Barzani’nin Bağdat ziyaretinin gündeminde İran ve Türkiye sınırlarının güvenliği var

IKBY Başkanı Neçirvan Barzani. (Reuters)
IKBY Başkanı Neçirvan Barzani. (Reuters)
TT

Barzani’nin Bağdat ziyaretinin gündeminde İran ve Türkiye sınırlarının güvenliği var

IKBY Başkanı Neçirvan Barzani. (Reuters)
IKBY Başkanı Neçirvan Barzani. (Reuters)

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani bir hafta içinde ikinci kez başkent Bağdat'a ziyaret düzenliyor.  Barzani’nin gündeminde İran ile Türkiye sınırlarının güvenliği de dahil çözüm bekleyen bir dizi sorun var.
IKBY Başkanlığı dün yaptığı açıklamada, Barzani'nin Bağdat ziyaretinin ‘Iraklı siyasi liderlerle geçen hafta gerçekleştirilen toplantıların gündemini tamamlamak’ amacıyla planlandığını bildirdi.
Dohok’ta meydana gelen gaz patlamasının kurbanları için düzenlenen anma törenine katılan Barzani, geçen salı günü Irak Federal Başbakanı ve ülkedeki bazı siyasi liderler ve üst düzey yetkililerle yaptığı görüşmelerin ardından ziyaretinin ikinci gününde gündemindeki toplantıları iptal ederek Kürdistan bölgesine geri döndü.
Kürdistan Bölgesi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Neçirvan Barzani'nin Bağdat ziyaretinin programını tamamlaması ve bir dizi başka lider ve üst düzey Iraklı yetkililerle bir araya gelmesi planlanıyor” ifadelerine yer verildi.
Diğer yandan, yetkili bir hükümet kaynağı “Bağdat ve Erbil, merkez ve bölge arasında İran ve Türk taraflarıyla tüm dosyaları görüşecek ortak bir güvenlik komitesi kurma konusunda anlaştılar" dedi.
Kaynak, Şarku'l Avsat'a şu açıklamalarda bulundu:
“Bölge Başkanı, Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci ile yaptığı görüşmede Başbakan Muhammed Şii es-Sudani'nin önümüzdeki salı günü Tahran'a yapacağı ziyaretten önce, Bağdat'a daha yüksek bir komite kurma yetkisi verme ve bölge topraklarının bombalanması konusundaki tutumunu netleştirme konusunda yüksek esneklik gösterdi. Bölge Başkanı, Iraklı liderlerle yaptığı tüm görüşmelerde Irak'ın bir parçası olduğunu vurguluyor. Dolayısıyla maruz kaldığı saldırılarla ilgili olarak Bağdat'tan pozisyon almasını talep ediyor.”
Barzani'nin El-Araci ile yaptığı görüşmede belirttiğine göre Kürdistan bölgesi, Bağdat'ın İran muhalefeti ve Türkiye konusunda atacağı her adımı destekliyor. Irak anayasasına göre Irak, komşu ülkelerden herhangi birine ynelik adımlarda bir koridor olarak kullanılamaz.
Bağdat ve Erbil arasındaki çetrefilli meselelerden olan sınır güvenliği konusu, bir önceki rejimin yıkılmasından bu yana 19 yıldır devam ediyor. Peşmerge güçlerinin anayasaya göre bölgenin muhafızları olarak sınır güvenliği kapsamında görev alması bölgesel hükümet tarafından onaylanırken Bağdat'taki federal hükümet, ülkenin uluslararası sınırlarından kendisinin sorumlu olduğunu savunuyor. Bu durum Irak ordusunun bölge toprakları içinde hareket etmesini gerektirirken, Kürt yönetimi ise bunu reddediyor. Ancak IKYB, bu yıl içinde sınırlarda artan gerilimin ardından Bağdat'ı kendisini korumadığı için suçladı. Bağdat ilk kez bölgesel yönetimle ortaklık kurarak Irak topraklarına sızmaları engelleyemek amacıyla ortak kontrol noktalarından sınırların güvenliğini sağlama görevini üstlendi.
Güvenlik uzmanı Fazıl Ebu Ragif, Şarku'l Avsat'a şu açıklamalarda bulundu:
“Bölge ile merkez arasındaki sınırların korunması konusu mutabakata bağlıydı. Bu nedenle bölge ile merkez arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle ortak operasyonların temel bir konuda başarılı olduğunu biliyorsak önümüzdeki dönem için doğru ve en etkili yoldur. Sınır Kuvvetleri Komutanlığı yaklaşık iki yıl önce, bin 400 kilometreden fazla olan Irak-Türkiye, Irak-Suriye ve Irak-İran sınırlarının korunması ile ilgili sorumluluğu devralmayı başardı. Silahlı grupları kontrol etmeye yönelik iç çabalara ihtiyacımız var. İran ve Türkiye, kendilerine karşı savaşan grupların Irak topraklarından operasyon düzenlediğini belirtiyor. İran'ın muhalif yaklaşık sekiz silahlı grup var. Bunların arasında Bejat, Komala, İran Kürdistan Partisi ve diğer gruplar yer alıyor. Irak'ın sadece kınama değil, caydırma sağlamak için bağlayıcı kararlar almak adına Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne ve uluslararası kuruluşlara gitmesi gerekiyor. Türk operasyonları yaklaşık beş yıldır devam ediyor. Irak topraklarına 4 bin 500'den fazla operasyon gerçekleştirdiler.”
El-Mustansiriya Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Dr. İsam el-Feyli de Şarku'l Avsat'a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Barzani'nin haftada iki kez Bağdat'ı ziyaret etmesi, bölge açısından sadece İran ve Türkiye ile ilgili değil. Kürt-Kürt rekabetinden başlayarak kabine oluşumuna kadar iki taraf arasında bekleyen başka dosyalar da var. Her iki tarafın da kalan bakanlıklardan hak elde etme konusunda planları var. Kürdistan Demokrat Partisi kendisini en fazla milletvekili hakına sahip olarak görürken, Kürdistan Yurtseverler Birliği ise kalan iki bakanlıktan birini istiyor. Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Raşid, Ulusal Birliği ve diğer tartışmalı dosyalarda etkili olmadığı için şimdiye kadar bir çözüme ulaşamadılar. Kürtler, özellikle son cumhurbaşkanlığı krizinin aralarındaki anlaşmazlığı derinleştirmesinden bu yana sorunlar yaşıyor. Ayrıca Süleymaniye'nin bölgedeki iki yönetime gitme ihtimaline yönelik tehditler de durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak Sudani’nin krizi daha fazla karmaşıklaştırmadan bir çözüm bulmaya yönelik bir hükümet vizyonu var.”



Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
TT

Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)

Suriyeli bir kaynak, Hikmet el-Hicri’ye bağlı güçlerin, Suveyda vilayetinin batı kırsalında yer alan kamu güvenlik birliklerine yönelik saldırılarını üçüncü gününde de sürdürdüğünü bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, Alman haber ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Kanun dışı gruplar ya da Hikmet el-Hicri’ye bağlı ‘Ulusal Muhafızlar’ adıyla bilinen unsurlar, dün akşam kamu güvenliği noktalarına saldırı düzenledi” dedi.

Kaynak, “Kanun dışı unsurlarla çıkan çatışmalarda kamu güvenliği personelinden yaralananlar oldu. Saldırganlar arasında ölü ve yaralılar bulundu, silahlı kişileri taşıyan bir araç imha edildi” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynak, kamu güvenliği güçlerinin amacının bölgenin istikrarını sağlamak ve halkın geri dönüşünü kolaylaştırmak olduğunu vurgulayarak, “Ancak bu unsurların tekrar eden saldırıları ve roketli bombardımanı, sivillerin geri dönmesini engellediği gibi, zeytin hasadı yapan çiftçileri dahi hedef aldı” diye konuştu.

Dera’nın doğu kırsalındaki yerel bir kaynak, el-Hicri’ye bağlı silahlı unsurları taşıyan bir aracın roketle vurulduğunu, saldırıda çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını, aracın ise tamamen tahrip olduğunu açıkladı.

Suveyda içinden gelen bilgilerde, vilayetin batı kırsalında kamu güvenliği güçlerine yönelik saldırıda en az 5 Dürzi militanın öldüğü, 10’dan fazla militanın da yaralandığı, kamu güvenliği personelinin öldürüldüğü iddiaların ise ‘el-Hicri’ye bağlı güçlerin moralini yükseltmeyi amaçlayan asılsız bilgiler’ olduğu belirtildi.

Suveyda Valisi Mustafa el-Bekkur, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli Suveyda halkı, bugün bazı disiplinsiz silahlı grupların, Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında güvenlik ve istikrarı sarsma girişimiyle, çatışma çözme noktalarına ve iç güvenlik güçlerine saldırdığı bilgisini aldık. Bu eylemler, yalnızca kişisel çıkarlara ve kaos ile yağma eğilimine işaret ediyor; vilayetn değerleriyle ve halkının ahlakıyla bağdaşmıyor” ifadelerini kullandı.

Bekkur açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Sizi bu tür uygulamalara karşı durmaya, halkın güvenliğiyle oynayan ya da insanların kaderini istismar etmeye çalışan herkesi engellemeye çağırıyoruz. Güvenlik ve istikrar ortak sorumluluktur; toplumu korumak her onurlu bireyin görevidir. Çıkar peşinde koşanlara sesleniyorum: Yeter artık. Ülke sizin hayallerinizden büyüktür ve Suveyda halkı, yıkıcı projelerinize kanmayacak kadar basiretlidir.”

Suveyda Emniyet Müdürü Süleyman Abdulbaki de sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Çeteler ve milisler, üçüncü gününde de iç güvenlik güçlerinin bulunduğu noktaları hedef almaya devam ediyor… Vilayetteki iç güvenlik komutanlığından talimat net: Ateş geldiği yer tespit edilip görüntülendikten ve ihlal belgelenip doğrulandıktan sonra yalnızca kaynaklara karşılık verilecektir.”

Paylaşımında, sivillere ve ‘toprağını ve namusunu savunmayı amaç edinen şerefli gruplara’ seslenen Abdulbaki, “Güvenlik güçlerinin ihlal gerçekleştirdiği ya da sizi hedef aldığı yönündeki söylenti ve yalanlara kapılmayın. Bu haberler asılsızdır ve nerede çatışma yaşanırsa tamamen bilgimiz dahilindedir. İç güvenlik güçleri, sivillerin güvenliğini korumak, gerginliği artırmamak ve istikrarı sağlamak için çalışmaktadır. Suriye devleti dışında ne bizim ne de sizin için güvenlik ve istikrarın garantisi yoktur. Halkımıza defalarca söyledik: Kan, kanı çeker; fitne ise öldürmekten beterdir. Bizim elimiz her zaman onurlu insanlara açıktır” ifadelerini kullandı.

Suveyda’daki Ulusal Muhafızlar’a yakın sosyal medya sayfalarında yer alan paylaşımlarda, Suveyda’nın batı kırsalında şiddetli çatışmaların yaşandığı bildirildi. Paylaşımlara göre, geçici hükümete bağlı kamu güvenliği güçleri, insansız hava araçları (İHA), orta menzilli silahlar ve havan topları kullanarak el-Mecdel köyünü hedef aldı ve komşu köylere doğru yeni cepheler açmaya çalıştı. Bu durumun, el-Mecdel köyüne yönelik bir baskın girişimini hedefleyen tehlikeli bir tırmanış olduğu öne sürüldü.

Aynı kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın bölgeye takviye gönderdiğini ve el-Mecdel çevresinde bir saatten fazla süren ateş noktalarına karşılık verdiğini aktardı.

Suriye hükümet güçlerinin Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında kontrolü elinde tuttuğu, yerel güçlerin ise Suveyda kent merkezi ile vilayetin güney ve doğu kırsalını denetiminde bulundurduğu belirtildi.


Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
TT

Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)

Gazze Şeridi'ndeki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den 15 Filistinlinin cenazesini aldığını duyurdu.

İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan hastane, yaptığı açıklamada, "Ceset değişim anlaşmasının 13. grubu kapsamında 15 Filistinli şehidin cenazesi Nasır Tıp Kompleksi'ne ulaştı. Teslim alınan cenaze sayısı 330'a ulaştı" ifadelerini kullandı.

İsrail, perşembe günü Gazze'de öldürülen bir rehinenin kalıntılarını teslim aldı ve bugün de on beş cesedi teslim etti.


İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.