Irak’taki Mekhul Barajı köy ve tarım arazilerini sular altında bırakacak

Irak’ın kuzeyinde Dicle Nehri kıyısındaki Messahak köyü (AFP)
Irak’ın kuzeyinde Dicle Nehri kıyısındaki Messahak köyü (AFP)
TT

Irak’taki Mekhul Barajı köy ve tarım arazilerini sular altında bırakacak

Irak’ın kuzeyinde Dicle Nehri kıyısındaki Messahak köyü (AFP)
Irak’ın kuzeyinde Dicle Nehri kıyısındaki Messahak köyü (AFP)

Iraklı Cemil Cuburi (53), tüm hayatını ailesinin nesillerdir çiftçilik yaptığı Irak’ın kuzeyindeki Messahak köyünde geçirdi. Ancak yetkililerin yapmak istediği bir baraj yakında evi ve çevredeki tarlaları sular altında bırakacağı için başka bir yere taşınmak zorunda.
Cemil gibi on binlerce Iraklı da, hükümetin Dicle Nehri’nde beş yıl içinde faaliyete geçmesini umduğu Mekhul Barajı nedeniyle tahliye tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
Yetkililer ise, Irak’ın üç yıldır karşı karşıya olduğu şiddetli kuraklık ve iklim değişikliğinin yansımaları ışığında kıtlığı gidermek için su rezervini güvence altına alacak projeyi savunuyor.
Su Kaynakları Bakanlığı’na göre, 2022’de Irak yaklaşık son 92 yılın en kötü kuraklığına tanık oldu.
Ancak aktivistler, yaklaşık 118 bin kişinin yaşadığı 30’dan fazla köy üzerindeki olumsuz etkisinin yanı sıra biyolojik çeşitlilik ile arkeolojik alanları tehdit ettiğine işaret ederek projeye karşı çıkıyor.
Baraj inşa edildiğinde, Cuburi’nin yaşadığı bölge üç milyar metreküp suyun altında kalacak.
Cuburi, “Burada doğdum ve burada büyüdüm. Başka bir yere gitmek zor. Arkamızda bıraktığımız koca bir geçmiş” dedi.
Devlete ait bir petrol rafinerisinde çalışan Cuburi’nin oğulları buğday ve narenciye ağaçları diktikleri aile arazisinde çalışıyor.
Barajın bir bütün olarak Irak’a hizmet etmesi şartıyla ulusal çıkarları kişisel çıkarların üzerinde tutmayı kabul ederek toprağını ve köyünü terk edeceğini söyleyen Cuburi, kendisi ve ailesinin geleceğini güvence altına almak için zararlarının ödenmesini talep etti.
Irak’ın halihazırda sekiz barajı var, ancak özellikle komşu Türkiye de olmak üzere nehrin yukarısındaki barajların nehir seviyelerini düşürdüğünden şikayet ediyor.
Mekhul Barajı inşaat projesi 2001 yılında Saddam Hüseyin döneminde başladı, ancak 2003 yılındaki ABD işgali ve sonraki yıllarda ülkede güvenliğin bozulması nedeniyle durduruldu.
Baraj projesindeki çalışmalar, sondaj ve zemin analizi ve Dicle Nehri’nin iki yakasını birbirine bağlayan bir köprü inşa edilerek 2021’de yeniden başladı.
Selahaddin vilayetinin Vali Yardımcısı Riad Samarai, projenin faydaları arasında 250 MW’lık bir hidroelektrik santrali ve tarım alanlarına hizmet edecek ve ülkenin gıda güvenliğine katkıda bulunacak bir sulama kanalı olduğunu söyledi.
Irak’a su depolamak için bu barajın yapılmasının kamu yararına olduğunu vurgulayan Samarai, “Baraj, nehir seviyesinin yükselmesi durumunda sel tehlikesini önleyecek” dedi.
Aynı yetkili, baraj rezervuarının bulunduğu yerde beş köyün yer aldığını söyleyerek, “Vilayetler ve ilgili bakanlıklar tarafından bölge sakinlerine yeterli zararı sağlamak ve onları yeniden yerleştirmek için bir komisyon oluşturuldu” diye ekledi.
Ancak sivil toplum kuruluşları projeye başka bir açıdan bakıyor.
Çevre grupları Save the Tigris ve Humat Dijlah tarafından hazırlanan raporda, barajın bölgedeki hayvan ve bitkileri etkileyebilecek olumsuz etkileri konusunda uyarı yapıldı.
Rapor, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) miras listesinde yer alan Asur arkeolojik alanı da dahil olmak üzere çevre ve arkeolojik alanlara yönelik bir tehdide işaret etti.
Sivil toplum kuruluşu Liwan for Culture and Development tarafından yürütülen bir çalışma ise, barajın yapılması durumunda nüfusu 200 ile 8 bin arasında değişen 39 köyün yok olma riskini ortaya koydu.
Aynı kuruluş, baraj sularının maksimum seviyeye çıkması durumunda 67 kilometrekareden fazla tarım arazisi, mülk ve yeşilliğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Aynı araştırmaya göre, başka bir yere satılması veya nakledilmesi gereken 61 binden fazla büyükbaş hayvan var.
Çalışma, barajın 118 bin 412 kişinin günlük yaşamını engelleyeceğini gösterdi.



Gazze ateşkesi: Müzakereler üçüncü gününe girdi… Henüz bir gelişme yok

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda yerlerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı bir okula düzenlediği saldırının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda yerlerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı bir okula düzenlediği saldırının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Müzakereler üçüncü gününe girdi… Henüz bir gelişme yok

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda yerlerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı bir okula düzenlediği saldırının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda yerlerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı bir okula düzenlediği saldırının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakereleri hakkında bilgi sahibi bir kaynak bugün yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasında Doha'da yapılan dolaylı görüşmeler üçüncü gününe girerken ‘şu ana kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini’ söyledi.

İsminin açıklanmaması kaydıyla AFP'ye konuşan kaynak, “Şu ana kadar bir ilerleme kaydedilmedi. Katar'ın başkentinde görüşmeler devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Hamas ve İsrail heyetleri arasındaki dolaylı müzakereler, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması amacıyla bugün erken saatlerde Doha'da yeniden başladı.

AFP'ye konuşan Filistinli bir kaynak, ‘Mısırlı ve Katarlı arabulucuların huzurunda iki taraf arasındaki dolaylı müzakerelerin bu sabah Doha'da önerinin uygulanmasına yönelik mekanizmalar üzerinde devam ettiğini’ söyledi. Kaynak, müzakerelerin ‘İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesi, yardım girişi ve ateşkes mekanizmalarının görüşülmesine odaklandığını’ belirtti.

Müzakereleri ‘zor’ olarak nitelendiren kaynak, “Hamas bir anlaşmaya varma konusunda ciddi. ABD tarafının ateşkes anlaşmasına varılması ve esirlerin takas edilmesi için İsrail'e baskı yapacağını umuyoruz” dedi.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgi sahibi kaynaklara göre, arabulucuların iki tarafa ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un önerisine dayanan yeni bir teklif sunmasının ardından pazar akşamı Katar'da ateşkes anlaşmasına varılması amacıyla iki taraf arasında yeni bir dolaylı müzakere turu başladı.