Avrupa Merkez Bankası faiz artırımını sürdürecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Avrupa Merkez Bankası faiz artırımını sürdürecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, enflasyonu orta vadeli hedef olan yüzde 2 seviyesine düşürme konusunda kararlı olduklarını, bunun için faizleri daha da artırmayı planladıklarını ifade etti.
Lagarde, Avrupa Parlamentosu (AP) Ekonomik ve Mali İşler Komitesi'nin "Parasal Diyalog" oturumunda konuştu.
ECB'nin son 1 yılda para politikasını normalleştirmeye yönelik hızlı ve kapsamlı bir süreç başlattığını belirten Lagarde, "Önce birkaç ay içinde net varlık alımlarını sonlandırdık. Ardından, politika faizlerimizi şimdiye kadarki en hızlı şekilde artırmaya başladık" ifadesini kullandı.
Lagarde, Rusya-Ukrayna savaşının enerji güvenliğini tehdit ettiğini, tedarik zincirlerini kesintiye uğrattığını ve enflasyonu hedeflerinin çok üzerine yükselttiğini anlattı.

"Avrupa özellikle sert bir şekilde etkilendi"
Savaşın yansımalarının sadece Avrupa'da değil dünya çapında hissedildiğine işaret eden Christine Lagarde, bunun merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmesine ve finansman koşullarının dünya çapında hızla sıkılaşmasına yol açtığını söyledi. Lagarde, "Savaşa olan yakınlığımız ve enerji ithalatına olan bağımlılığımız göz önüne alındığında, Avrupa bundan özellikle sert bir şekilde etkilendi" diye konuştu..
Ekim ayında enflasyonun Avro Bölgesi'nin kuruluşundan bu yana ilk defa çift haneye çıktığını bunun temel nedeninin de yüksek enerji maliyetleri olduğunu hatırlatan Lagarde, enerji krizi ve küresel darboğazların arzı kısıtlamasına rağmen salgın sonrası ekonominin yeniden açılmasının talebi artırarak çekirdek enflasyonu yükselttiğini ifade etti.
Lagarde, "Enflasyondaki bu yükseliş herkesi etkiliyor ama bazıları bunu diğerlerinden daha fazla hissediyor" ifadesini kullandı.
Özellikle bütçelerinin daha büyük bir kısmını gıda, elektrik, gaz ve ısınma gibi temel ihtiyaçlara harcayan düşük gelirlilerin artan yaşam maliyetini karşılamakta zorlandığını belirten Lagarde, yüksek ve düşük gelirlilerin yaşadıkları enflasyon oranı arasında büyük bir fark olduğunu vurguladı.

"Büyüme hızla yavaşlıyor"
Lagarde, Avro Bölgesi ülkelerindeki enflasyon oranlarında da farklılık olduğunu, yaşanan farklı şokların reel ekonomik aktiviteyi olumsuz etkilediğini belirtti.
"Şimdi savaşın bir sonucu olarak büyüme hızla yavaşlıyor. Yüksek enflasyon, insanların gerçek gelirlerini düşürerek ve firmaların maliyetlerini yükselterek, harcamaları ve üretimi azaltıyor" diyen Lagarde, yüksek belirsizlikler, sıkılaşan finansal koşullar ve zayıflayan küresel talebin, bu yılın geriye kalanında ve gelecek yılın başında büyümeyi baskılayacağını anlattı.
Lagarde, anketlerde vatandaşların 3'te 1'inin artan hayat pahalılığını AB'nin karşı karşıya olduğu en önemli sorun olarak gördüğünü anımsattı.
ECB'nin fiyat istikrarını sağlama görevini yerine getirmek için çalıştığına işaret eden Lagarde, temmuz ayından bu yana toplam olarak 200 baz puanlık artışla sonuçlanan 3 politika faiz artışının enflasyonu kontrol altına almak için yapıldığını, ayrıca uzun vadeli yeniden finansman operasyonlarında da değişiklikler gerçekleştirildiğini anımsattı.
Lagarde, "Aralık ayında, varlık alım programı portföyümüzdeki tahvillerin azaltılmasına yönelik temel ilkeleri de belirleyeceğiz" dedi.

"Faiz artışlarının hissedilmesi biraz zaman alacak"
Enflasyonla mücadelede ana aracın faiz oranları olduğuna dikkati çeken Lagarde, faiz ayarlamaların ekonomide hissedilmesinin biraz zaman alacağını anlattı.
Lagarde, mevcut yüksek enflasyon ortamında, enflasyonist baskıları artırmamak için dikkatli maliye politikası izlenmesi gerektiğini, mali desteklerin hedefli, özel ve geçici olmasının önemine işaret etti.
Enflasyonu orta vadeli hedef olan yüzde 2 seviyesine düşürme konusunda kararlı olduklarını anlatan Lagarde, bunun için faizleri daha da artırmayı beklediklerini ifade etti.
Lagarde, ECB Yönetim Konseyi'nin yüksek belirsizlik ve karmaşık şoklar karşısında kararlarını verilere göre vereceğini belirterek, ne adımlar atacaklarını güncel ekonomik görünüm, şokların durumu, ücretler ve enflasyon beklentilerini içeren değerlendirmelere göre belirleyeceklerini sözlerine ekledi.

"Enflasyon daha da artacak"
ECB Başkanı Lagarde, Avro Bölgesi'nde enflasyonun daha da artmasını beklediğini vurguladı.
Avro Bölgesi enflasyonunun henüz zirveye ulaşmadığını anlatan Lagarde, enflasyonun beklenenden daha yüksek çıkma riski olduğunu belirtti.
Lagarde, ECB'deki ekonomistlerin enflasyon riskini yukarı yönlü nitelendirdiklerine dikkati çekerek, "Enflasyonda zirveye ulaştığımıza ve kısa sürede düşeceğine inanmamızı sağlayacak unsurlar görmüyoruz" dedi.



Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
TT

Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)

Suudi Arabistan ekonomisi, 2025’in üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8’lik reel büyüme kaydetti. Bu büyüme, ülkenin olumlu ekonomik performansının devam ettiğini gösterirken, petrol dışı faaliyetlerin ana itici güç olduğu gözlendi. Mevsimsel olarak düzeltilmiş reel gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,4 arttı.

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu’nun (GASTAT) nihai verilerine göre, yıllık büyüme oranı, ekim ayında açıklanan ön tahminlerdeki yüzde 5’lik seviyenin biraz altında kaldı. Buna rağmen 2025’in en hızlı büyümesi olarak kayda geçti.

Yıllık toplam büyümeye en büyük katkıyı, 2,4 puan ile petrol dışı faaliyetler sağladı; bu oran, toplam yüzde 4,8’lik büyümenin yüzde 50’sini oluşturuyor. Petrol faaliyetlerinin katkısı ise 2 puan oldu. GASTAT, petrol dışı faaliyetler için büyüme tahminini yüzde 4,5’ten yüzde 4,3’e düşürürken, petrol faaliyetleri büyüme tahminini ise yüzde 8,2’den yüzde 8,3’e yükseltti.

Büyümede, ağustos sonunda OPEC+ ittifakının gönüllü üretim kesintilerinin sona ermesinin ardından petrol üretimindeki kademeli artışın etkisi oldu. Suudi Arabistan, eylül ayından itibaren günlük 547 bin varil artışla üretimini yükseltti ve kasım ayında buna ek olarak günlük 137 bin varil artış gerçekleştirdi.

Bunun yanı sıra, kamu faaliyetleri ve ürünler üzerinden alınan net vergiler de büyümeye her biri 0,2 puanlık sınırlı katkı sağladı.

Mevsimsel düzeltmelerle (çeyreklik bazda) bakıldığında, petrol ve petrol dışı faaliyetler sırasıyla büyümeye 0,8 ve 0,3 puanlık katkı sağladı.

Faaliyet türlerine göre performansa bakıldığında, tüm ekonomik faaliyetler yıllık bazda pozitif büyüme kaydetti. Üçüncü çeyrekte en hızlı büyüyen sektör, yıllık yüzde 11,9 ve çeyreklik yüzde 3,9 artışla petrol rafinajı oldu. Bunu, ham petrol ve doğalgaz faaliyetleri izledi; bu sektörler yıllık yüzde 7,3, çeyreklik yüzde 3,2 büyüme gösterdi. Elektrik, gaz ve su faaliyetleri ise yıllık yüzde 6,4, çeyreklik yüzde 1 oranında büyüme kaydetti.

Harcamaların bileşenlerine gelince, yıllık ve çeyreklik karşılaştırmalarda farklılıklar gözlendi. Özel nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 2,6 artarken, çeyreklik bazda yüzde 0,6 geriledi. Buna karşın, devletin nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 3,1 düşerken, çeyreklik bazda yüzde 1,4 arttı.

Toplam sabit sermaye oluşumu yıllık bazda yüzde 0,7 azaldı; ancak çeyreklik bazda güçlü bir artışla yüzde 6,2 yükseldi. Bu durum, üçüncü çeyrekte yatırım harcamalarının bir önceki çeyreğe kıyasla arttığını gösteriyor.

Dış ticarette ise performans, ihracattaki güçlü artışla desteklendi. İhracat yıllık yüzde 18,4, çeyreklik yüzde 7,5 yükseldi ve Suudi ürünlerine yönelik dış talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. İthalat ise yıllık yüzde 4,3 artarken, çeyreklik bazda yüzde 1,2 azaldı.


ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
TT

ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)

Gazze savaşında ateşkesin sağlanmasında kilit rol oynayan Donald Trump yönetimi, Ukrayna için de büyük çaba gösterirken ABD'deki Cumhuriyetçiler iç siyasetten endişe duyuyor.

Cumhuriyetçilerin önemli bir kısmı, hayat pahalılığı konusunun yeterince ele alınmadığını ve bunun gelecek yıl yapılacak ara seçimlerin sonuçlarına olumsuz yansıyacağını düşünüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), Trump'ın danışmanlarının seçmenlerin ekonomik kaygılarının giderilmesini haftalardır önerdiğini, ekonominin güçlü olduğunu savunan ABD Başkanı'nınsa Demokratların bu konuyu gündemleştirme çabalarını göz ardı etmekten yana olduğunu bildiriyor.

WSJ'nin Beyaz Saray'daki kaynakları, buna rağmen Trump'ın danışmanlarının ABD Başkanı'nın 2026 başında yapacağı konuşmaların metinlerine ekonomi vurgusunu eklemeyi planladığını aktarıyor. 

Amerikan gazetesi, istihdamda ve işsizlik oranlarında istenen iyileşmenin henüz sağlanamadığını da öne sürüyor. 

Trump ve ona yakın isimlerse Demokrat Parti döneminden kalma sorunları, muhaliflerin kendilerini hedef almak için kullandığını iddia ediyor. 

Washington Post'un (WP) konuştuğu seçim stratejistleri, Joe Biden'ın kaybetmesine neden olan ekonomik problemlerin Donald Trump önderliğindeki Cumhuriyetçi Parti'nin adaylarını da vurabileceğini vurguladı. 

Trump'ın market fiyatlarını düşürmek için Brezilya kahvesi, meyve ve kırmızı et gibi bazı gıdalara yönelik gümrük vergilerini azalttığı, ilaç şirketleriyle indirime gitmeleri için müzakere yürüttüğü ve otomobil fiyatlarının düşmesi için adımlar attığı WP'nin haberinde hatırlatıldı.

Kısa süre önce yapılan Washington Post-ABC News-Ipsos anketi, Amerikalıların yüzde 62'sinin Trump'a ekonomide düşük not verdiğini ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News