Uzaylılar tarafından korunduğuna inanılan kent sakinleri anlattı: "Sualtındaki üslerinden bizi izliyorlar"

"Onları 5 yaşımdan beri görüyorum, bir uzay gemisiyle temasım oldu"

2019'da yapılan bir ankette Meksikalıların en az yüzde 58'ininin Dünya dışı yaşamın varlığına inandığı belirlenmişti (Arşiv / Pixabay)
2019'da yapılan bir ankette Meksikalıların en az yüzde 58'ininin Dünya dışı yaşamın varlığına inandığı belirlenmişti (Arşiv / Pixabay)
TT

Uzaylılar tarafından korunduğuna inanılan kent sakinleri anlattı: "Sualtındaki üslerinden bizi izliyorlar"

2019'da yapılan bir ankette Meksikalıların en az yüzde 58'ininin Dünya dışı yaşamın varlığına inandığı belirlenmişti (Arşiv / Pixabay)
2019'da yapılan bir ankette Meksikalıların en az yüzde 58'ininin Dünya dışı yaşamın varlığına inandığı belirlenmişti (Arşiv / Pixabay)

Meksika'nın iki küçük kıyı kentinin bazı sakinleri uzaylılar tarafından korunduklarına inanıyor. 
Tamaulipas eyaletinin güneydoğusundaki Madero ve Tampico kentlerinde yaşayan UFO meraklıları, bölgede meydana gelen tropikal fırtınalardan etkilenmemelerinin nedenini "koruyucu uzaylılarına" bağlıyor.
Bu yüzden geçen ay iki kentin çok yakınındaki bölgeleri vuran Karl Tropikal Fırtınası'nın kıyı şeridinin bu kısmından keskin bir dönüş yapması, uzaylılara inananları şaşırtmadı.
VICE'a konuşan 71 yaşındaki Beatriz García, fırtına uyarısını aldığında endişeye kapılmadığını söyledi:
"Hemen 'onlar [uzaylılar] bizi koruyacak' dedim. Benim inandığım ve güvendiğim şey şu: Onlar var, bir üs kurdular."
Yerel efsaneye göre, uzaylılar Miramar Sahili'nin açıklarında gizli bir sualtı üssü kurdu. Buradan 50 yılı aşkın süredir Dünya'yı izleyen uzaylılar, bölge halkını da kasırgalardan ve diğer tehlikeli fırtınalardan koruyor.
Garcia, 1955 ve 1966'da her iki şehri de yerle bir eden büyük kasırgaları hatırladığını vurguladı.
Yaşlı kadın, 1967'de bir akşam vakti arkadaşıyla birlikte "gökyüzünde bir oluşum" gördüklerini öne sürdü. Bu oluşumun içinde uçan cisimler vardı.

"Birden belirdiler. Yani uçak olamazlar, uçaklar bunu yapmaz. Yavaş hareket ediyorlardı ve onlardan çok vardı."

Ailesi bu olaya tanık olmasa da Garcia, bölgede UFO gördüğünü söyleyen tek kişi değildi. Ertesi gün El Sol de Tampico adlı yerel gazetede çıkan "Tampico üzerinde uçan daireler" başlıklı bir haberde binlerce kişinin bu olaya tanık olduğu iddia edildi.
Gazeteye göre bölgedeki havalimanının kontrol kulesinde çalışan bir görevli "tanımlayamadıkları 9 nesne saydığını" söylüyordu.
Miramar Sahili'nin sularını işaret eden García da, "Oradan gelmişler, görünüşe göre denize doğru gidiyorlarmış" diye konuştu.
Bölgede uzaylıların faaliyet gösterdiğine inanan sakinlerden biri de Juan Abraham Soto. 
Miramar Sahili açıklarındaki petrol sondaj tesislerinde yıllarca çalışan Soto, UFO'ları defalarca gördüğünü savundu.
Amupac'taki varlıkların bölgeyi koruduğuna yönelik inanışları yorumlayan Soto, şu varsayımda bulundu:
"Aslında bizi korumaktan ziyade, kendilerini koruduklarına inanıyorum."

Bölge ekonomisinde payı büyük
Amupac adı verilen bu efsanevi üs, bölge ekonomisi için de giderek önemli hale geldi.
Meksika'ya gelen turistlerin uğrak noktalarından biri olan bu sahil şeridinde adını Marslılardan alan restoranlar, UFO t-shirtleri ve uzaylı oyuncakları satan hediyelik eşya dükkanları var.
Tamaulipas'ın Turizm Müdürü Nembra Carmen Jiménez, "Konuyla çocuklardan yaşlılara kadar herkes ilgileniyor" dedi.
Kendisinin de bu efsaneye inandığını söyleyen Jiménez, haziran ayında ülkenin dört bir yanından UFO araştırmacılarını Madero ve Tampico'da bir araya getiren "Bütünsel Ufoloji Kongresi" adlı bir etkinliğin düzenlenmesine aracı olmuştu.
"İnsanlar buraya özellikle bu bölgeyi ziyaret etmek, bu tür fenomenleri görmek için geliyor" diyen yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna inanıyorum. Onları 5 yaşımdan beri görüyorum, bir uzay gemisiyle temasım oldu. Evrende yalnız değiliz."

"Meteorolojik olayların açıklaması var"
Öte yandan bölge sakinlerinin hepsi uzaylılar tarafından korunduklarına inanmıyor. Bölgenin hava durumunu yıllarca takip eden meteoroloji limanının emekli şefi Javier Francisco Álvarez'e göre fırtınaların son yıllarda bu bölgeyi es geçmesinin bilimsel açıklaması var.

"Bu hidrometeorolojik olaylar düzensiz bir rota izler. Yani her zaman aynı bölgeyi veya aynı yeri vurmazlar. Aynı yoldan girmezler, karaya aynı yerden dokunmazlar."

Álvarez, kasırgaların sadece Madero ve Tampico'yu değil, kıyıdaki diğer birçok şehri de uzun süredir es geçtiğini vurguladı. Ancak uzmana göre bu şans, uzun sürmeyebilir.
"Marslı efsanesi, birkaç nesli aşmaya başladı ve turistleri çeken sözlü bir geleneğe dönüştü" diyen Álvarez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak, bir şehir efsanesi yüzünden gerçeklere göz kapatmamalıyız. Kasırgalara karşı koruyucu önlemler almak önemli."
 
Independent Türkçe, VICE, The Guardian



Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)
TT

Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)

Stuti Mishra Asya İklim Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, iklim krizinin yol açtığı daha sıcak geceler, yüzyılın sonuna gelindiğinde uyku apnesini çok daha yaygın ve tehlikeli hale getirebilir.

Araştırmacılar artan sıcaklıkların, dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişiyi etkileyen ve kalp hastalığı, demans ve erken ölümle bağlantılı bir uyku bozukluğu olan obstrüktif uyku apnesini (OUA) kötüleştirebileceğini söylüyor.

Flinders Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ve hakemli dergi Nature Communications'ta yayımlanan çalışma, iklim değişikliğinin OUA'nın şiddetini ve sağlık üzerindeki etkisini nasıl artırabileceğini modelleyen ilk araştırma.

Flinders Üniversitesi FHMRI Uyku Sağlığı'ndan çalışmanın başyazarı Dr. Bastien Lechat, "Bu çalışma, ortam sıcaklıklarının OUA'nın şiddetini etkileyip etkilemediğini araştırarak iklim gibi çevresel faktörlerin sağlığı nasıl etkileyebileceğini anlamamıza katkı sağlıyor" diyor.

Araştırmacılar uyku sırasında solunum düzensizliklerini izleyen bir yatak altı sensörü aracılığıyla, 29 ülkeden en az 116 bin kişiden elde edilen 58 milyondan fazla gece uykusu verisini kaydetti.

Birkaç yılda toplanan veriler, küresel iklim modellerinden elde edilen saatlik iklim verileriyle eşleştirilerek farklı ısınma senaryoları altında OUA şiddetindeki değişikliklerinin simülasyonu oluşturuldu.

Dr. Lechat, "Genel olarak ortam sıcaklığıyla OUA şiddeti arasındaki ilişkinin büyüklüğü bizi şaşırttı" diyor.

Yüksek sıcaklıklar, kişinin belirli bir gece OUA yaşama olasılığının yüzde 45 artmasıyla ilişkiliydi.

Görsel kaldırıldı.Grafik, çeşitli uluslararası kuruluşlar tarafından ölçülen, endüstri çağından itibaren küresel ortalama sıcaklık artışını gösteriyor (WMO)


Çalışma, OUA şiddetindeki sıcaklıkla ilişkili artışın, Avustralya veya ABD'ye kıyasla Avrupa ülkelerinde bilhassa belirgin olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar bunun, klimaya erişimdeki farklılıklardan kaynaklanabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar engelliliğe ayarlanmış yaşam yılı (disability-adjusted life years / DALY) kullanarak iklimin şiddetlendirdiği uyku apnesinin sağlık ve ekonomi üzerindeki yükünü tahmin etti. Sadece 2023'te, sıcaklık artışının araştırmadaki 29 ülkede yaklaşık 800 bin sağlıklı yaşam yılının kaybıyla bağlantılı olduğunu saptadılar.

Dr. Lechat, "Bu rakam, bipolar bozukluk, Parkinson hastalığı veya kronik böbrek hastalıkları gibi diğer tıbbi durumlardakine yakın" ifadelerini kullanıyor.

Toplam ekonomik kayıp yaklaşık 98 milyar dolar olarak tahmin edilirken bunun 68 milyar doları sağlığın bozulmasından, 30 milyar dolarıysa işyerindeki verimlilik düşüşünden kaynaklanıyor.

Kıdemli araştırmacı Profesör Danny Eckert, veriler çoğunlukla soğutma ve sağlık hizmetlerine erişimi daha iyi olan yüksek gelirli bölgelerdeki bireylerden elde edildiğinden, örneklemin düşük gelirli ülkelerde OUA'nın gerçek dünyadaki yükünü yeterince yansıtmayabileceğini söylüyor.

Profesör Eckert "Bu, tahminlerimizi yanıltarak sağlık ve ekonomi üzerindeki gerçek maliyetin düşük tahmin edilmesine yol açmış olabilir" diyor.

Sadece Avustralya'da, OUA dahil uykuyla ilgili sağlık sorunlarının maliyeti daha önce yılda 66 milyar Avustralya doları (yaklaşık 1 trilyon 700 milyar TL) olarak tahmin edilmişti.

Ekip halihazırda soğutmaya erişimin veya davranışsal değişikliklerin, ısınan hava koşullarında uyku apnesinin şiddetini nasıl azaltabileceği gibi olası müdahaleleri araştırmayı planlıyor.

Profesör Eckert, "İleride, ortam sıcaklığının uyku apnesinin şiddetine etkisini azaltacak stratejiler araştıran ve altta yatan fizyolojik mekanizmaları inceleyen müdahale çalışmaları tasarlamak istiyoruz" diye belirtiyor.

Çalışma, daha güçlü küresel iklim eylemleri olmadan uyku apnesinin yükünün muhtemelen keskin bir şekilde artacağı ve bunun da halk sağlığı sorunlarını şiddetlendirerek ekonomileri zorlayacağı uyarısında bulunuyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/climate-change