Filistin Yönetimi, İsrail’e yönelik saldırı girişimini önledi

Cenin'de İslami Cihad Hareketi’ne ait bir miktar patlayıcı ele geçirildi.

Nablus yakınlarındaki yerleşim karakolu Eviatar’a karşı düzenlenen protesto ve çatışmalar sırasında Filistinliler lastik taşıyor (EPA)
Nablus yakınlarındaki yerleşim karakolu Eviatar’a karşı düzenlenen protesto ve çatışmalar sırasında Filistinliler lastik taşıyor (EPA)
TT

Filistin Yönetimi, İsrail’e yönelik saldırı girişimini önledi

Nablus yakınlarındaki yerleşim karakolu Eviatar’a karşı düzenlenen protesto ve çatışmalar sırasında Filistinliler lastik taşıyor (EPA)
Nablus yakınlarındaki yerleşim karakolu Eviatar’a karşı düzenlenen protesto ve çatışmalar sırasında Filistinliler lastik taşıyor (EPA)

Filistin Yönetimi'nin Cenin kentinde İslami Cihad Hareketi tarafından İsrail’e yönelik planlanan bir dizi büyük bombalı saldırıyı engellemeyi başardığı ifade edildi.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), geçtiğimiz Perşembe günü Filistin güvenlik servislerinin düzenlediği özel bir operasyonda, İsrail'e karşı bir dizi saldırı gerçekleştirmek amacıyla saklanan, alışılmadık derecede büyük miktarda patlayıcı madde ve el yapımı patlayıcılar ele geçirildiğini bildirdi.
Habere göre, bu bombalı saldırıları gerçekleştirmeyi planlayan iki İslami Cihad Hareketi üyesi operasyonda tutuklandı ve beş büyük patlayıcı, altı patlayıcı tüp ve çok miktarda el bombası ve diğer patlayıcılar ele geçirildi. Haberde, bu teçhizatın Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin ve Tubas kentlerindeki İslami Cihad Hareketi’ne ait imalathanelerde ele geçirildiği belirtildi.
Cenin bölgesindeki bu operasyon, Filistin Yönetimi'nin kuzey Batı Şeria'da hala faaliyet gösterebildiğini doğruluyor. Operasyon ayrıca, İsrail’in Filistin otoritesini zayıflık ve bölge üzerindeki kontrolünü kaybetmekle suçladığı bir zamanda gerçekleşti.
İbranice yayın yapan Kanal 12 televizyonu, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yakın zamanda güvenlik hizmetlerinin üst düzey yetkilileriyle görüştüğünü ve Nablus ve Cenin bölgelerinde güvenlik kontrolünü yeniden sağlamak için çalışmalarını istediklerini söyledi. Abbas, güvenlik yetkililerine bölgede konuşlandırılan silahlı gruplara kesin çözüm bulmaları gerektiğini ifade etti.
Bu, Abbas'ın güvenlik yetkilileriyle son haftalarda yaptığı ilk görüşme değil. Abbas daha önce güvenlik yetkililerini, İsrail'in Filistin kasabalarını işgal etme ve Filistin Otoritesini ortadan kaldırma niyetini engellemek için güvenlik durumunu kontrol etme ve sükûneti sağlama ihtiyacı konusunda uyarmıştı.
Filistin güvenlik yetkilileri, İsrail'in Cenin ve Nablus'ta Filistinli silahlı grupları ve aktivistleri gözaltına almaya, öldürmeye ve tutuklamaya devam ederek tansiyonu yükseltmeye çalıştığına inanıyor. Ayrıca İsrail tarafından siyasi ve askeri liderler ve çeşitli medya organlarının çatışmaların yayılmasını teşvik ettiği iddia edildi. Kuzey Batı Şeria'da otorite zayıf ve silahlı gruplar, Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki sürekli provokasyonlar bir yana, Tel Aviv'e karşı farklı, daha güçlü ve daha tehlikeli bir üçüncü intifada başlatma yeteneğine sahip.
Filistin güvenlik yetkilileri arasında, hem Hamas hem de İslami Cihad Hareketi'nin yanı sıra El Fetih Hareketi içindeki Başkan Mahmud Abbas'ın muhaliflerinin Cenin ve Nablus'ta silahları finanse edip gençleri çatışmalara iterek Filistin Yönetimi'ni zayıflatma fırsatından yararlandıklarına dair başka bir görüş var. Hükümet, son dönemde Cenin ve Nablus bölgelerinde güvenliği sağlamak için birden çok girişimde bulundu, ancak bunun uzun çatışmalar ve ödemeyi göze alamadığı maliyetler gerektirdiğinin farkına vardı.
Filistin Hükümeti daha önce İsrail'in Cenin ve Nablus'ta silahlı kişilere karşı harekete geçme konusundaki baskılarını reddetmiş ve İsrail'den önce saldırılarını durdurmasını istemişti. İsrail saldırılarının azalmasını takiben İslami Cihad Hareketi’ne karşı gerçekleştirilen son operasyon, hükümetin Batı Şeria'nın kuzey bölgelerinde faaliyet göstermeye başlamasının ardından oyunun kurallarında bir değişikliğe işaret ediyor.



BM: Gazze'de yardım beklerken yaklaşık 800 kişi öldürüldü

Filistinli bir kız çocuğu, Gazze'deki açlık krizinin ortasında bir yardım mutfağından dağıtılacak yiyecekleri beklerken tepki gösteriyor (Reuters)
Filistinli bir kız çocuğu, Gazze'deki açlık krizinin ortasında bir yardım mutfağından dağıtılacak yiyecekleri beklerken tepki gösteriyor (Reuters)
TT

BM: Gazze'de yardım beklerken yaklaşık 800 kişi öldürüldü

Filistinli bir kız çocuğu, Gazze'deki açlık krizinin ortasında bir yardım mutfağından dağıtılacak yiyecekleri beklerken tepki gösteriyor (Reuters)
Filistinli bir kız çocuğu, Gazze'deki açlık krizinin ortasında bir yardım mutfağından dağıtılacak yiyecekleri beklerken tepki gösteriyor (Reuters)

BM insan hakları ofisi bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen dağıtım noktalarında ve diğer yardım kuruluşları tarafından işletilen konvoyların yakınlarında, gıda yardımına erişmeye çalışan en az 798 kişinin öldüğünü duyurdu.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, Gazze Şeridi'nde yardım dağıtmak için ABD'li güvenlik ve lojistik şirketlerini kullanıyor ve İsrail'in, militanların yardımları yönlendirmesine izin verdiğini söylediği BM öncülüğündeki sistemleri büyük ölçüde dışlıyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre BM daha önce bu düzenlemeyi “doğası gereği güvensiz” ve insani yardım operasyonları için tarafsızlık kurallarının ihlali olarak tanımlamıştı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) sözcüsü Ravina Shamdasani, Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, “7 Temmuz itibariyle, 615'i Gazze İnsani Yardım Vakfı tesislerinin yakınında ve 183'ü muhtemelen yardım konvoylarına giderken öldürülenler olmak üzere 798 ölüm vakası kaydettik” ifadelerini kullandı.

Mayıs ayı sonunda Gazze Şeridi'nde gıda dağıtmaya başlayan Gazze İnsani Yardım Vakfı, tesislerinde bu tür olayların yaşandığını defalarca reddetti.