Fransa ile eski sömürgeleri arasında yeni çatışma alanı: Kalkınma yardımları

Macron, Mali’ye yaptığı kalkınma yardımlarını, ülkede Rus savaşçılarını gördükten sonra askıya aldı.

Fransız Barkhane Operasyonu kuvvetleri Mali'den ayrıldı. (AP)
Fransız Barkhane Operasyonu kuvvetleri Mali'den ayrıldı. (AP)
TT

Fransa ile eski sömürgeleri arasında yeni çatışma alanı: Kalkınma yardımları

Fransız Barkhane Operasyonu kuvvetleri Mali'den ayrıldı. (AP)
Fransız Barkhane Operasyonu kuvvetleri Mali'den ayrıldı. (AP)

Fransa ve Mali ilişkilerinde gerilim, son iki yılda gitgide artıyor. Fransız askerlerinin geri çekilmesi ve Fransa Büyükelçisi’nin iktidardaki askeri konsey tarafından sınır dışı edilmesinin ardından iki ülke karşılıklı cezai yaptırımlar uygulama kararı aldı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un ülkesinin Mali'ye yaptığı kalkınma yardımlarını durdurma kararı almasının ardından başkent Bamako'nun yanıtı gecikmedi. Mali makamları, ‘Fransa ile bağlantılı insani yardım alanı da dahil olmak üzere, ülkede Fransız fonu, maddi veya teknik desteği ile faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü tüm faaliyetlere derhal yasak getirildiğini’ duyurdu.
Gözlemciler, Ağustos 2020'de ordunun Mali'de iktidarı ele geçirmesinden bu yana istikrarlı bir şekilde kötüleşen ilişkilerin son günlerde daha da gerilimli hale gelmesini ‘tehlikeli bir gelişme’ olarak değerlendirdi. Kalkınma yardımları, Fransız politikacılarının gözünde hâlâ ekonomik ve kültürel olarak bağlı oldukları eski sömürgelerindeki Afrika halklarıyla iletişim kurmak için bir köprüydü.
Mali'deki resmi ajans tarafından yayınlanan haberde, geçici Başbakan Albay Abdoulaye Maiga’nın bu kararı Paris'in Mali'deki kalkınma için kamu yardımını askıya alma konusundaki son açıklamasına bağladığını bildirdi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı birkaç gün önce, Paris'in Bamako'nun Rus ‘Wagner’ grubundan savaşçı kullandığı iddialarına karşın Fransız askerlerinin ülkeden çekilmesini tamamladıktan üç ay sonra Mali'ye kalkınma yardımını askıya aldığını duyurdu.
Fransa, Sahel bölgesindeki beş ülkeyi cihatçılara karşı desteklemeyi amaçlayan Barkhane Operasyonu'ndan askerlerini geri çekti ve Batı Afrika'daki askeri varlığının stratejisini yeniden gözden geçireceğini duyurdu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron geçtiğimiz hafta sonu Rusya'yı, Fransa'nın etkisinin son birkaç yılda azaldığı Afrika ülkelerinde ‘vahşi’ hırsına hizmet etmek için Fransız karşıtı propagandayı beslemekle suçladı.
Tunus'ta Frankofoni Zirvesi’nin oturum aralarında konuşan Macron, "Afrika'da nüfuzunu yaymak isteyen bazı güçler bunu Fransa'ya ve diline zarar vermek ve şüphe tohumları ekmek için yapıyorlar. Ama hepsinden önemlisi, bu güçlerin kötü emeller peşinde koşmaları” dedi.
Fransa, son birkaç yıldır Afrika'nın bazı bölgelerinde nüfuz sahibi olmak için Rusya ile rekabet ediyor. Rus özel askeri grubu Wagner, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali de dahil olmak üzere birçok Afrika ülkesinde varlığını sürdürüyor.
Ağustos 2020'de iktidara gelen askeri cunta, Ruslara ait savaşçıların kullanılmaya devam edildiğini yalanladı. Ancak iki ülke arasında daha önceki iş birliğine bağlı kalınarak Mali ordusunda görevlendirilen Rus rütbeli eğitmenlerinin varlığına işaret etti.
Fransa geçen ay Afrika’da yalnızca siyasi ve askeri varlığını yeniden gözden geçirmek için değil, aynı zamanda bütçesini artırarak ve Sahra altı Afrika ülkelerine daha fazla odaklanarak kalkınma yardımı politikasını yenilemek için Afrika'da yeni bir strateji hazırlama sürecindeydi. Afrika ülkelerine yumuşak krediler vererek bölgede ekonomik varlığını güçlendiren ve genişleme alanı bulmaya çalışan Çin’e karşılık, ülkelere kredi yerine hibe vermek Fransa’nın yeni stratejisinin güçlü bir ayağıydı.
Fransa Parlamentosu geçen yılın mart ayında, Fransız Kalkınma Ajansı'na tahsis edilen miktarları artıran yasa tasarısını onayladı. Milletvekilleri bu yasa tasarısına, çoğu Afrika’da olan uluslararası kalkınma projeleri için Fransız milli gelirinden 2025'ten başlayarak yüzde 0,7'lik bir pay tahsis etmek için bir mali taahhüt dahil ettiler.

Mali topraklarını ter eden Fransız birlikleri. (AFP)
Batı Afrika ve Sahel bölgesi meselelerinde çalışmalar yürüten araştırmacı ve Uluslararası Kriz Grubu'nun eski danışmanlarından Hanna Armstrong, Fransa ile Mali arasındaki gerilimlerin motive ettiği kararın bir tür ‘diplomatik başarısızlığı’ temsil ettiğini belirterek Fransız yardımının askıya alınmasını eleştirdi.
Armstrong, Şarku’l Avsat’a, Mali'deki sivil toplum kuruluşlarının ‘neredeyse tüm fonlarını kaybedecekleri’ değerlendirmesinde bulundu. ‘Kararın, politikasını daha fazla kalkınma planına yönlendirmek ve Sahel bölgesinde çalışan kurumları güçlendirmek isteyen Fransa'nın bölgede ilan ettiği stratejik değişiklikle çeliştiğini de sözlerine ekledi.
Fransa ile Mali arasındaki gerilimin son derece karmaşık dönüşümlere ve aşırılık yanlısı hareketlerin genişlemesine tanık olan Batı Afrika bölgesindeki gerginlik durumunu ve genel olarak Avrupa varlığının ve özellikle de Fransızların düşüşünü güçlendirdiğine" dikkat çeken Armstrong sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu aynı zamanda Sahel ülkelerindeki nüfuzlarını genişletmek için o bölgede var olma arzusu olan diğer ülkelerin etki sahalarını genişletecek ve özellikle Rusya'nın bölgedeki varlığını güçlendirecektir. Çin, kırılgan siyasi, ekonomik ve kalkınma koşullarından muzdarip olan bölgede daha fazla varlığa sahip olmak için yeni kalkınma yardımları da kullanabilir.”
Mali'de faaliyetleri dondurulacak Fransız Kızılhaçı ve diğer dernekler de dahil olmak üzere bir dizi sivil toplum kuruluşu, sağlık, gıda, eğitim ve temel yaşam hizmetlerinin sağlanması alanlarında çalışıyor.
Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) göre Mali, 2020'de Fransa'dan 121 milyon dolarlık resmi kalkınma yardımı aldı ve Birleşmiş Milletler, 7,5 milyon Malili vatandaşının (nüfusun yüzde 35'inden fazlası) yardıma ihtiyacı olduğunu ve Mali'nin İnsani Gelişme Endeksi'nde 184’üncü sırada yer aldığını bildirdi.
Kalkınma yardımlarının askıya alınması, Sivil Toplum Kuruluşlarının Batı Afrika ülkesinde devam eden veya planlanan 70 projesini tehdit ediyor.
Ancak Mali hükümeti, kararın ‘ülke onuru ve ulusal bağımsızlığın geri kazanılmasına katkıda bulunacağına’ inanıyor ve ‘Mali halkına yardım etmeyi hükümete şantaj yapmak için bir araç olarak kullanan’ bu sistemi reddediyor.
El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Afrika Programı Direktörü Dr. Amani et-Tavil, Fransız kalkınma yardımının Mali hükümetinin kararına baskı yapmak için bir araç olarak kullanılmasının Fransa'nın bölgedeki imajına daha fazla zarar vereceği görüşünde. Tavil, “Askeri olarak geri çekilmiş olsa dahi o bölgedeki birçok ülkenin eski sömürgecisi olan Fransa'nın varlığının reddedilmesinde bir ivme var” açıklamasında bulundu. Bununla birlikte, Fransa’nın kalkınma çalışmaları ve Sahel bölgesi ve Sahra ülkelerindeki aktif sivil toplum örgütlerine destek dahil olmak üzere, bölge halkları üzerinde birçok ekonomik ve kültürel tahakküm yöntemini elinde tuttuğunu söyledi.
Tavil, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Rusya'nın 23 Afrika ülkesindeki Wagner unsurları aracılığıyla halihazırda mevcut olması nedeniyle Fransızların geri çekilmesinin, özellikle Rusya, Çin ve Türkiye açısından bu stratejik bölge için uluslararası rekabeti daha da artıracağını kaydetti.



HDK’nın el-Faşir’de düzenlediği saldırıda en az 18 sivil öldü

El-Faşir'deki şiddetli çatışmalardan kaçan ve ed-Daba’da HDK ile Sudan ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle insani durumun kötüleşmesi üzerine, yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kampta oturan Sudanlı kadınlar, 6 Eylül 2025 (Reuters)
El-Faşir'deki şiddetli çatışmalardan kaçan ve ed-Daba’da HDK ile Sudan ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle insani durumun kötüleşmesi üzerine, yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kampta oturan Sudanlı kadınlar, 6 Eylül 2025 (Reuters)
TT

HDK’nın el-Faşir’de düzenlediği saldırıda en az 18 sivil öldü

El-Faşir'deki şiddetli çatışmalardan kaçan ve ed-Daba’da HDK ile Sudan ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle insani durumun kötüleşmesi üzerine, yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kampta oturan Sudanlı kadınlar, 6 Eylül 2025 (Reuters)
El-Faşir'deki şiddetli çatışmalardan kaçan ve ed-Daba’da HDK ile Sudan ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle insani durumun kötüleşmesi üzerine, yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kampta oturan Sudanlı kadınlar, 6 Eylül 2025 (Reuters)

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan iki tıbbi kaynak dün Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde kuşatma altındaki el-Faşir kentinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından düzenlenen saldırıda en az 18 sivilin öldürüldüğünü söyledi.

Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri olan el-Faşir, HDK ile savaşın başlamasından iki yılı aşkın bir süre sonra, Sudan ordusunun ve müttefiklerinin kontrolü altında kalan geniş bölgedeki son büyük şehir.

Kimliklerinin gizli kalmasını isteyen iki tıbbi kaynak tarafından bildirilen ölü sayısı, Güney Hastanesi ve el-Faşir Hastanesi’ne kaldırılan kurbanlarla sınırlı. Kaynaklar ayrıca, özellikle şehrin kuzeyinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’nın güney kesiminde, bilinmeyen sayıda cesedin hemen gömüldüğünü bildirdi.

Sudan’daki savaşın acılarını belgeleyen sivil gruplardan biri olan Yerel Direniş Komiteleri Koordinasyonu'na göre HDK pazartesi gününden bu yana saldırıların gerçekleştiği şehrin kuzey mahallelerinde ilerliyor.

Yerel Direniş Komiteleri Koordinasyonu tarafından dün yapılan açıklamada, “Birçok sivil evlerinde öldürüldü, diğerleri ise şehrin kuzeyindeki eş-Şufra Mahallesi’nde gizemli koşullar altında tutuklandı” denildi. Yerel Direniş Komiteleri Koordinasyonu, el-Faşir üzerinde ‘iki gün üst üste’ çatışmalar, bombardıman ve sürekli insansız hava aracı (İHA) uçuşları olduğunu belirtti.

AFP'ye konuşan bir görgü tanığı, HDK’nın Ebu Şuk’taki mülteci kamplarının her birine topçu birlikleri yerleştirip savunma hatları kurduğunu söyledi.

BM’ye göre HDK 500 günden fazla bir süredir, yarısı çocuklardan oluşan yaklaşık 260 bin sivilin yaşadığı el-Faşir’i kuşatma altında tutuyor ve bu bölgede insani yardım neredeyse tamamen kesilmiş durumda.

Sivil toplum kuruluşu Avaaz tarafından dün düzenlenen basın toplantısında konuşan uzman Shaina Lewis, “Şehir sabah saat beşten bu yana bombalanıyor” dedi.

AFP, bölgenin uzaklığı ve iletişim hatlarındaki kesintiler nedeniyle çeşitli kaynaklardan sağlanan bilgileri bağımsız olarak teyit edemedi.

Öte yandan Sudan ordusu dün şafak vakti düzenlediği karşı saldırıda HDK saldırılarını püskürttüğünü duyurdu.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında başlayan savaşta on binlerce kişi hayatını kaybetti ve milyonlarca kişi yerinden edildi.


Suudi Arabistan, ABD, BAE ve Mısır, Sudan'da üç aylık ateşkes çağrısı yaptı

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) Nisan 2023'te başlayan çatışma öncesi görüntüleri (Arşiv – AFP)
Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) Nisan 2023'te başlayan çatışma öncesi görüntüleri (Arşiv – AFP)
TT

Suudi Arabistan, ABD, BAE ve Mısır, Sudan'da üç aylık ateşkes çağrısı yaptı

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) Nisan 2023'te başlayan çatışma öncesi görüntüleri (Arşiv – AFP)
Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) Nisan 2023'te başlayan çatışma öncesi görüntüleri (Arşiv – AFP)

Suudi Arabistan, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, insani yardımların hızlı bir şekilde ulaştırılabilmesi için Sudan'da üç aylık insani ateşkes çağrısında bulundu.

Bu çağrı, dört ülkenin dışişleri bakanlarının dün yayınlanan ortak açıklamasında yer aldı. Açıklamada, Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmanın ‘dünyanın en kötü insani krizine’ yol açtığı ve bölgesel barış ve güvenliği tehdit ettiği belirtildi.

Açıklamada, mevcut durumun devam etmesinin acıları daha da derinleştirdiği ve bölgesel istikrara yönelik riskleri artırdığı belirtilerek, Sudan'ın geleceğinin, herhangi bir silahlı tarafın kontrolünde olmayan kapsamlı ve şeffaf bir geçiş süreciyle Sudan halkı tarafından kararlaştırılması gerektiği vurgulandı.

Washington'un düzenlediği istişarelerin ardından bakanlar, tüm tarafları insani yardımın tüm yollardan güvenli ve hızlı bir şekilde ulaştırılmasını kolaylaştırmaya, sivilleri korumaya ve altyapıya yönelik ayrım gözetmeyen saldırıları durdurmaya çağırdı.

Bakanlar, kalıcı bir ateşkesin önünü açacak üç aylık bir insani ateşkes önerdiler. Bunu, dokuz ay içinde geniş meşruiyete sahip bağımsız bir sivil hükümetin kurulmasına yol açacak kapsamlı geçiş sürecinin başlatılması izleyecek.

Bakanlar, savaşan Sudanlı taraflara sağlanan her türlü dış askeri desteğin sona erdirilmesi gerektiğini vurguladılar. Zira bu, savaşın uzamasına ve bölgenin istikrarsızlaşmasına neden olan önemli bir faktör.

Siyasi çözüme destek

Dört ülke, Sudan ordusu ve HDK'nin dahil olduğu siyasi bir çözümü desteklemek, tarafları sivilleri ve altyapıyı korumaya zorlamak ve insani yardıma erişimi sağlamak için tüm çabaları göstereceklerini taahhüt ettiler. Ayrıca, aşırılıkçı grupların sınır ötesi tehditlerine karşı koymanın ve Kızıldeniz'in güvenliğini korumanın önemini vurguladılar.

Bakanlar, Sudan'ın geleceğinin ‘Müslüman Kardeşler ile bağlantılı şiddet yanlısı aşırılıkçı gruplar’ tarafından belirlenemeyeceğini belirterek, bu grupların bölgedeki şiddet ve istikrarsızlığı körükleyen rolü konusunda uyardı.

Diğer yandan, Suudi Arabistan ve ABD öncülüğündeki Cidde müzakereleri ve Mısır'ın öncülüğündeki Sudan Sivil ve Siyasi Güçler Konferansı da dahil olmak üzere, barışçıl bir çözüme ulaşmak için bölgesel ve uluslararası ortaklarla birlikte çalışma taahhütlerini yinelediler.

Yapılan ortak açıklamaya göre, bakanlar bu ayın sonlarında dışişleri bakanları düzeyinde yapılacak yeni dörtlü toplantıda istişarelerine devam etme konusunda anlaştılar.

Müslüman Kardeşler'in reddi

Sudan Maliye Bakanı Cibril İbrahim, orduyla ittifak halindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi'nin lideri (Reuters)Sudan Maliye Bakanı Cibril İbrahim, orduyla ittifak halindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi'nin lideri (Reuters)

Açıklamada, 2019 yılına kadar 30 yıl boyunca ülkeyi yöneten ve savaş sırasında orduyu desteklemek için siyasi sahneye geri dönen İslamcılar kastedilerek, Müslüman Kardeşler veya ona bağlı grupların Sudan'da herhangi bir rol oynaması reddedildi. Bu nedenle ABD dün, bölgesel istikrarsızlığı körükleyen ve İran'ı destekleyen rolleri nedeniyle Sudanlı ‘İslamcı partiler’ olarak tanımladığı gruplara yaptırım uyguladı.

ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi yaptığı açıklamada, yaptırımların Sudan Maliye Bakanı Cibril İbrahim ve orduyla birlikte savaşan İslamcı grup el-Bera bin Malik Tugayı'nı da kapsadığını, bunların savaşa katılımları ve İran'la bağları nedeniyle yaptırım uygulandığını belirtti.

Bakanlık, Sudan Maliye Bakanı’nın İran hükümetiyle siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmek için iş birliği yaptığını ve geçtiğimiz kasım ayında Tahran'ı ziyaret ettiğini belirtti. Son yaptırımların ‘Sudan'daki İslamcıların etkisini sınırlamak ve İran'ın bölgesel faaliyetlerini kısıtlamak’ amacını taşıdığını bildirdi.

Darfur'da silah ambargosunun uzatılması

Darfur'da bir yılı aşkın süredir Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatma altında tutulan el-Faşir kentinde halka ücretsiz yemek dağıtılıyor. (AFP)Darfur'da bir yılı aşkın süredir Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatma altında tutulan el-Faşir kentinde halka ücretsiz yemek dağıtılıyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi dün, sık sık ihlal edildiği için eleştirilen, Sudan'ın batısındaki sorunlu Darfur bölgesine uygulanan silah ambargosunu bir yıl daha uzattı.

Güvenlik Konseyi, oybirliğiyle aldığı kararla, 2005 yılından bu yana uygulanan ve yalnızca Darfur bölgesini hedef alan, beş kişiye yönelik bireysel yaptırımlar (mal varlıklarının dondurulması, seyahat yasağı) ve silah ambargosunu içeren yaptırımları 12 Eylül 2026 tarihine kadar uzattı.

ABD temsilcisi John Kelly, “Darfur'daki durum, yaygın şiddet, büyük insani sorunlar ve kitlesel göç ile ciddiliğini korumaktadır” dedi.

Uzatma kararının ‘açık bir mesaj verdiğini’ belirten Kelly, ‘uluslararası toplumun silah akışını durdurmaya ve Darfur'daki şiddet ve istikrarsızlık eylemlerinden sorumlu olanlardan hesap sormaya kararlı olduğunu’ ifade etti

Şarku’l Avsat’ın görüştüğü diplomatik kaynaklar, bazı ülkelerin silah ambargosunun coğrafi kapsamını Kordofan bölgesini de içerecek şekilde genişletmeyi önerdiğini, ancak BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkına sahip Rusya'nın bu öneriye şiddetle karşı çıktığını bildirdi.

Nisan 2023'te Sudan'da, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki HDK arasında savaş çıktı. Kanlı çatışmalar ülkeyi böldü ve on binlerce kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin yerinden edilmesine neden oldu.


BM'nin Sudan'daki "savaş suçlarına" dair kanıtları

Nisan 2023'ten bu yana şiddetlenen Sudan'daki savaş, ülkenin binalarına ve altyapısına büyük zarar verdi (AFP)
Nisan 2023'ten bu yana şiddetlenen Sudan'daki savaş, ülkenin binalarına ve altyapısına büyük zarar verdi (AFP)
TT

BM'nin Sudan'daki "savaş suçlarına" dair kanıtları

Nisan 2023'ten bu yana şiddetlenen Sudan'daki savaş, ülkenin binalarına ve altyapısına büyük zarar verdi (AFP)
Nisan 2023'ten bu yana şiddetlenen Sudan'daki savaş, ülkenin binalarına ve altyapısına büyük zarar verdi (AFP)

Birleşmiş Milletler soruşturma ekibi dün, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında devam eden ve Nisan 2023'te patlak verdiğinden bu yana binlerce kişinin hayatına mal olan çatışmada, her iki tarafın da savaş suçu işlediğine dair kanıtlar bulduğunu açıkladı.

Misyonun başkanı Muhammed Şande Osman yaptığı açıklamada, “Bulgularımız şüpheye yer bırakmıyor... Her iki taraf da saldırılar, infazlar, keyfi tutuklamalar, gözaltı merkezlerinde işkence ve insanlık dışı muamele, gıda, sağlık hizmetleri ve tıbbi bakımdan mahrum bırakma dahil olmak üzere kasıtlı olarak sivilleri hedef aldı” dedi. Osman şöyle devam etti: “Bunlar tesadüfi trajediler değil, savaş suçlarına varan kasıtlı stratejiler” değerlendirmesinde bulundu.

Bu arada Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre devam eden hazırlıklar ve karşılıklı seferberlikler, çatışmanın taraflarının önümüzdeki günlerde “sonuç alıcı savaşlara” doğru ilerlediğini ve beklenen askeri operasyonların stratejik Kordofan bölgesinin geniş alanlarını kapsayacağını gösteriyor.