Çin’de koronavirüs kısıtlamalarına karşı düzenlenen gösteriler Pekin ve Şangay’a sıçradıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/4010666/%C3%A7in%E2%80%99de-koronavir%C3%BCs-k%C4%B1s%C4%B1tlamalar%C4%B1na-kar%C5%9F%C4%B1-d%C3%BCzenlenen-g%C3%B6steriler-pekin-ve-%C5%9Fangay%E2%80%99
Çin’de koronavirüs kısıtlamalarına karşı düzenlenen gösteriler Pekin ve Şangay’a sıçradı
Şanghay’da slogan atan protestocuları gösteren bir kare (AFP)
Çin’de sıkı kapatma tedbirlerine karşı günlerdir devam eden gösteriler, Şanghay ve başkent Pekin’e sıçradı.
AFP’nin haberine göre, yüzlerce gösterici Pekin’deki Tsinghua Üniversitesi’ndeki katı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarına karşı düzenlenen protestolara katıldı.
Öğrencilerden biri, “Şu anda 200 ila 300 kişi var. Milli marşı söyledik ve ‘Özgürlük kazanacak’ sloganları attık” dedi.
Görgü tanıklarına göre, bugün Şangay’da da, yaklaşık üç yıldır süren ‘Sıfır Kovid’ politikası çerçevesinde yetkililer tarafından uygulanan katı kapatma önlemlerini protesto amaçlı gösteriler düzenlendi.
BREAKING: Protesters in China's Lanzhou city are taking to the streets and tearing down the COVID test booths now br>
sound ... pic.twitter.com/e6o5ArMj0j
Buradaki gösterilerde, Devlet Başkanı Şi Cinping’i istifaya çağıran ve Çin Komünist Partisi’ne tepki gösterilen sloganlar atıldı.
AFP’nin haberine göre, ayrıca Sincan’daki Urumçi’de karantina altındaki apartmanda çıkan yangında hayatını kaybeden 10 kişiyi anmak için Şangay merkezinde gösteri yapıldı.
Koronavirüs salgınıyla mücadeleye yönelik katı politika, Çin’de giderek artan bir öfkeye neden oluyor.
Ulusal Sağlık Komitesi tarafından bugün yapılan açıklamada, Çin’in dün 3 bin 709’u semptomatik ve 36 bin 82’si asemptomatik olmak üzere 39 bin 791 vaka ile yeni bir rekor kaydettiği duyuruldu.
Ülkede koronavirüs kaynaklı yeni bir ölüm kaydedildi ve toplam ölüm sayısı 5 bin 233’e ulaştı.
Ülkede, gösterilerle ilgili sosyal medyada kısıtlamaya gidildi ve Weibo platformunda protesto fotoğraflarının yayınlanmasından kısa bir süre sonra ‘Urumçi Yolu’ hashtagi yasaklandı.
Vakaların büyük kısmı Chongqing ve Guangzhou şehirlerinde kaydedilirken, büyük şehirler hala salgını kontrol altına almak için mücadele ediyor.
Mevcut birçok aşıya rağmen ve dünyadaki diğer ülkelerin aksine Çin, vakalar ortaya çıkar çıkmaz izolasyon önlemlerini uygulamaya devam ediyor.
İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5223840-i%CC%87srail-son-sald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1n-akabinde-bat%C4%B1-%C5%9Feriadaki-baz%C4%B1-b%C3%B6lgeleri-ku%C5%9Fatt%C4%B1
İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
İşgalci İsrail askerleri, Filistinliler tarafından İsrail'in kuzeyinde ve Ramallah yakınlarında gerçekleştirilen saldırıların ardından, Batı Şeria'daki birçok şehirde yer alan köy ve beldeye boğucu bir kuşatma uyguladı. Bu saldırılar, çeşitli bölgelerde yerleşimciler tarafından Filistinlilere karşı her gün düzenlediği saldırılar ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen tutuklamaların devam ettiği bir dönemde gerçekleşti.
Filistinliler tarafından gerçekleştirilen son saldırılardan önce, İsrail'in Batı Şeria'daki saldırıları devam etti. Bu saldırılar sırasında çeşitli koşullarda birçok Filistinli öldü. İsrail, Filistinlilere yönelik baskınlarını, tutuklamalarını ve diğer saldırgan eylemlerini sürdürüyor.
Cuma günü İsrail'in kuzeyindeki Afula yakınlarındaki Beysan kentinde iki İsraillinin öldürüldüğü saldırının ardından, İsrail güçleri saldırının failinin geldiği Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesine boğucu bir kuşatma uyguladı.
İsrail ordusunun dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlediği operasyon sırasında barikatlarla katılan bir yol (AP)
İşgalci İsrail güçleri, Kabatiya ve çevresindeki onlarca eve baskın düzenlerken birçok Filistinliyi gözaltına alarak sahada sorguya çekti. Gözaltına alınanların bir kısmı yakınlardaki gözaltı merkezlerine nakledildi. Gözaltına alınanlar arasında saldırılara karışanlardan Ahmed Ebu er-Rub'un ailesi, arkadaşları ve saldırıyla bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişiler de vardı.
Baskın düzenlenen evlerin bazı odaları, ev sakinlerinin gözaltına alınmasının ardından askeri karargaha dönüştürüldü. Diğer evlerin sakinleri ise sokakların ve altyapının geniş çapta tahrip edilmesi ve beldenin yan girişlerinin çoğunun toprak setlerle kapatılması nedeniyle tamamen terk etmek ve bölgenin dışına kaçmak zorunda kaldı.
Öte yandan İsrail, Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın kuzeybatısındaki yaklaşık 10 köye ve beldeye, Modi'in Illit Yahudi yerleşim biriminden 700 metre uzaklıktaki Hashmonaim kontrol noktası yakınlarındaki güvenlik çitine Filistinli silahlı bir kişinin ateş açtığı gerekçesiyle, herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen, bir başka boğucu kuşatma uyguladı.
İsrail güçleri, Ni'lin köyünün ana girişini kapatarak insan ve araç giriş ve çıkışlarını engelledi. Kharbatha Bani Harith köyüne giden yol da kapatılırken bölge sakinlerinin giriş-çıkışları sırasında sıkı önlemler alındı. Atara askeri kontrol noktası da kapatıldı. Bunun sonucunda Filistinliler, Ramallah'ın kuzeybatısı ve batısındaki birkaç köye ve beldeye ulaşmalarını engelleyen ciddi bir trafik kriziyle karşı karşıya kaldı.
Filistin hükümetinin bir organı olan Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu, geçtiğimiz ekim ayında yayınladığı bir raporda Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici bariyerlerin toplam sayısının, askeri kontrol noktaları ve kapılar dahil olmak üzere 916'ya ulaştığını bildirdi. Rapora göre bunların 243'ü 7 Ekim 2023'ten sonra inşa edilen demir kapılardı.
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlenen operasyona katılan İsrail güçleri (AP)
İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un bildirdiğine göre Ramallah yakınlarında meydana gelen olayın milliyetçi bir saldırı değil, bir Filistinlinin kuş avına çıktığı bir olay olduğu sonradan ortaya çıktı. İsrail ordusu tarafından daha sonra yapılan açıklamada, kuş avı için kullanılan silaha el koymak ve soruşturma yapmak amacıyla avcıyı aramak için bölgeye uygulanan kuşatmanın devam ettiği belirtildi.
Tüm bunlar olurken Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde günlük olarak tutuklama kampanyaları da devam ediyor. Bu tutuklama kampanyalarında, çoğu El Halil’den olmak üzere en az 14 Filistinli tutuklandı. Bunların arasında bir kadın ve bir çocuk da vardı. Cuma akşamı İsrail'in kuzeyinde bir bölge sakini tarafından düzenlenen saldırının ardından operasyonun sürdürüldüğü Kabatiya beldesinde tutuklananlar bu sayıya dahil değil.
Öte yandan Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde yerleşimcilerin saldırıları devam ederken, yerleşimciler Ramallah'ın batısındaki Bil'in beldesi girişinde Filistinlilere ait araçlara saldırarak maddi hasara yol açtı. Nablus'un güneyindeki Akraba bölgesine bağlı Khirbet Yanoun yerleşim biriminde yerleşimcilerin düzenlediği başka bir saldırıda bir Filistinli yaralandı.
Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’na göre işgalci İsrail güçleri ve yerleşimciler kasım ayı boyunca 2 bin 144 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılardan 360’ı Ramallah ve el-Bireh illerinde, 348’i El Halil’de, 342’si Beytlahim’de ve 334’ü Nablus’ta meydana geldi.
İsrail, Somaliland'ı tanımakla ne kazanacak?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5223836-i%CC%87srail-somaliland%C4%B1-tan%C4%B1makla-ne-kazanacak
Netanyahu, tanıma anlaşmasının imzalanması sırasında Somaliland Cumhurbaşkanı ile telefon görüşmesi yaparken (İsrail hükümeti)
İsrail gazetesi The Jerusalem Post, İsrail'in cuma günü Somaliland’ı tanıdığını duyurmasını manşetine taşıdı. Gazete, bazılarının bunu Afrika Boynuzu'nda yeni bir uluslararası rekabet döneminin başlangıcı olarak görebileceğini belirtti. Ancak asıl mesele, bu konunun gerçekte olduğundan daha çok stratejik bir satranç oyunu gibi görünebileceğiydi.
Somaliland bölgesinin Afrika Boynuzu'nda, Etiyopya ve Cibuti gibi ülkelerle sınır komşusu olduğunu belirtti. Bu tanıma, Akdeniz'den Hint Okyanusu'na deniz taşımacılığı için hayati bir geçiş noktası olan Bab’ul-Mendeb Boğazı ile ayrılan Aden Körfezi ve Kızıldeniz'in çevresiyle ilgili yeni soru işaretlerini gündeme getiriyor. Bu yüzden çok sayıda deniz kuvvetinin varlığının yanı sıra, küresel olarak ticari açıdan önemli bir bölge olarak kabul ediliyor.
Ancak, bu bölgedeki birçok ülke zayıflıkla ya da iç çatışmalarla boğuşuyor. Sudan yıllardır iç savaş girdabında boğuluyor. Somali 1990'ların başlarında büyük ölçüde parçalandı. Bu durum, uluslararası müdahaleye yol açtı. Müdahale, Amerikan askerlerinin öldürüldüğü bir savaşla sonuçlandı. Eritre uzun süredir yoksulluk ve iç çatışmalarla karşı karşıya ve Etiyopya da iç çatışmalara sahne oldu.
Hargeisa Savaş Anıtı önünde Somaliland bayrağı taşıyan bir genç (AFP)
The Jerusalem Post, Afrika Boynuzu bölgesinin stratejik bir satranç tahtası gibi olduğunu belirtti. Bu bölgede deniz kuvvetlerinin veya askeri varlıkların varlığı önemli görülse de Husilerin Kızıldeniz’de seyrüsefer halindeki gemilere yönelik saldırıları, deniz seyrüseferinin insansız hava araçları (İHA) ve nispeten basit ve ucuz füzelerle tehdit edilebileceğini gösterdi. Somalili korsanlar da küçük tekneler ve Kalaşnikof tüfekleri kullanarak gemileri kaçırmalarıyla biliniyor.
Gazete, Afrika Boynuzu bölgesinin doğal kaynaklardan yoksun olduğunu ve bu yüzden bölgedeki birçok ülkenin zayıf olduğunu da ekledi. Dolayısıyla İsrail'in Somaliland'ı tanıması, büyük stratejik düzeyde bölgedeki ülkelerin çıkarlarının toplamından daha az olabilir. Birçok ülkenin bu bölgede çıkarları olduğu doğru olsa da bu çıkarlar şimdiye kadar sadece sınırlı katılımla sonuçlandı ve çoğu ülkenin kabul ettiği daha önemli öncelikleri bulunuyor.
Lavrov: Rusya, Tayvan'ın her türlü bağımsızlığına karşıdırhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5223832-lavrov-rusya-tayvan%C4%B1n-her-t%C3%BCrl%C3%BC-ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1zl%C4%B1%C4%9F%C4%B1na-kar%C5%9F%C4%B1d%C4%B1r
Lavrov: Rusya, Tayvan'ın her türlü bağımsızlığına karşıdır
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bugün yayınlanan açıklamalarında, Rusya'nın Tayvan'ın her türlü bağımsızlığına karşı olduğunu ve adayı Çin'in ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü söyledi.
Lavrov, Rus haber ajansı TASS'a verdiği röportajda, Japonya'da artan militarizasyona atıfta bulunarak, Japonya'yı “militarizm” eğilimi olarak nitelendirdiği konu hakkında “dikkatlice düşünmeye” çağırdı.
Japonya'yı "militarizm" eğilimi olarak nitelendirdiği ve Japonya'da giderek artan militarizme işaret eden durumu "dikkatlice düşünmeye" çağırdı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة