Ukraynalılar, Rusları "Stalinist soykırım" yapmakla suçluyor

Geçen yüzyılın otuzlu yıllarının başlarında “planlı büyük kıtlık” nedeniyle 8 milyon kişi öldü.

Zelenskiy ve eşi, dün Kiev'de "Holodomor" (açlıktan ölüm) kurbanlarını anıyor (Reuters)
Zelenskiy ve eşi, dün Kiev'de "Holodomor" (açlıktan ölüm) kurbanlarını anıyor (Reuters)
TT

Ukraynalılar, Rusları "Stalinist soykırım" yapmakla suçluyor

Zelenskiy ve eşi, dün Kiev'de "Holodomor" (açlıktan ölüm) kurbanlarını anıyor (Reuters)
Zelenskiy ve eşi, dün Kiev'de "Holodomor" (açlıktan ölüm) kurbanlarını anıyor (Reuters)

Doksan yıl önce, Kiev'in “soykırım” olarak gördüğü ve Stalinist rejimin kasıtlı olarak neden olduğu büyük kıtlıkta milyonlarca Ukraynalı hayatını kaybetti. Bugün Rusya'nın ülkelerini işgal etmesi ve dökülen kanla birlikte birçok Ukraynalı tarihin tekerrür ettiğine inanıyor.
"Holodomor" (açlıktan ölüm) kurbanlarının anısına düzenlenen bir törene katılan emekli Gana Pertçuk, “Geçen yüzyılın otuzlu yıllarında yaşananlar soykırımdı ve şimdi olanlar da soykırım, aralarındaki benzerlik çok açık” dedi.
Pertçuk, Dnipro Nehri'ne bakan bir tepede, Büyük Kıtlık kurbanlarının onuruna yapılan dev bir mum şeklindeki bir anıtın önünde dururken, onlarca Ortodoks rahip sıfır santigrat dereceye yaklaşan sıcaklıklarda donma tehlikesine rağmen açık havada ayin için hazırlandı.
Başpiskopos Patrik Filaret (93), tören başlamadan önce göğsüne bir demet buğday başağı tutan zayıflamış bir kızı tasvir eden bir anıtın önüne bir buket kırmızı karanfil bıraktı. Rahiplerden biri "Açlıktan ölenler için dua ediyoruz" derken, 12 kişilik bir koro "Anıları ebedidir" sloganları attı.
Kötülüğe karşı zafer
Şarku’l Avsat’ın Ukrayna Haber Ajansı Interfax-Ukraine’den aktardığı habere göre Filaret açıklamasında şunları söyledi: “Büyük kıtlık, kötü hasat nedeniyle olmadı; Bu, Ukrayna halkına yönelik kasıtlı bir imhaydı.” Kara toprağının bereketinden dolayı “Avrupa'nın buğday deposu” olarak nitelendirilen Ukrayna, tarihçilere göre 1932-1933 yıllarında meydana gelen ve Stalin’in yönettiği büyük kıtlıkta 4 ile 8 milyon arasında insanını kaybetmişti. Bu imhayı, eski Sovyetler Birliği cumhuriyetlerinden biri olan ülke için herhangi bir ulusal veya bağımsızlık özlemi duymamaları için gerçekleştirdiler.
Kiev ve birkaç Batılı ülke, bu trajediyi resmi olarak "soykırım" kabul ediyor ve bu, Moskova'nın şiddetle reddettiği bir tanım.
Pek çok Ukraynalı gibi Bayan Pertçuk’un da aile hatıraları var. O zamanlar küçük bir kız olan kayınvalidesi, "o sırada açlıktan deliye dönen komşular kendisini yemesin diye" ailesinin onu Kiev bölgesindeki bir köye nasıl sakladığını anlattı. Zira burada insanlar arasında yamyamlık vakaları görülüyordu.
61 yaşındaki eski hemşire gözlerinden yaşlar akarak "Bu dehşeti bir düşünün. Kötülüğe karşı bir zafer olacak zaferimiz için dua edin" dedi.
Rahip Alexander Shmoregin, "Bu kasıtlı bir kıtlık ve soykırımdı (...) Şimdi Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü bu büyük savaşı yaşadığımıza göre, tarihin tekerrür ettiğini görüyoruz" dedi.
Stalin’den sonra Putin
38 yaşındaki adam, açıklamalarına şöyle devam etti: "Ukraynalıları açlıkla yok ettikten sonra, bugün bizi ağır silahlarla" "barışçıl şehirleri" ve "enerji altyapılarını" bombalayarak yok ediyorlar.”
Savaşın bıraktığı askeri aksiliklerin ardından Rusya, Ekim ayından bu yana Ukrayna tesislerini ve altyapısını bombalıyor ve bu, ülkede kışın gelişiyle birlikte milyonlarca Ukraynalıyı elektrik, ısıtma ve sudan mahrum bırakıyor. Başkent Kiev, bu saldırılardan en çok etkilenen bölgelerden biri oldu. Son bombalama dalgasından iki gün sonra Cuma akşamı yaklaşık 600.000 evin elektriği kesildi.
Kıtlık kurbanlarını anmak için toplananlardan 39 yaşındaki avukat Andreich Savchuk, Ukrayna için bu "telafi edilemez" kayıp hakkında konuşarak şunları söyledi: "Stalin rejimi ve baskıcı devlet, Ukrayna'yı bir devlet olarak yok etmek istedi. Bugün Stalin'in çabalarının halen (Vladimir) Putin tarafından sürdürüldüğünü görüyoruz.”
1930'larda “Ukraynalıların kıtlığa karşı dayanabildiklerini”, bu nedenle şu anda da Moskova’ya karşı da “dayanacaklarını” sözlerine ekleyen Savchuk, “Sarsılmaz bir irademiz ve güvenimiz var ve tüm dünya yanımızda” dedi.



Arakçi: Nükleer sorunun askeri çözümü yok, herhangi bir saldırıya anında aynı şekilde karşılık vereceğiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

Arakçi: Nükleer sorunun askeri çözümü yok, herhangi bir saldırıya anında aynı şekilde karşılık vereceğiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, bugün yaptığı açıklamada, nükleer soruna askeri bir çözüm olmadığını belirterek, herhangi bir saldırıya derhal aynı şekilde karşılık verileceğini söyledi.

Arakçi, "Çarpıcı olan, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun Trump'ın İran'la diplomasisinde ne yapıp ne yapamayacağına kadar pervasızca dikte etmesidir" diyerek "İran, dış politikasını etkilemeye yönelik her türlü girişimi boşa çıkarabilecek güce sahiptir" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, cuma günü yaptığı açıklamada, İran Dini Lideri Ali Hamaney veya Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüşmeye açık olduğunu söyledi, ancak İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırmasını engellediği yönündeki iddiaları yalanladı. Netanyahu'nun "İran'a karşı savaş açabileceğini" belirten Trump, Washington'un "bunun içine çekilmeyeceğini" vurguladı.

Netanyahu ise dün Washington ve Tahran'ın nükleer anlaşmaya varmak için görüşmelerde bulunduğu sırada, İran'ın nükleer altyapısının tamamen kaldırılması çağrısını yineledi.

İsrail başbakanı tek “iyi anlaşmanın” “tüm nükleer altyapının” ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanacak bir anlaşma olduğunu söyledi.

İsrailli yetkililer uzun zamandır Tahran'ın nükleer silah edinmesini engelleme sözü vermişti, Netanyahu da bu iddiasını yineledi.

İsrail, önümüzdeki aylarda İran'ın nükleer tesislerine saldırmayı dışlamıyor ancak Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre 19 Nisan'da bir İsrailli yetkili ve iki bilgili kaynak, Trump'ın Netanyahu'ya, ABD'nin şu anda böyle bir operasyonu desteklemeye hazır olmadığı yönünde bilgi verdiğini söyledi.

Netanyahu dün yaptığı açıklamada, Trump'a İran'la yapılacak herhangi bir nükleer anlaşmanın İran'ın balistik füze geliştirmesini de engellemesi gerektiğini söylediğini belirtti.