Fizikçiler, erkeklerin dışarıya sıçratmaması için pisuar tasarladı

Yeni pisuar deniz kabuklarıyla aynı geometriye sahip

Araştırmacılar, sağdan ikinci tasarımın en ideal pisuar olduğunu söylüyor (Waterloo Üniversitesi)
Araştırmacılar, sağdan ikinci tasarımın en ideal pisuar olduğunu söylüyor (Waterloo Üniversitesi)
TT

Fizikçiler, erkeklerin dışarıya sıçratmaması için pisuar tasarladı

Araştırmacılar, sağdan ikinci tasarımın en ideal pisuar olduğunu söylüyor (Waterloo Üniversitesi)
Araştırmacılar, sağdan ikinci tasarımın en ideal pisuar olduğunu söylüyor (Waterloo Üniversitesi)

Kanadalı bilim insanları, doğadaki kıvrımlardan ilham alan bir pisuar tasarladı.
Bu tasarımların, umumi tuvaletleri kullanan erkeklerin kendi üstlerine veya yerlere idrar sıçratmasını tamamen engelleyebileceği ifade edildi.
Waterloo Üniversitesi'nde görev alan Zhao Pan ve meslektaşları, söz konusu tasarımları Amerikan Fizik Derneği'nin 22 Kasım'da yapılan yıllık toplantısında sundu.
Ekibe göre, "sıçratmayan tuvalet" tasarımının kilit noktası, idrarın pisuara sığ bir açıyla çarpmasını sağlamak.
Pan, "Yeterince küçük bir açıyla çarparsa sıçrama olmaz" diye konuştu. Araştırmacı, sıçramayı engelleyen bu yöntemi "kritik açı" diye adlandırdı. 
Buna göre herhangi bir sıvının yüzeye çarpma açısını kritik açıda tutmak sıçramasını engellemenin en önemli yolu.
Hazırladıkları deney düzeneğinde halihazırda yaygın kullanılan pisuarlara boyalı sıvılar püskürten araştırmacılar, kişilerin bacaklarına, ayaklarına ve zemine önemli miktarda sıvının sıçradığını tespit etti.
Ekip daha sonra bunu engelleyecek kritik açıyı bulma amacıyla 5 farklı pisuar tasarladı. Prototipler üzerinde de aynı deneyler yapıldı.
Sonunda kıvrımlı iç yüzeye sahip, uzun ve dar bir pisuarın en ideal tasarım olduğu anlaşıldı.
Araştırmacılara göre, deniz kabuklarıyla aynı geometriye sahip olduğu ifade edilen pisuar, her boydan insanın idrar sıçratmadan kullanabileceği ideal tasarıma sahip.
Araştırma ekibinden Kaveeshan Thurairajah, "Yüzey boyunca pürüzsüz bir akış sağladık" ifadelerini kullandı. Bu sayede damlacıkların uçuşmasını engellediklerini belirtti.
Deneyler yeni tasarımlar üzerinde tekrarlandıktan sonra Thurairajah, hangi prototipin daha iyi olduğunu belirlemek için etrafı inceledi.
Araştırmacı, ince uzun tasarımı gözlemlerken "tek bir damlacık bile bulamadığını" vurguladı.
Independent Türkçe, Science News, New Scientist



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging