Irak'ta hükümet çalınan 2,5 milyar doların bir kısmının iadesini sağladı

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, iadesi sağlanan 124 milyon 600 bin dolarla basının karşısına çıktı

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (AFP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (AFP)
TT

Irak'ta hükümet çalınan 2,5 milyar doların bir kısmının iadesini sağladı

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (AFP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (AFP)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, bir süre önce devlet bankasından çalınan 2,5 milyar doların bir kısmının devlete iade edildiğini duyurdu.
Sudani, başkent Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında, iade edilen paralarla gazetecilerin karşısına çıktı.
"İnceleme yürüten ilgili komisyonlar, çalınan meblağdan 182 milyar dinarın (124 milyon 600 bin doların) iade edilmesini sağladı" diyen Sudani, söz konusu paraların çalınmasına bazı devlet kurumlarında çalışan kişilerin yardımcı olduğunu söyledi.
Sudani, şu an cezaevinde bulunan Nur Zuhayr'in çaldığı tüm paraları iade etmesi için mahkemece kefaletle serbest bırakılacağını, bu kişinin paraların tümünü iade edene kadar güvenlik güçlerinin gözetiminde kalacağını kaydetti.
Irak Başbakanı, çalınan paraların tamamının iadesi sonrası Zuhayr'in yargılanmasına devam edileceğini belirtti.
Irak'ta 16 Ekim'de Genel Vergi Dairesi'ne ait 2,5 milyar dolarlık mevduatın bir devlet bankasından çalındığı iddia edilmişti. Maliye Bakanlığı, iddialara ilişkin inceleme başlatılması için Şeffaflık Kurumuna resmi yazı göndermişti.
Şeffaflık Kurumundan yapılan yazılı açıklamada, konu hakkında inceleme başlatıldığı ve meselenin yargıya taşındığı bildirilmişti.
İçişleri Bakanı Osman Ganimi, 26 Ekim'de yaptığı açıklamada, olayın zanlılardan Nur Zuheyr'in özel bir uçakla yurt dışına kaçmak isterken havalimanında özel olarak görevlendirilen bir güç tarafından yakalanarak tutuklandığını belirtmişti.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.