Sudan'da Direniş Komiteleri’nden çerçeve anlaşmayı görüşme davetine ret

Sivil yönetim talebiyle 23 Kasım'da Hartum'da düzenlenen protesto yürüyüşünden bir kare (Reuters)
Sivil yönetim talebiyle 23 Kasım'da Hartum'da düzenlenen protesto yürüyüşünden bir kare (Reuters)
TT

Sudan'da Direniş Komiteleri’nden çerçeve anlaşmayı görüşme davetine ret

Sivil yönetim talebiyle 23 Kasım'da Hartum'da düzenlenen protesto yürüyüşünden bir kare (Reuters)
Sivil yönetim talebiyle 23 Kasım'da Hartum'da düzenlenen protesto yürüyüşünden bir kare (Reuters)

Sudan'daki halk hareketine öncülük eden Direniş Komiteleri, muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG), geçiş dönemiyle ilgili anayasal düzenlemeler ve ülkedeki mevcut yönetim krizine bir çözüm bulunması konusunda ordu komutanları ile imzalanacak ‘çerçeve anlaşmayı’ görüşmek üzere yaptığı daveti reddetti.
ÖDBG’yi ‘orduyla siyasi bir anlaşmaya varmak için’ Direniş Komiteleri’ni dağıtmaya çalışmakla suçlayan bir açıklama yayınlayan Direniş Komiteleri, “Direniş Komiteleri koordinatörlerinin bir kısmına çerçeve anlaşması taslak metninin görüşülmesi amacıyla düzenlenecek bir toplantı için davet geldi” denildi. Siyasi süreçteki tutumlarının değişmediğini vurgulayan Direniş Komiteleri, orduyla herhangi bir yeni ortaklık kurmaya karşı olduğunun altını çizdi.  Direniş Komiteleri’nin daveti kabul etmediği bildirilen açıklamada, ‘Şehitlerin kanını satmayacağız’ ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, ÖDBG'nin, Direniş Komiteleri koordinatörlerinin bazılarına davet gönderip diğerlerine göndermemesini, orduyla siyasi bir anlaşmaya varmak amacıyla Direniş Komiteleri’nin birliğini bozmak ve tek tüzük içinde birleşmelerinin önüne engeller koymaya çalışmak olarak değerlendirdi. Buna karşın Komünist Parti, Meslek Odaları Birliği, bazı siyasi ve mesleki örgütleri içeren ‘Radikal Değişim Güçleri’ adlı ittifak, söz konusu anlaşmanın, iktidardan düşürülen eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir liderliğindeki İslamcı çizgideki rejimi yeniden güçlendirmeyi amaçlayan ‘yumuşak iniş’ projesini hayata geçirmeyi hedeflediğini öne sürdü.
Radikal Değişim Güçleri, Özgürlük ve Değişim Güçleri-Merkez Konseyi ve Özgürlük ve Değişim Güçleri-Ulusal Uzlaşı güçleri olmak üzere iki yapıdan oluşan ÖDBG ittifakının temsil ettiği ordu ile sivil güçler arasındaki uzlaşı projesinin, ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları tarafından desteklendiğini belirtti. Bu güçlerin varmaya çalıştıkları siyasi uzlaşının, 25 Ekim darbesini gerçekleştirenleri iktidardan düşürmeyi amaçlayan halk hareketini bölmeyi amaçladığını öne süren Radikal Değişim Güçleri, bunun ancak ÖDBG grupları ile ordu arasındaki bir ortaklık aracılığıyla yapılabileceğini ve amacın, Direniş Komiteleri ve devrimci yapılar arasına nifak tohumları ekmek olduğunu vurguladı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.