Trump'ın danışmanı, Kanye West ve beyaz üstünlükçüsü Nick Fuentes'in katıldığı akşam yemeğini anlattı

Ünlü beyaz üstünlükçüsüyle Mar-a-Lago'daki tartışmalı yemeğinin ardından Trump'ın kampanya ekibi hasar kontrol modunda

Kanye West, başkanlığı sırasında Donald Trump'ı ziyeret etmişti (AFP)
Kanye West, başkanlığı sırasında Donald Trump'ı ziyeret etmişti (AFP)
TT

Trump'ın danışmanı, Kanye West ve beyaz üstünlükçüsü Nick Fuentes'in katıldığı akşam yemeğini anlattı

Kanye West, başkanlığı sırasında Donald Trump'ı ziyeret etmişti (AFP)
Kanye West, başkanlığı sırasında Donald Trump'ı ziyeret etmişti (AFP)

Donald Trump'ın danışmanlarından birinin, Trump'ın Kanye West ve beyaz üstünlükçüsü Nick Fuentes'le Mar-a-Lago'daki akşam yemeğini "tam bir kabus" olarak nitelendirdiği bildirildi.
Tartışmalı akşam yemeğinin ilk kez Axios tarafından haberleştirilmesinin ardından Trump, Holokost inkarcısı radikal sağcının kim olduğunu bilmediğini iddia ederek Fuentes'le arasına mesafe koymaya çalışmıştı.
Truth Social'da yaptığı bir dizi paylaşımda salı gecesi yemeğini anlatan Trump, West'in, "hakkında hiçbir şey bilmediği" üç arkadaşıyla geldiğini belirtti.
Trump, Yahudi düşmanı açıklamalar yaptığı için Adidas, Balenciaga ve Gap'in kendisiyle anlaşmasını sonlandırmasıyla 2 milyar dolarlık servetinin çoğunu kaybeden, Ye adıyla bilinen 45 yaşındaki rapçinin, işle ve 2024'teki olası başkanlık adaylığıyla ilgili tavsiye istediğini söyledi.
Trump'ın akşam yemeğine dair tasviri, Twitter'da paylaştığı kampanya tarzı videoda eski ABD Başkanı'nın "Nick Fuentes'ten gerçekten etkilendiğini" iddia eden West tarafından baltalandı.
Uzun süredir Trump'ın danışmanlığını yapan bir kişi, kimliğinin açıklanmaması koşuluyla NBC News'e konuşarak yemeğin bir halkla ilişkiler felaketi olduğunu söyledi.
Habere göre danışman, "Tam bir kabus" dedi.
Toplumun, (Ron) DeSantis'in Trump'a karşı yarışmasını düşünmesi için işte başka bir neden.


 Nick Fuentes, America First Foundation'ı kuran bir beyaz üstünlükçü (Twitter/RightWingWatch) 

NBC News'e konuşan bir kaynak Fuentes'in, potansiyel başkanlık adaylığıyla ilgili West'e danışmanlık yaptığını söyledi.
West'in Trump'a 2024 seçimlerinde kendisinin başkan yardımcısı adayı olması gerektiğini önermesi üzerine akşam yemeğinin kızıştığı bildirildi.
İftira ve İnkârla Mücadele Birliği ve ABD Adalet Bakanlığı, Fuentes'i beyaz üstünlükçü olarak tanımlıyor. Fuentes, şiddeti kışkırttığı ve nefret söylemi kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle YouTube ve Twitter da dahil birçok büyük sosyal medya platformundan da men edildi.
Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi'ne göre Fuentes, amacının Cumhuriyetçi Parti'yi tekrar "gerçekten gerici bir parti" haline getirmek olduğunu belirten America First Foundation'ın (Önce Amerika Vakfı) kurucusu.



IGAD zirvesinde Sudan'a ilişkin ne gibi beklentiler var?

Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan Nairobi'de bir araya geldi. (arşiv)
Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan Nairobi'de bir araya geldi. (arşiv)
TT

IGAD zirvesinde Sudan'a ilişkin ne gibi beklentiler var?

Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan Nairobi'de bir araya geldi. (arşiv)
Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan Nairobi'de bir araya geldi. (arşiv)

Sudan'daki savaşı durdurmayı görüşmek üzere Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) grubu devlet başkanları zirvesinin Cibuti’de gerçekleşmesi bekleniyor. Bu zirve, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ın Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve IGAD’ın mevcut oturumuna başkanlık eden Cibuti Cumhurbaşkanı Ömer İsmail Guelleh ile yaptığı ayrı ayrı görüşmelerin ardından kararlaştırıldı.

Şarku’l Avsat’a konuşan analist ve siyasetçiler, Cibuti zirvesinin, insani yardımların ulaştırılmasını sağlayacak bir ateşkese ulaşmak ve bir sonraki adımın önünü açmak için Suudi Arabistan ve ABD tarafından arabuluculuk yapılan Cidde Müzakereleri görüşmelerini destekleyeceğini umuyor. Bu görüşmelerde de Sudan'daki siyasi krize sürdürülebilir çözümler bulunması, savaşın sona ermesini takip eden aşamaya liderlik edecek bir geçiş dönemi sivil hükümetinin kurulması, geçiş döneminin sonunda özgür ve adil seçimlere hazırlanılması öngörülüyor.

Eski bakan ve Sivil Demokratik Güçler Koordinasyonu'nun (Tekaddüm) önde gelen liderlerinden Halid Ömer, Yusuf Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “IGAD zirvesi, savaşı sona erdirmek ve kapsamlı bir barışa ulaşmak amacıyla Sudan'daki siyasi süreç için bir çerçeve belirleme meselesini tartışacak” dedi.

Yusuf, “önümüzdeki siyasi sürecin Sudanlılar tarafından sahiplenilmesi ve yönetilmesinin” önemli olduğuna inanıyor. Sürecin Afrika Birliği (AfB) ve IGAD tarafından Cidde Müzakereleri girişimi ile tamamlayıcı ve uyumlu bir şekilde kolaylaştırılmasını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Yusuf, “Cidde Platformu, etkin gözetim mekanizmaları yoluyla düşmanlıkların sona erdirilmesi için gerçek bir fırsat yaratmaktadır” dedi.

Yusuf, Tekaddüm’ün önümüzdeki günlerde AfB liderleri, uluslararası ve bölgesel aktörlerle paylaşılacak bir ‘savaşı sona erdirme yol haritası’ önerdiğini açıkladı. Yusuf, “Bu girişim, müzakere platformunun nasıl birleştirileceği, savaşı durdurmaya yönelik adımların nasıl hızlandırılacağı, insani felaketin nasıl ele alınacağı, sürdürülebilir barış ve gerçek bir demokratik dönüşüm yoluyla Sudan krizinin köklerine nasıl inileceği konusunda pratik fikirler sunmaktadır” ifadelerini kullandı.

Siyasi analist Muhammed Latif, aralık ayının ilk haftasında düzenlenmesi beklenen zirveden neler çıkabileceğine ilişkin olarak Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:

Zirve, eski Başbakan Abdullah Hamduk'un davetinden istifade ederek Sudan'daki sivil eğilimleri destekleyebilir. Eğer davet edilmesi hakkındaki haberler doğruysa, bunun uygulanması sivil güçlerin gidişatında bir ivme anlamına geliyor.

Latif ayrıca, üyeleri arasındaki ortak noktalar ışığında IGAD'ın “Sudan'ın kuvvetleri ayırmak ya da sivillerin güvenliğini sağlamak için ihtiyaç duyabileceği kuvvetlerin oluşturulmasında, özellikle de bölgedeki bazı ülkelerde bulunan ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) güçlerinin yanı sıra Sudan'daki Etiyopya kuvvetlerinin deneyimi dikkate alınırsa” önemli bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Acil durum zirvesi, Sudan ordusu ile IGAD arasındaki sürtüşmenin sona ermesi olarak değerlendiriliyor. Bu anlaşmazlık, geçtiğimiz haziran ayında, IGAD’ın ‘Cibuti, Etiyopya, Kenya ve Güney Sudan'dan’ oluşan dörtlü bir komite oluşturulduğunu açıklamasının ardından patlak vermişti. IGAD, Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) arasında sivilleri korumak için bir Afrika gücü konuşlandırma olasılığını görüşmek üzere doğrudan bir toplantı çağrısında bulundu. Ancak ordu, bu çağrıyı ülkenin egemenliğine müdahale olarak değerlendirdiği için reddetti ve IGAD'ı boykot etmekle tehdit etti.

Burhan, geçtiğimiz iki hafta boyunca, bazılarını ‘tarafsız’ olmamakla nitelendirdiği IGAD üyeleri ‘Kenya, Etiyopya, Cibuti ve Eritre'ye’ yaptığı ziyaretlerle gözlemcileri şaşırttı. Burhan, Kenya Devlet Başkanı William Ruto ile görüşmesinin ardından üye devletlerin başkanlarıyla krizi sona erdirmek ve Sudan'daki savaşı durdurmak için net bir yol haritası geliştirmek üzere zirve düzenleme konusunda anlaştıklarını duyurdu.


Beyaz Saray, Kudüs'teki 'terör saldırısını' kınadı

30 Kasım 2023'te Kudüs'ün girişindeki bir otobüs durağında Hamas'a bağlı silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen Haham Hakimi Elimelech Wasserman'ın cenazesi için bir araya gelen kalabalık ( Reuters)
30 Kasım 2023'te Kudüs'ün girişindeki bir otobüs durağında Hamas'a bağlı silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen Haham Hakimi Elimelech Wasserman'ın cenazesi için bir araya gelen kalabalık ( Reuters)
TT

Beyaz Saray, Kudüs'teki 'terör saldırısını' kınadı

30 Kasım 2023'te Kudüs'ün girişindeki bir otobüs durağında Hamas'a bağlı silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen Haham Hakimi Elimelech Wasserman'ın cenazesi için bir araya gelen kalabalık ( Reuters)
30 Kasım 2023'te Kudüs'ün girişindeki bir otobüs durağında Hamas'a bağlı silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen Haham Hakimi Elimelech Wasserman'ın cenazesi için bir araya gelen kalabalık ( Reuters)

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, ABD yönetiminin Kudüs'te üç kişinin ölümüyle sonuçlanan ve Hamas hareketi tarafından üstlenilen ‘terör saldırısını’ kınadığını söyledi.

Kirby konuyla ilgili açıklamasında, bu terör saldırısını şiddetle kınadıklarını ifade ederek, saldırının ‘Hamas'ın İsrail halkına ve İsrail devletine yönelik oluşturduğu tehdidin yeni bir örneğini’ oluşturduğunu aktardı.


Biden: Gazze halkının acil insani ihtiyaçlarını karşılamaya kararlıyız

Biden: Gazze halkının acil insani ihtiyaçlarını karşılamaya kararlıyız
TT

Biden: Gazze halkının acil insani ihtiyaçlarını karşılamaya kararlıyız

Biden: Gazze halkının acil insani ihtiyaçlarını karşılamaya kararlıyız

ABD Başkanı Joe Biden, dün (Perşembe) yaptığı açıklamada Amerika Birleşik Devletleri'nin Filistinlilerin acil insani ihtiyaçlarını karşılamaya olan kararlılığını yineledi.

Başkan Biden, "X" platformundaki hesabında, ülkesinin dünya genelinde Gazze'ye acil yardım çabalarını hızlandırmaya devam edeceğini belirtti.

Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Güney Gazze'de insani ihtiyaçların göz önünde bulundurulması ve sivil halkın korunması gerektiğini vurgulayarak, herhangi bir askeri operasyon öncesinde insani ihtiyaçların karşılanması gerektiğini dile getirdi.

ABD Dışişleri Bakanı yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasındaki bu sabah (Cuma) sona ermesi planlanan geçici ateşkesin uzatılması çağrısında bulundu. Bilinken, Tel Aviv'de gazetecilere "Bu yolun ilerlemesini istediğimiz açık... Sekizinci gün ve daha fazlasını istiyoruz."iİfadelerini kullandı.


Fransa'da "telekulak" davasında Sarkozy hakkında 1 yıl hapis cezası istendi

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy (AFP)
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy (AFP)
TT

Fransa'da "telekulak" davasında Sarkozy hakkında 1 yıl hapis cezası istendi

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy (AFP)
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy (AFP)

Fransız basınındaki haberlere göre, 8 Kasım'dan bu yana Bygmalion olarak bilinen "telekulak" davası Paris Temyiz Mahkemesi'nde görülüyor.

Dava kapsamında savcılık Sarkozy hakkında 1 yıl tecilli hapis cezası istedi.

Seçim harcamalarını parti faaliyeti gibi gösterme suçlaması

"Telekulak" davası kapsamında Sarkozy, 2012'de kaybettiği cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasına yasa dışı finansman sağlamakla suçlanıyor.

Eski Fransa Cumhurbaşkanı'nın, seçim kampanyası için yasal sınır olan 22,5 milyon avroluk harcamanın 20,3 milyon avro üzerine çıkarak 42,8 milyon avro harcadığı belirtiliyor.

Sarkozy, seçim harcamalarının parti faaliyeti gibi gösterilmesi için kampanyayı yürüten Bygmalion şirketinden sahte fatura almakla, ilgili şirket de Sarkozy'nin masraflarını gizlemek için sahte fatura düzenlemekle suçlanıyor.

Seçim kampanyası direktörü Jerome Lavrilleux, 2014'te şirketin düzenlediği mitinglerin maliyetinin düşürüldüğünü ve parti harcaması olarak faturalandırıldığını itiraf etmişti.

Sarkozy, yolsuzlukla suçlandığı "telekulak" davasında, 2021'de 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Eski Fransa Cumhurbaşkanı mahkeme kararını temyize taşımıştı.


Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Harkiv bölgesini ziyaret etti

Volodimir Zelenskiy, Harkiv bölgesindeki Kupyansk'taki Ukrayna ordusunun komuta merkezini ziyaret etti (AFP)
Volodimir Zelenskiy, Harkiv bölgesindeki Kupyansk'taki Ukrayna ordusunun komuta merkezini ziyaret etti (AFP)
TT

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Harkiv bölgesini ziyaret etti

Volodimir Zelenskiy, Harkiv bölgesindeki Kupyansk'taki Ukrayna ordusunun komuta merkezini ziyaret etti (AFP)
Volodimir Zelenskiy, Harkiv bölgesindeki Kupyansk'taki Ukrayna ordusunun komuta merkezini ziyaret etti (AFP)

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Harkiv bölgesine gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında, çatışmaların sürdüğü Kupyansk yönünde Ukraynalı askerler ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Telegram uygulamasında Zelenskiy'nin askerlerine madalya verirken göründüğü bir videonun da eşlik ettiği mesajda, "Kupyansk komutanlığındaki savaşçıların Ukraynalıların sessiz yaşamını koruduğunu" söylediği aktarıldı.


Batı Şeria’da gerilim tırmanıyor

 İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Nuseyrat kampını bombalaması sonucu oluşan yıkımın ortasında dün açık pazarda alışveriş yapan Filistinliler (Reuters)
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Nuseyrat kampını bombalaması sonucu oluşan yıkımın ortasında dün açık pazarda alışveriş yapan Filistinliler (Reuters)
TT

Batı Şeria’da gerilim tırmanıyor

 İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Nuseyrat kampını bombalaması sonucu oluşan yıkımın ortasında dün açık pazarda alışveriş yapan Filistinliler (Reuters)
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Nuseyrat kampını bombalaması sonucu oluşan yıkımın ortasında dün açık pazarda alışveriş yapan Filistinliler (Reuters)

İsrail ve Hamas, Gazze Şeridi’ndeki insani arayı yedinci gün de uzatma ve İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklular karşılığında Gazze’de tutulan daha fazla esirin takasına izin verme konusunda anlaştılar.

Bu arada, halihazırdaki insani aranın daha uzun süre uzatılması için yoğun temaslar ve çabalar gerçekleştiriliyor. Bu çabalar arasında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Tel Aviv’e yaptığı ziyarette İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi ve ayrıca Ramallah’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmesi de yer alıyor. Mısır ve Katar’ın insani arayı iki gün daha uzatma çabası verdiği söyleniyor. Bu çabalar çarşamba günü insani arayı yalnızca bir gün uzatmayı başarmıştı.

Dün akşam Beyaz Saray, Gazze’de Hamas ile İsrail arasındaki insani arayı uzatmak için Katar ve Mısır ile çabalarını sürdürdüğüne dikkat çekti ve daha fazla esirin serbest bırakılması yönündeki umudunu dile getirdi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Koordinatörü John Kirby, “İsrail Hamas’ın izini yeniden sürme kararı aldığında, ABD onu desteklemeye devam edecek” dedi.

Refah Sınır Kapısı’ndan Filistinlilere akaryakıt ve yardım kamyonlarının girişinin dün devam etmesiyle birlikte, takas kapsamında sekiz kadın mahkum, 22 Filistinli erkek ve çocuk dahil olmak üzere toplamda 30 Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 10 İsrailli serbest bırakıldı.

Bu arada Batı Şeria’da tansiyon yükseldi ve İsrail ile Filistinliler arasında yeni bir çatışma cephesinin açılacağı korkusu arttı. Bu, Hamas Hareketi’nin Filistinli silahlı kişiler tarafından Kudüs’te üç İsraillinin öldürülmesi ve altı İsraillinin de yaralanmasının sorumluluğunu üstlenmesinden sonra yaşandı. Ürdün Vadisi bölgesinde araçla yapılan başka bir saldırıda da iki asker yaralandı. Bu sırada tansiyon yükselirken Blinken bölgeye geldi ve İsrail Batı Şeria’da benzeri görülmemiş bir alarma geçti. Kentler kapatıldı, daha fazla askeri kontrol noktası oluşturuldu ve Batı Şeria’nın çoğu bölgesinde gece gündüz İsrail’in insansız hava araçlarını (İHA) kullandığı büyük saldırılar düzenlendi.

Abbas, Gazze Şeridi’nde insani aranın uzatılmasıyla ilgili zorluklarla birlikte savaş hayaleti geri dönmüşken Blinken’den Gazze’de daimî bir ateşkes tesis etmesini istedi. ABD’li bakan da İsrail Başbakanı’na, saldırıları ile Batı Şeria’da zaten patlamaya hazır olan durumu körükleyen radikal yerleşimcilerin hesap vermesini sağlama çağrısında bulundu.


ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüştü

Netanyahu, Kudüs'te ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı kabul etti (AP)
Netanyahu, Kudüs'te ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı kabul etti (AP)
TT

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüştü

Netanyahu, Kudüs'te ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı kabul etti (AP)
Netanyahu, Kudüs'te ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı kabul etti (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı, Orta Doğu turu kapsamında İsrail'e gelen Blinken'ın Netanyahu ve Savaş Kabinesi ile görüşmesine ilişkin açıklama yayımladı.

Açıklamaya göre, Blinken, ABD'nin İsrail'in "uluslararası hukuka uygun olarak kendisini savunma hakkına sahip olmasını" desteklediğini" ifade etti.

Bakan Blinken, İsrail'i sivillerin zarar görmesini önlemek için her türlü tedbiri almaya çağırdı.

Blinken, Gazze'nin güneyine gerçekleşecek herhangi bir askeri operasyon öncesi buradaki sivillerin korunması ve ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Görüşmede esir takası ve Gazze'ye ulaştırılan insani yardımların hızlandırılması konusu da ele alındı.

Blinken, Savaş Kabinesi toplantısı öncesi Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile de bir araya gelmiş ve burada yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde izlenecek yol haritası hakkında İsrail hükümetiyle ayrıntılı görüşmelere devam edeceklerini belirtmişti.

Netanyahu, görüşme öncesi Blinken'ın da katıldığı Savaş Kabinesi toplantısında abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarda "bir sonraki aşamayı" görüşmek istediğini belirtmişti.


ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü

ABD Dışişleri Bakanı, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la görüştü, 30 Kasım Perşembe (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la görüştü, 30 Kasım Perşembe (Reuters)
TT

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü

ABD Dışişleri Bakanı, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la görüştü, 30 Kasım Perşembe (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la görüştü, 30 Kasım Perşembe (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Blinken, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile Batı Şeria'nın Ramallah kentinde görüştü.

Görüşmede, Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını hızlandırmaya yönelik sürdürülen çabaları ele alan Blinken, Batı Şeria'da Filistinli sivillere yönelik aşırılık yanlısı şiddeti kınadığını ve sorumluların hesap vermesinde ısrarcı olmaya devam edeceğini söyledi.

İkili, Batı Şeria'daki Filistinlilerin güvenlik ve özgürlüklerinin arttırılmasına yönelik tedbirlere duyulan acil ihtiyacı da dile getirdi.

Blinken ayrıca, ABD'nin bir Filistin devleti kurulması konusunda somut adımlar atmaya kararlı olduğunu söyledi.

Bakan Blinken, bugün, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile bir araya gelmiş ve Gazze Şeridi'nde izlenecek yol haritası hakkında İsrail hükümetiyle ayrıntılı görüşmelere devam edeceklerini belirtmişti.

Netanyahu ve İsrail'in Savaş Kabinesi ile de bir araya gelen Blinken, ABD'nin İsrail'in "uluslararası hukuka uygun olarak kendisini savunma hakkına sahip olmasını" desteklediğini" ifade ederek, Gazze'nin güneyine gerçekleşecek herhangi bir askeri operasyon öncesi buradaki sivillerin korunması ve ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştı.


UCM Başsavcısı Han’dan İsrail’deki mağdurlara destek ziyareti

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Han (Arşiv - Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Han (Arşiv - Reuters)
TT

UCM Başsavcısı Han’dan İsrail’deki mağdurlara destek ziyareti

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Han (Arşiv - Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Han (Arşiv - Reuters)

UCM’nin X'ten yaptığı açıklamada, 7 Ekim saldırılarının mağdurlarının ailelerinin talebi ve daveti üzerine Han'ın İsrail'i ziyaret ettiği bildirildi.

Açıklamada, Han’ın İsrail ziyaretinin ardından, Filistinli yetkililerle görüşmek üzere Ramallah’a gideceği belirtildi.

Ziyaretin UCM’de Filistin için yürütülen soruşturmayla alakalı olmadığı kaydedilen açıklamada, "Ziyaret, tüm mağdurların acısını paylaştığımızı ifade etmek ve diyalog kurmak için önemli bir fırsat teşkil etmektedir.” ifadesine yer verildi.

Han'a Gazze tepkisi

Han’ın İsrail ziyaretine ilişkin X’teki paylaşımına çok sayıda kişi tepki gösterirken, İsrail'in savaş suçları işlediği Gazze’nin ziyaret edilmemesi eleştirildi.

Paylaşıma yapılan yorumlarda Mahkemenin İsrail’den çekindiği ve asıl görülmesi gereken yerin Gazze olduğu belirtildi.

UCM Başsavcısı Han, 30 Ekim’de Refah Sınır Kapısı'nın Mısır tarafında açıklama yapmış ve bölgede bulunduğu süre zarfında Gazze Şeridi ve İsrail'i ziyaret etmeyi umduğunu belirtmesine karşın Gazze’yi ziyaret etmemişti.

UCM sözcüsü Fadi Al Abdallah, Han’ın Gazze’yi ziyaret etmeme nedenine ilişkin AA muhabirinin sorusuna henüz cevap vermedi.


İsrail'in Gazze'deki savaşı ABD’deki bölünmeyi yeniden gün yüzüne çıkardı

Biden, 18 Ekim'de ortak basın toplantısında Netanyahu ile birlikte (DPA)
Biden, 18 Ekim'de ortak basın toplantısında Netanyahu ile birlikte (DPA)
TT

İsrail'in Gazze'deki savaşı ABD’deki bölünmeyi yeniden gün yüzüne çıkardı

Biden, 18 Ekim'de ortak basın toplantısında Netanyahu ile birlikte (DPA)
Biden, 18 Ekim'de ortak basın toplantısında Netanyahu ile birlikte (DPA)

Başkan Joe Biden yönetiminin Gazze'deki savaşa ilişkin tutumu konusunda Amerikan kamuoyunda bölünmeler artarken, Beyaz Saray'da ABD’nin bu savaşa yönelik politikaları konusunda da bölünmeler artıyor. Kalıcı bir ateşkes talep eden Demokrat Parti içinde ABD'nin İsrail'e askeri yardımına karşı eleştiriler geliyor.

Beyaz Saray yetkilileri, son haftalarda ABD’de yaşayan Arap seçmenler arasında Biden'a verilen desteğin önemli ölçüde azaldığını gösteren kamuoyu yoklamalarının sonuçlarından endişe duyuyor. Yönetim aynı zamanda İsrail'e verilen mutlak destek, binlerce Filistinli sivilin ölümünün ‘ahlaki sorumluluğu’ ve zorlu 2024 seçim yarışının ortasında siyasi çıkarların bir sonucu olarak gergin bir durumla karşı karşıya. Washington Post, ‘Gazze'deki savaş, Biden ve yönetimini diğer tüm meselelerden daha fazla sarsacak’ diye yazdı.

dsfve
Amerikan kamuoyunda, Gazze'deki savaşa yönelik fikir ayrılıkları dolayısıyla Başkan Biden üzerindeki baskı artıyor (AP)

Biden'ın tutumu, ilk başlarda İsrail’i güçlü bir şekilde desteklediği açıklamalarının ardından, insani yardıma vurgu yapan, ateşkesin uzatılması, rehinelerin serbest bırakılmas gerektiği ve İsrail'e ‘sivillerin hayatlarıyla ilgili’ uyarılarda bulunan konuşmalara dönüştü.

Anketler

New York Times, İsrail ile Hamas arasındaki Gazze savaşının her düzeyde bölünme ve kutuplaşmanın bir örneği haline geldiğine dikkati çekti. Geçtiğimiz yedi hafta boyunca yapılan dört büyük kamuoyu yoklamasının sonuçları ve sonuçlardaki değişimin boyutları incelenirken, Marist College ve PBS anketleri, İsrail'i destekleyen Amerikalıların sayısının Filistinlileri destekleyenlerin sayısından daha fazla olduğunu gösterdi. Ekonomist dergisinin anketi de aynı sonuçları gösterdi. NBC'nin yaptığı ankete göre de Amerikalıların yüzde 47'si İsrail'i destekliyor. Yüzde 24'ü buna karşı olumsuz tutumları olduğunu belirtti. Amerikalıların çoğu Hamas'ı suçluyor ve savaşın ana nedeninin İsrail'in Gazze kuşatması değil, 7 Ekim'de İsraillilerin öldürülmesi ve kaçırılması olduğunu düşünüyor.

cdfre
Filistinli satıcılar, İsrail'in Gazze'yi bombalaması sonucu yıkılan evlerin ortasında ateşkes sırasında mallarını sergiliyor (Reuters)

Quinnipiac Üniversitesi'nin yaptığı ‘şiddetin patlak vermesinden en çok kim sorumlu?’ konulu ankete, katılımcıların yüzde 69'u Hamas'ın, yüzde 15'i ise İsrail'in sorumlu olduğu cevabını verdi. Amerikalıların çoğu İsrail'in, ABD'nin önemli bir müttefiki olduğuna inanıyor ve yüzde 70'i İsrail'i desteklemenin ABD'nin ulusal çıkarına olduğunu düşünüyor.

Son haftalarda İsrail'in eylemlerine verilen destek azaldı... Marist'in yakın zamanda yaptığı bir ankete katılanların çoğu, İsrail ordusunun tepkisinin ‘çok agresif’ olduğunu söyledi. Quinnipiac anketine göreyse ‘Filistinlilere İsraillilerden daha fazla sempati duyduğunu’ söyleyenlerin oranı da geçen ayki yüzde 15 orandan, bu ay yüzde 25'e yükseldi. Çok sayıda Amerikalı, Gazze'de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan sivillerin kaybıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

Amerikalıların yüzde 8'inden fazlası Ipsos'a (Reuters'in birkaç hafta önce yaptığı bir ankete göre) insani yardımların Gazze halkına ulaşması için, İsrail’in askeri operasyonlarını durdurması gerektiğini belirtti.

İdeolojik ihtilaflar

Savaş, aynı zamanda Demokrat Parti içindeki geniş ideolojik farklılıkları da ortaya çıkardı. Liberaller Filistinliler’e, İsrailliler’e göre daha fazla destek veriyor. Bu da, Amerikan solundaki şiddetli tartışmaların bir yansıması olarak yorumlandı. Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında büyük bir uçurum olması şaşırtıcı değil.

Gallup tarafından yayınlanan bir ankete göre Cumhuriyetçilerin yüzde 71'i İsrail'in askeri harekatını desteklerken, Demokratların yüzde 36'sı İsrail'in askeri harekatını destekliyor. Anket, genç yaş grupları arasındaki ayrımın ileri yaş gruplarına göre arttığını doğruluyor. 55 yaş üstü Amerikalıların yüzde 63'ü İsrail'i desteklerken, 18-34 yaş arası gençler arasında İsrail'e verilen destek yüzde 36'nın altına düştü.

Gençler arasında İsrail'e verilen desteğin azaldığını belirten tek kuruluş Gallup değil, daha ziyade Reuters ve Ipsos'un Kasım ayı başında yaptığı anketin sonuçları da benzer. Yetişkin seçmenler arasında İsrail'e verilen destek Ekim'deki yüzde 41'den Kasım'da yalnızca yüzde 32'ye düştü.

Çatışmanın sona ermesine destek

New York Times ise bu konuda iki sonucuna vardı. Birincisi, Ipsos'un yaptığı ankete göre, Amerikalıların çoğu İsrail'in askeri tepkisinin ‘anlaşılabilir ve makul’ olduğunu söylüyor. Bu kapsamda katılımcıların yüzde 76'sı İsrail'in ‘bir terör saldırısına ve sivillerin rehin alınmasına karşı her ülkenin yapacağı şeyi yaptığına’ inanıyor.

sdf
İsrail ile Hamas arasındaki geçici ateşkes sırasında Gazze sınırı yakınında bir tankın üzerindeki İsrail askerleri (Reuters)

Gazetenin işaret ettiği ikinci gerçek ise Amerikalıların çoğunun savaşın tamamen sona ermesini ve tam bir ateşkesi desteklemeleri yönünde. Tam bir ateşkese verilen desteğin yüzde 16'ya kıyasla yüzde 65'e ulaştığı YouGov anketi bunu açıkça ortaya koydu. Ipsos anketine katılanların yüzde 68'i İsrail'in ateşkes çağrısı yapması ve müzakere etmeye çalışması gerektiğini belirtti.

Tam bir ateşkes konusunda farklı görüşler var ve bazıları bunun İsrail için bir yenilgi, Hamas için ise bir zafer olacağına inanıyor. Gazete, büyük bir kesimin İsrail'in Hamas'ı devirme çabalarını desteklediğini ancak büyük bir çoğunluğun da binlerce Filistinli sivilin öldürülmesini reddettiğini belirtiyor.