Avustralya, Büyük Set Resifi için UNESCO'nun önerdiği 'tehlikede' statüsüne karşı çıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Avustralya, Büyük Set Resifi için UNESCO'nun önerdiği 'tehlikede' statüsüne karşı çıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avustralya Çevre Bakanı Tanya Plibersek, Büyük Set Resifi'nin nesli tükenmekte olan Dünya Kültür Mirası Listesi'ne eklemesini öneren UNESCO raporuna karşı olduklarını bildirdi.
Plibersek, basına yaptığı açıklamada, resifin bu şekilde listeye eklenmesine gerek olmadığının UNESCO'ya açıkça belirtileceği bilgisini paylaşarak, şöyle devam etti:
"Büyük Set Resifi tehlikedeyse, dünyadaki tüm mercan kayalıkları tehlikededir. Eğer bu Dünya Mirası alanı tehlikedeyse, dünyadaki çoğu Dünya Mirası alanı iklim değişikliği nedeniyle tehlikede demektir" ifadelerini kullandı.
UNESCO'nun geçmişte bir yeri risk altında olarak seçme nedeninin, daha fazla hükümet yatırımı ya da eylemi görmek istemesi olduğuna dikkati çeken Plibersek, hükümet değişikliğinden bu yana bunların her ikisinin de gerçekleştiğini kaydetti.
Plibersek, Avusturalya hükümetinin resif bakımı için 1,2 milyar Avustralya doları (808 milyon dolar) ayırdığını belirterek, önceki hükümetin hazırladığı Queensland eyaletinde resifin su kalitesini etkileyecek iki büyük baraj inşa etme planını iptal ettiklerini söyledi.
Söz konusu önerinin, dokuz yıl iktidarda kaldıktan sonra mayıs seçimlerinde görevden alınan önceki muhafazakar hükümetin bir yansıması olduğunu savunan Plibersek, iklim değişikliğiyle ilgili eylemler de dahil resife ilişkin endişelerin, yeni merkez sol İşçi Partisi hükümetince halihazırda ele alındığını ifade etti.
Plibersek, ayrıca Büyük Set Resifi'ne ilişkin UNESCO raporuna karşı hükümetin lobi faaliyetinde bulunacağını duyurdu.
Dün, BM destekli bir çalışmada, Avustralya'daki dünyanın en büyük mercan resifi olarak bilinen Büyük Set Resifi'nin nesli tükenmekte olan UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne eklenmesi tavsiye edilmişti.
UNESCO ve Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) yetkilileri, "iddialı, hızlı ve sürdürülebilir" iklim eylem planı hazırlanmazsa Avustralya'nın kuzeydoğu kıyısındaki ünlü resif sisteminin tehlike altında olduğu uyarısında bulunarak, 1981 yılında Dünya Mirası listesine eklenen Büyük Set Resifi'nin risk altındaki duruma kaydırılmasını öneren rapor yayımlamıştı.



Hizbullah, 1980'lerdeki gerilla taktiklerine dönüyor

Hizbullah, Lübnan'a başlattığı kara harekatında sınırdan top atışlarını da sürdürüyor (Reuters)
Hizbullah, Lübnan'a başlattığı kara harekatında sınırdan top atışlarını da sürdürüyor (Reuters)
TT

Hizbullah, 1980'lerdeki gerilla taktiklerine dönüyor

Hizbullah, Lübnan'a başlattığı kara harekatında sınırdan top atışlarını da sürdürüyor (Reuters)
Hizbullah, Lübnan'a başlattığı kara harekatında sınırdan top atışlarını da sürdürüyor (Reuters)

İsrail ordusu Lübnan'a saldırılarına devam ederken, zayıflayan Hizbullah'ın gerilla taktiklerine döneceği düşünülüyor. 

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün analizinde, İsrail ordusunun Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürmesi, örgüte ait telsizlerle cep telefonlarını patlatması ve Lübnan'a kara harekatı başlatmasıyla Şii grubun kan kaybettiği değerlendirmesi paylaşılıyor. 

Analizde, üst üste gelen bu saldırılar nedeniyle Hizbullah'ın 1980'lerde İsrail'e karşı kullandığı gerilla taktiklerine başvurmak durumunda kalacağı savunuluyor. 

İran destekli örgütün şehirlerde pusu kurma, yol kenarlarına bomba yerleştirme ve sabotaj yapma gibi stratejiler izleyebileceği belirtiliyor. 

Fransız Le Monde gazetesinden Christophe Ayad, örgütün durumuna dair şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Kayıplarını telafi etmeye çalışan Hizbullah'ın yeniden örgütlenmesi aylar, hatta yıllar alacaktır. İsrail, cephaneliğinin büyük bir bölümünü imha ettiği Hizbullah'ın silah tedarikini de artık kontrol altına aldı. Hizbullah'ın son 20 yılda yaptığı gibi yeni bir cephanelik inşa etmesine izin vermeyecekler.

Ayad, Hizbullah'ın İsrail saldırılarında birçok komutanını da yitirdiğine işaret ederek, örgütün 2006'daki 33 gün süren İsrail-Lübnan savaşında kullandığı gerilla taktiklerini sahaya sürebileceğini belirtiyor. 

Diğer yandan analist, Hizbullah'ın 2006'daki gibi bir zafer kazanamayabileceğini savunarak şöyle devam ediyor: 

İsrail ordusu, 2006'da başarısız oldu çünkü küçük bir gerilla gücüyle savaştığını düşünüyordu. Bunun yerine kendisini çok daha donanımlı ve iyi eğitimli savaşçılarla karşı karşıya buldu. Hizbullah da bu yıl ciddi kayıplar yaşadığı çünkü 2006'daki savaşın tekrarlanacağını düşünüyordu.

Hizbullah, liderinin kaybını telafi etmeye çalışırken, İsrail ordusunun çarşamba gecesi Beyrut'un Dahiye ilçesine düzenlediği saldırıda Nasrallah'ın halefi olarak görülen Haşim Seyfettin'i hedef aldığı öne sürülüyor.

Amerikan medya kuruluşu Axios'a konuşan İsrailli yetkililer, Nasrallah'ın kuzeni Seyfettin'in bölgedeki bir yeraltı sığınağında olduğunu ve bu noktaya ağır bombardıman yapıldığını savunuyor. Seyfettin'in akıbeti henüz belli değil.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Nasrallahı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. Tahran yönetimiyse bölgede geniş çaplı bir savaş istemediklerini bildiriyor.

Independent Türkçe, France 24, Axios, Times of Israel