İran'daki üniversitelerde Mahsa Emini protestoları sürüyor

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)
TT

İran'daki üniversitelerde Mahsa Emini protestoları sürüyor

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)

İran'da, 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesi üzerine başlayan gösteriler bazı üniversitelerde devam ediyor.
Sosyal medyada yayınlanan görüntülere göre, başkent Tahran'daki Emir Kebir Teknoloji Üniversitesi'nde dersleri ve sınavları boykot eden öğrenciler, arkadaşlarının tutuklanmasını protesto ederek oturma eylemi yaptı. Öğrenciler, okuldan uzaklaştırmaların durdurulması ve gözaltındaki arkadaşlarının serbest bırakılması yönündeki talepleri yerine getirilene kadar oturma eylemini sürdüreceklerini ifade etti.
Protestolarını sürdüren başkentteki Allame Tebatebayi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencileri de "Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü" dolayısıyla 25 Kasım – 10 Aralık tarihlerinde düzenlenen "16 Günlük Aktivizm Kampanyası" çerçevesinde "16 Turuncu Gün” münasebetiyle fakülteyi turuncu semboller ve yazılarla donattı.
İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı'nın (HRANA) yayınladığı görüntülerde ise İsfahan Teknoloji Üniversitesi'nde yüzlerce öğrencinin sloganlar atarak yürüyüş yaptığı görüldü.
İslami Kuruluşlar Öğrenci Birliği'nin Telegram hesabından yapılan paylaşımda, Bilim ve Kültür Üniversitesi öğrencilerinin, gösterilerin devam ettiği Kürdistan eyaleti halkıyla dayanışma için eylem yaptığı ve "göstericilerin öldürülmesini" kınadığı ifade edildi.
Elburz eyaletinin Kerec kentindeki Harezmi Üniversitesinde yürüyüş düzenleyen öğrenciler ise son günlerde eylemlere sahne olan Cevanrud ve Kürdistan'a destek vererek, "Cevanrud ve Kürdistan, İran'ın gözü ve nuru" sloganları attı.
Amol şehrindeki Yeni Teknolojiler Üniversitesi'nde ders ve sınavları boykot eden öğrencilerin disiplin kuruluna çağırıldığı aktarıldı.
Şehit Beheşti Üniversitesi öğrencileri ise Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı milis gücü Besic üyesi öğrencilerin fotoğraflarının yer aldığı "iftihar tablosuna", gösterilerde yaşamını yitirenler ile tutuklu arkadaşlarının isimlerini astı.

- İran'daki gösteriler
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından "başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle" gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin, 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.
Resmi kaynaklardan, olaylarda sivillerin ve güvenlik güçlerinin öldüğüne dair açıklamalar yapılıyor, ancak ölü sayısı hakkında net bilgi verilmiyor.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ise 22 Kasım'da yaptığı açıklamada, gösterilerde 416 kişinin öldüğünü duyurmuştu.
İran medyasına yansıyan haberlere göre, gösteriler sırasında yaklaşık 60 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.