Husiler, İran’ın ajandasın hizmet için barışı reddetmekle suçlandı

Yemen Genelkurmay Başkanı Aziz, Suudi mevkidaşı Ruveyli bir araya geldi. (SABA)
Yemen Genelkurmay Başkanı Aziz, Suudi mevkidaşı Ruveyli bir araya geldi. (SABA)
TT

Husiler, İran’ın ajandasın hizmet için barışı reddetmekle suçlandı

Yemen Genelkurmay Başkanı Aziz, Suudi mevkidaşı Ruveyli bir araya geldi. (SABA)
Yemen Genelkurmay Başkanı Aziz, Suudi mevkidaşı Ruveyli bir araya geldi. (SABA)

İran destekli Husiler, Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Meşat’ınkardeşi Musleh el Meşat’ın önceki çatışmalarda aldığı yara nedeniyle öldüğünü doğruladığı bir dönemde açıklamalarda bulunan Yemen Genelkurmay Başkanı Sağir bin Aziz, darbecilerin İran'ın yıkıcı ajandasını uygulaması nedeniyle barışa yanaşmadıklarını vurguladı.
Aziz’in bu açıklamaları, Suudi mevkidaşı Feyyaz bin Hamid er-Ruveyli ve Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanı ve Suudi Arabistan Genelkurmay Başkan Yardımcısı Mutlak bin Salim el-Eziyma ile Riyad'da yaptığı görüşme sırasında geldi.
Yemenli resmi kaynaklar, toplantıda ortak kaygı duyulan konuların yanı sıra Suudi Arabistan ile Yemen silahlı kuvvetleri arasındaki ilişkiyi güçlendirmenin yollarının ele alındığını aktardı.
SABA haber ajansına göre Yemen Genelkurmay Başkanı, Suudi mevkidaşı ile Eziyma'ya sahadaki tüm gelişmeler ile Husi milislerin petrol limanlarını hedef alan son saldırıları hakkında bilgi verirken, ayrıca süresi dolan Birleşmiş Milletler ateşkesi sırasında yaşanan ihlallere atıfta bulundu.
Aziz, İran destekli darbeci Husi milislerinin, İran'ın Yemen ve Arap bölgesindeki yıkıcı gündeminin uygulanmasında uzlaşmazlığını, barışı reddetme ve savaşı uzatma konusundaki ısrarını sürdürdüğünü vurgularken, deniz seyrüseferine yönelik tehditleri ele aldı. Yemen Genelkurmay Başkanı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Husi milisler, en başta inanmadığı barış çağrılarına boyun eğmeyecek. Çünkü Arap kimliğine yabancı mezhep projesini kaos ve yıkım ışığı dışında hayata geçiremeyecek.”
Aziz ayrıca Suudi Arabistan liderliğindeki Arap Koalisyonu’nun Yemen silahlı kuvvetlerini çeşitli yönlerden desteklemedeki rolüne büyük önem verdiklerini belirterek tüm Arap meselelerini desteklemekten çekinmeyen Suudi Arabistan’ın desteğine övgüde bulundu.
SABA’da yer alan haberde de Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanı er-Ruveyli ile Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanı Eziyma'nın bin Aziz ile görüşmesinde yapılan açıklamada "Suudi Arabistan, Husi milislerinin Yemen'deki darbesini sona erdirmek için meşru hükûmeti ve Yemen silahlı kuvvetlerini desteklemeye devam edecek" ifadesine yer verildi.
Husiler, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in süresi dolan ateşkesi yenileme ve genişletme önerilerini reddetmeye devam ederken terör saldırılarını tekrarlamakla tehdit etti.
Yemen Başkanlık Konseyi, İran rejimini Hadramevt ve Şebve vilayetlerindeki petrol ihracat limanlarına yönelik son saldırılara karışmakla suçlarken, salldırılarda kullanılan insansız hava araçlarının (İHA') enkazının Tahran tarafından üretilen uçakların teknik özelliklerine uygun olduğunu vurguladı.
Husilerin geçtiğimiz oazartesi günü Hadramevt ilinin idari merkezi Mukella kentinde bulunan Dabbe Petrol Limanı’na düzenleidği son saldırı kargo platformuna zarar verdi. Yerel makamlar, limandaki ticari trafiğin durdurulmasıyla sorunları gidermek için bir aya ihtiyaçları olduğunu bildirdi.
Diğer yandan, milis medyasının aktardığına göre Husiler önceki gün Musleh el Meşat’ın savaş cephelerinden birinde yaralanması sonucu öldüğünü doğruladı. Meşat, Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Meşat’ın kardeşiydi.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.