Birleşik Krallık'ta milletvekillerinin Avam Kamarası'ndaki katipleri "elle taciz ettiği" öne sürüldü

Chris Bryant, katiplere uygunsuzca dokunulmasının "sınırı aştığını" söyledi

Fotoğraf: (Reuters)
Fotoğraf: (Reuters)
TT

Birleşik Krallık'ta milletvekillerinin Avam Kamarası'ndaki katipleri "elle taciz ettiği" öne sürüldü

Fotoğraf: (Reuters)
Fotoğraf: (Reuters)

Birleşik Krallık'ta İşçi Partisi milletvekili Chris Bryant, milletvekillerinin Avam Kamarası'nın oylama lobilerindeki katiplerin gözünü korkuttuğunu, zorbalık yaptığını ve onları "elle taciz ettiğini" iddia etti. 
İşçi Partisi'nin üst düzey ismi, Liz Truss başbakanlıktan ayrılmadan önce yapılan kaotik hidrolik kırılma oylaması sırasında Muhafazakar Partili milletvekillerinin oylama lobilerinde fiziksel olarak itilip kakıldığı iddiasını yineledi.
Oylamanın yapıldığı lobilerdeki davranışları kınayan ve içeriye kameralar yerleştirilmesi çağrısında bulunan Bryant, milletvekillerinin katiplere uygunsuzca dokunduğunu da söyledi.
The House dergisine verdiği demeçte Bryant, "Bana artık bunu geçiş kartlarımızla yaptığımızdan sayım için oylama lobilerinde oturmak zorunda olmadığı için mutluluk duyduğunu söyleyen katiplerin sayısı çarpıcı" dedi.
Bryant "Çünkü milletvekillerinin oylama lobilerindeki katiplere karşı kabadayıca tutumu, zorbalıkları ve hatta bazen katipleri ellemesi sınırı aştı" diye ekledi.
Ayrıca Bryant, 21 yıllık parlamento kariyerinin başlarında, oylama lobilerinde yaşlı erkek milletvekillerinin kendisine uygunsuzca dokunduğunu da açıkladı.
Avam Kamarası Standartları Komitesi Başkanı dergiye verdiği demeçte, o milletvekillerinden birinin "hâlâ ortalıkta" olduğunu ancak geçmişteki davranışını bildirmeyeceğini söyledi. Bryant "Tüm bunlara bir şey eklemek istemiyorum" dedi.
İşçi Partisi milletvekili şunları ekledi:
"21 yıllık milletvekilliği hayatımda, milletvekillerinin en kötü davranışlarını ya barda gördüm ki hepsi de epey iyi belgelenmiştir ya da oylama lobilerinde."
Bryant daha önce, geçen ay yapılan ve Truss'ın kısa ömürlü başbakanlığının sona ermesine yol açan hidrolik kırılma oylaması sırasında Muhafazakar Parti denetçilerinin milletvekillerini hükümetin yanında oy kullanmaları için zorbalığa varacak derecede itip kaktığını gördüğünü söylemişti.
Avam Kamarası Başkanı Sör Lindsay Hoyle'un talimatıyla yürütülen kısa bir soruşturmada belirli yönde oy kullandırmak için zorbalık ya da herhangi bir fiziksel baskı yapıldığına dair kanıt bulunamadı.
Ancak Bryant, geç saatte yapılan oylamada "göz korkutucu davranışlar ve zorbalık" gördüğünde tekrar ısrar ederek oyları çekmesi için kamera yerleştirilmesi çağrısında bulundu.
Bryant "Oylama lobisinde kameralar olsaydı, kimse kanıt aramak zorunda kalmazdı, kanıtlar ortada olurdu" dedi.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.