Lapid, İsrail işgaliyle ilgili BM oylamasına karşı 'İsrail’in dostlarından' destek istedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Lapid, İsrail işgaliyle ilgili BM oylamasına karşı 'İsrail’in dostlarından' destek istedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 İsrail Başbakanı Yair Lapid, İsrail'in Filistin topraklarını işgaliyle ilgili Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda gelecek ay yapılacak oylamaya karşı çıkmaları için bazı ülkelerden destek istedi.
İsrail Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Lapid, 50’den fazla ülke liderine, İsrail’in Filistin’deki işgaline ilişkin Uluslararası Adalet Divanından (ICJ) görüş bildirmesini istenen karar tasarısının BM Genel Kurulunda oylanmasını engellemek için Filistin yönetimi üzerinde nüfuzlarını kullanmaları çağrısında bulunan bir mektup gönderdi.
Lapid, mektubunda, oylamayı engelleme girişiminin başarılı olmaması durumunda "İsrail’in dostlarının İsrail’in yanında yer almasını ve karara karşı oy kullanmasını beklediğini" vurguladı.
İsrail Başbakanı, "Bu karar, İsrail'i dışlamak, meşru güvenlik kaygılarımızı itibarsızlaştırmak ve varlığımızın meşruiyetini ortadan kaldırmak için ortak bir çabanın sonucudur." ifadelerini kullandı.
"Tartışmalı bölgelerin" (İsrail işgali altındaki Batı Şeria) statüsünün İsrail ile Filistin yönetimi arasında doğrudan müzakerelere tabi olması gerektiğini savunan Lapid, "konunun Uluslararası Adalet Divanına götürülmesinin, uluslararası toplum tarafından kabul edilen doğrudan müzakere ilkesine aykırı olduğunu ve aşırılık yanlılarının işine yarayacağını" iddia etti.
Mektubun gönderildiği ülkeler arasında, İngiltere, Fransa, Hırvatistan, Romanya, Bulgaristan, Hollanda, Slovakya, Letonya, Gürcistan, Brezilya, Uruguay, Peru ve Vietnam’ın bulunduğu kaydedildi.
​​​​​​​
Ne olmuştu?

Filistin'in, İsrail işgali ve işlenen suçların hukuki sonuçlarıyla ilgili Uluslararası Adalet Divanından (ICJ) görüş bildirmesini talep ettiği karar tasarısı, BM Genel Kurulu Özel Siyasi ve Dekolonizasyon Komitesinde, 11 Kasım'da yapılan oylamada kabul edilmişti.
Komitede yapılan oylamada, tasarı 17'ye karşı 98 oyla kabul edilirken 52 ülke "çekimser" oy kullanmıştı.
Karar tasarısında, Uluslararası Adalet Divanından, İsrail'in Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını ihlali, uzun süredir devam eden işgal ve Filistin topraklarının gasp edilmesinin hukuki sonuçlarını açıklayan bir görüş bildirmesi talep ediliyor.
Tasarının gelecek ay BM Genel Kurulu'nda oylamaya sunulması bekleniyor.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.