmesi anlamına geliyor.)
- Ukrayna'nın toprakları üzerindeki egemenliği ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması’na saygı gösterilmesi.
- Savaşın neden olduğu tüm zararın tazmin edilmesi.
- Tüm savaş suçlularının cezalandırılması.
- Yaşananların bir daha tekrarlanmayacağının garantisinin verilmesi.
Zelenskiy tarafından yakın zamanda imzalanan bir kararnameye göre Ukrayna'nın talepleri arasında Devlet Başkanı Vladimir Putin ile müzakere yapılmaması ve ‘yeni bir Rus liderliği ile diyalog kurulmasının’ beklenmesi maddesinin yer almadığı dikkatleri çekti. Görüş ayrılıkları, iki tarafın tutumlarında açıkça görülüyor. Bu durum, müzakere sürecinin durulmasına ve esir takası anlaşmaları veya gıda ihracatını kolaylaştırmak için görüşmeler yapılması gibi sınırlı önlemlerle yetinilmesine yansıyor.

Kış şartları ve sahada artan gerilim
Kar yağışıyla birlikte sahadaki sıkıntıların artması ve geçen ay savaşlarda ciddi şekilde hasar gören enerji tedarik sorunlarının şiddetlenmesi beklenirken Moskova ve Kiev geniş çaplı kazanımlar elde etme çabasıyla birlikte yaklaşan kışla yarışıyor. Ukrayna'da enerji altyapısını hedef alan saldırılar, Ukrayna'nın büyük şehirlerindeki elektrik ve içme suyu tedarik tesislerinin yaklaşık yarısının imha olmasıyla sonuçlandı. Bu yüzden çoğu şehir kışın elektriksiz kalma tehdidiyle karşı karşıya. Bu durum Ukrayna makamlarını geçen haftadan itibaren en çok zarar gören bölgelerdeki halkı tahliye etme hazırlıklarına başlamaya yöneltti. Güneydeki Herson sakinlerini tahliye etme kampanyasının ardından, Kiev Belediye Yönetimi, başkentin nüfusunun büyük bir bölümünü kış aylarında geçici süreliğine başka bölgelere tahliye etme planını açıkladı.
Bu sırada Herson'da kaydedilen ilerlemeden memnun olan Ukrayna tarafı, Donetsk, Luhansk, Nikolayev ve Zaporijya temas hatları boyunca ve Harkov’un güneyindeki bölgelerdeki ön cepheler boyunca saldırıları güçlendirerek askeri taleplerinin çıtasını yükseltmeye başladı. Ukraynalı askeri yetkililerin haftalar içinde Kırım'a karşı saldırı başlatma taahhütleri, Moskova'dan hızlı ve net bir karşılık aldı. Rusya yarımadadaki askeri mevzilerin güçlendirilmesini ve modern silahlarla donatılmasını hızlandırdı. Rusya Devlet Başkanı iki gün önce yapılan bir askeri toplantıda, modern silah modellerinin üretilip askeri birliklere dağıtılması sürecini hızlandırmak ve ikmal operasyonlarının tamamlanması için zaman çizelgesi belirlemek üzere talimat vermişti.
Diğer yandan Rusya'nın Ukrayna'ya silah tedarikini durdurması için Batı'ya peş peşe yaptığı uyarılar, büyük silah ve teçhizat akışını durdurmayı başaramadı. Son haftalarda diplomatik ve askeri yetkililerin Kiev'e yaptığı bir dizi ziyaretin ardından dün başkenti ziyaret eden İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, ülkesinin Kiev'i dayanıklılığını güçlendirmek için gerekli yardımlar ve silahlarla desteklemeye devam edeceğinin altını bir kez daha çizerek, Ukraynalılara sağlanacak yeni yardım paketini açıkladı. Bunun öncesinde de geçen cumartesi İngiltere Başbakanı, Kiev'i ziyaret ederek 50 milyon sterlin (57,4 milyon euro) askeri yardım ve 16 milyon sterlin (18,3 milyon euro) insani yardım paketini duyurmuştu. Aynı zamanda, şubat ayında Rus saldırısının başlamasından bu yana Kiev'in en büyük destekçilerinden biri olan Londra, çarşamba günü Ukraynalıları desteklemek için helikopter gönderdiğini de duyurdu. Moskova, Batı silahlarının akışının devam etmesinin, yalnızca kış mevsiminde savaşların devam etme riskini değil, aynı zamanda önümüzdeki dönemde barış müzakerelerine devam etme umudunu baltalama riskini de doğurduğunu savunuyor.

Batı cephesinin parçalanmasına ilişkin endişeler
Rusya geçtiğimiz aylarda belirlenen şartlara göre diyalog masasına oturmaya hazır olduğuna dair mesajlar gönderdi ve Kiev’i siyasi diyalogu engellemeye devam etmekle suçladı. Bu mesele, Türkiye'de önde gelen güvenlik yetkilileri düzeyinde gerçekleştirilen Rusya-ABD görüşmelerinde doruk noktasına ulaştı. Moskova’nın gönderdiği mesajların arkasında, tarafların, kışın geçerli olacak ve herkese nefeslenip kapsamlı bir müzakere süreci için alanları yeniden düzenleme fırsatı verecek bir ateşkes anlaşmasına ihtiyaç duyduğunu düşünmesi yatıyor. Moskova'nın askeri konumunu yeniden düzenlemek, gönüllü birlikleri eğitmeye devam etmek ve ayrıca cephelerde savaşın neden olduğu teçhizat ve silah eksikliğini gidermek için bu süreye ihtiyacı var. Rusya, Avrupa'nın enerji arzı sıkıntısı, yüksek fiyatlar ve enflasyon sorunlarının şiddetlenmesi nedeniyle kış mevsimini daha fazla endişeyle beklediğini göz önüne alarak, bunun olası bir fırsat olduğunu düşünüyor. Ayrıca Washington'ın bir sonraki aşamanın düzenlemelerini gözden geçirmek ve Avrupa ve diğer bölgelerdeki müttefiklerinin saflarını birleştirmek için geçici bir ateşkese itiraz etmeyeceğini umuyor.
Buna karşılık Ukrayna liderliği, geçici bir ateşkes fikrini kabul etmenin Kremlin'in sahadaki başarılarını dolaylı olarak da olsa ilan etmesine yol açabileceği konusunda uyarıyor. Ayrıca Moskova'ya askerlerini yeniden düzenleme ve Ukrayna topraklarındaki askeri konumunu güçlendirme fırsatı verebileceğini bildiriyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy cuma günü, Avrupalıları Rus savaşı karşısında birlik olmaya ve Rus petrolünün fiyatını azami ölçüde düşürmeye çağırdı. Bu çağrı Ukrayna liderliğindeki, kış mevsiminin getireceği sıkıntılardan duyulan endişe nedeniyle Batı duruşunda çatlaklar oluşabileceğine ilişkin korkuların düzeyini yansıtıyor.
Litvanya’da düzenlediği bir basın toplantısında Zelenskiy şu ifadeleri kullandı:
“Avrupalılar arasında bölünme ve ayrılık yok. Bunu korumak zorundayız. Bu yılki ilk önceliğimiz bu. Avrupa kendine yardım ediyor, Ukrayna'nın Rusya'ya karşı durmasına değil. Bu, Avrupa'nın Rus saldırganlığına karşı koymasını sağlıyor.”
Zelenskiy aynı zamanda ülkesinin ‘dayanıklı’ olduğunu vurgulayarak, Batı'nın Ukrayna’yı tek başına bırakıp kendi adına savaşmasını bekleyemeyeceğini söyledi. Moskova'nın Ukrayna'yı karanlığa gömmeyi amaçlayan yeni stratejisinin ülkenin dayanıklılığını etkileyemeyeceğini de sözlerine ekledi. Zelenskiy, Financial Times ile yaptığı ve cuma günü yayınlanan röportajında “Bu, kimin daha güçlü olduğunu görmek için yapılan bir güç ve dayanıklılık savaşı” dedi.
Avrupa Birliği (AB) hükümetlerinin Ukrayna savaşına ilişkin tutumlarındaki bölünme, son zamanlarda Moskova'nın savaşı finanse etme kabiliyetini azaltmak amacıyla Rus petrol fiyatlarının tavan seviyesi konusundaki tartışmalar sırasında ortaya çıktı. AB ülkeleri, çarşamba günü Rusya'nın deniz yoluyla taşınan petrolünün fiyatı için bir tavan belirleme konusunda anlaşmaya varamadı.



Kolombiya Devlet Başkanı, ABD ile istihbarat paylaşımının askıya alınmasını emretti

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (Reuters)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (Reuters)
TT

Kolombiya Devlet Başkanı, ABD ile istihbarat paylaşımının askıya alınmasını emretti

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (Reuters)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (Reuters)

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, ülkesinin kamu güvenlik güçlerine, Washington Karayipler'deki teknelere yönelik saldırılarını durdurana kadar ABD istihbarat teşkilatlarıyla istihbarat paylaşımını askıya almaları talimatını verdi.

Petro, X platformunda yaptığı paylaşımda, iki ülkenin uyuşturucu kaçakçılığına karşı iş birliği geçmişine atıfta bulunarak, "Uyuşturucuyla mücadele, Karayip halkının insan haklarına saygı göstermelidir" ifadesini kullandı.


İran, ABD ve İsrail'in yürüttüğü casusluk şebekesinin dağıtıldığını duyurdu

Başkent Tahran'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
Başkent Tahran'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
TT

İran, ABD ve İsrail'in yürüttüğü casusluk şebekesinin dağıtıldığını duyurdu

Başkent Tahran'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
Başkent Tahran'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)

İran dün, Tahran ve İsrail arasındaki 12 günlük savaştan aylar sonra, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatları tarafından yönetildiğini iddia ettiği bir casusluk ağını çökerttiğini duyurdu.

İran Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı, devlet televizyonunda yayınlanan açıklamasında, "İran'da ulusal güvenliğe düşman, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatlarının yönetimi altında faaliyet gösteren bir hücreyi ortaya çıkarıp çökerttiğini" duyurdu.

Açıklamada, "operasyonun çeşitli illerde koordineli bir şekilde yürütüldüğü" belirtilirken, operasyonların zamanlaması, yeri veya tutuklanan kişi sayısı hakkında ayrıntı verilmedi.

Haziran ayında İsrail, İran'a eşi benzeri görülmemiş saldırılar düzenleyerek aralarında üst düzey subayların ve nükleer bilim insanlarının da bulunduğu yüzlerce kişiyi öldürdü. Tahran, İsrail'e füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla misillemede bulunarak 25'ten fazla kişiyi öldürdü.

İsrail'in başlıca müttefiki olan ABD de, gerginliğin artmasının ardından İran'ın nükleer tesislerine hava saldırıları düzenledi.

İran ve İsrail arasında 24 Haziran'dan bu yana ateşkes yürürlükte.

Son aylarda İranlı yetkililer, casusluk suçlamasıyla çok sayıda tutuklama yapıldığını ve İsrail istihbarat teşkilatı Mossad ile iş birliği yapmaktan hüküm giyen kişilerin infaz edildiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran ekim ayında, kırk yılı aşkın süredir düşman olarak gördüğü İsrail veya Amerika Birleşik Devletleri adına casusluk yapmakla suçlananlara verilen cezaları ağırlaştıran bir yasa çıkardı.


İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer görevinden istifa etti

İsrail'in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (Arşiv- Reuters)
İsrail'in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (Arşiv- Reuters)
TT

İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer görevinden istifa etti

İsrail'in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (Arşiv- Reuters)
İsrail'in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (Arşiv- Reuters)

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yakın müttefiki olan Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, dün görevinden istifa ettiğini duyurdu.

Dermer, Netanyahu'ya yazdığı mektupta, "Bakan olarak yemin ettiğim gün, aileme sadece iki yıl görev yapacağıma söz verdim" diye yazdı. "Bu hükümet, 7 Ekim saldırısı ve ardından gelen iki yıl süren, yedi cepheli savaşı yönetmesiyle hatırlanacak" ifadesini kullandı.

Dermer, ailesinin onayıyla görev süresini iki kez uzattığını belirtti: Birincisi, haziran ayında İran'ın askeri nükleer kapasitesinin oluşturduğu varoluşsal tehdidi ortadan kaldırmak, ikincisi ise ekim ayında Gazze'de ateşkes müzakereleri yapmak ve orada tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak.

Sözlerini şöyle tamamladı: "Geleceğin ne getireceğini bilmiyorum ama bir şeyden eminim: Yaptığım her şeyde, Yahudi halkının geleceğini korumada rolümü oynamaya devam edeceğim."

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Dermer, Netanyahu'nun hükümetindeki en yakın ve en önemli müttefiki. Hamas ile dolaylı görüşmelerde müzakere ekibine başkanlık etti ve Amerikalılarla iletişimden sorumluydu.

Suriye hükümetiyle de iletişimi yürüttü.

Miami'de doğan Dermer’ın istifası, 2022 sonlarında İsrail'in Washington Büyükelçisi olarak yıllarca görev yaptıktan sonra bu göreve atandığı dönemin sonu anlamına geliyor.