'Sıfır Kovid' protestolarıyla sarsılan Çin'de sağlık yetkililerinden çağrı: 'Halkın taleplerine gecikmeden yanıt verin'

"Uzun süreli tecrit önlemleri olumsuz etki yaratıyor"

Protestocular, sansürden ve gözaltından kaçınmak için eylemlerde boş dövizler kullanmıştı (Reuters)
Protestocular, sansürden ve gözaltından kaçınmak için eylemlerde boş dövizler kullanmıştı (Reuters)
TT

'Sıfır Kovid' protestolarıyla sarsılan Çin'de sağlık yetkililerinden çağrı: 'Halkın taleplerine gecikmeden yanıt verin'

Protestocular, sansürden ve gözaltından kaçınmak için eylemlerde boş dövizler kullanmıştı (Reuters)
Protestocular, sansürden ve gözaltından kaçınmak için eylemlerde boş dövizler kullanmıştı (Reuters)

Çin'de Ulusal Sağlık Komisyonu, Kovid-19 protestolarının ardından "halkın makul taleplerine gecikmeden yanıt verilmesi için harekete geçme" çağrısı yaptı.
Komisyonun salı günkü basın açıklamasında, son günlerde yaşanan protestolara doğrudan değinilmedi.
Fakat komisyonun sözcüsü Mi Feng, Pekin yönetiminin tepki gören "sıfır Kovid" uygulamasında değişikliğe gitme ihtimaline dair şunları söyledi:
"Halkın ihtiyaçlarını en iyi şekilde gözetmek ve uygulamaların halk üzerindeki etkisini mümkün mertebe en aza indirmek için pandemi kontrol önlemlerimizi gözden geçiriyoruz."
Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nden Cheng Youquan ise uzun süreli tecrit önlemlerinin olumsuz sonuçlar yaratacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Uzun süreli tecrit genel olarak halkın hayatını ve çalışmasını etkileyeceği gibi kaygıya da yol açabilir. Böyle yanlış uygulamalarla ilgili adımlar atılmalı ve bunlara başvurulmamalı."
Cheng, tecrit uygulamalarının kapsamının keyfi şekilde genişletilmemesi gerektiğine de dikkat çekerek, yüksek riskli bölgelerle düşük riskli bölgelerin daha iyi şekilde ayrılmasını talep etti.
Öte yandan yetkili, Pekin yönetiminin "sıfır Kovid" politikasının kendi içinde hatalı olmadığını, sorunların yerel yönetimlerin bu politikayı uygulama yöntemlerinden kaynaklandığını savundu.
Çin'de pazartesi günü açıklanan resmi rakamlara göre yerel kaynaklı 38 bin 421 vaka tespit edildi.
Yetkililer, son dönemdeki vaka artışlarının özellikle yaşlılar arasındaki düşük aşılanma oranından kaynaklandığını düşünüyor.
Ulusal Sağlık Komisyonu, yüksek risk altındaki bu grupta aşılama çalışmalarının artırılması için adımlar atılacağını da bildirdi.

Kovid-19 protestoları
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de karantinadaki bir apartmanda 24 Kasım'da çıkan yangında 10 kişi hayatını kaybetmişti.
Apartmandakilen karantina nedeniyle evlerini terk edemediği, itfaiye ekiplerinin de metal bariyer ve engellerle çevrili siteye giremediği için yangına zamanında müdahale edemediği iddiaları tepki toplamıştı.
Yangın, Çin genelinde katı pandamı tedbirlerine karşı artan memnuniyetsizliği tepkiye dönüştürerek, Şanghay, Pekin ve diğer şehirlerde protesto gösterilerini tetiklemişti.
Çok sayıda üniversitenin kampüsünde eylem düzenlenmiş ve yangında hayatını kaybedenler için anma etkinlikleri yapılmıştı.
Ellerinde beyaz dövizler taşıyan öğrenciler, "Özgürlük istiyoruz", "Karantinaya hayır" sloganlarıyla tepkilerini dile getirmişti.
Independent Türkçe, CNN, AA



Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)
TT

Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)

Malezya polisi bugün, sosyal medya üzerinden DEAŞ ideolojisini yayarak ve bağış toplayarak DEAŞ’ı desteklediklerinden şüphelenilen 36 Bangladeşli göçmen işçinin tutuklandığını duyurdu.

Polis Genel Müfettişi Muhammed Halid Ismail, Malezya'ya fabrikalarda, şantiyelerde ve benzin istasyonlarında çalışmak üzere gelen Bangladeşlilerin, nisan ayından bu yana düzenlenen eşgüdümlü operasyonlarda tutuklandığını söyledi.

Bugün televizyonda yayınlanan basın toplantısında konuşan Halid, “Grup, Suriye'de ya da (Irak Şam İslam Devleti -DEAŞ) ile birlikte savaşmak üzere üye toplamaya çalıştı” dedi.

“Suriye'ye ve Bangladeş'e göndermek üzere para topladılar” diyen Halid, toplanan paranın e-cüzdanlar ve uluslararası para transfer hizmetleri aracılığı ile gönderildiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre aşırılıkçı grup 2014 yılında Suriye ve komşu Irak'ta geniş alanların kontrolünü ele geçirerek sözde “halifelik” ilan etti ve 2017 yılında Irak'tan, 2019 yılında da Suriye'den çıkarıldı. Grup varlığını esas olarak Suriye'nin uçsuz bucaksız çöllerinde sürdürdü.

Malezyalı yetkililer tarafından tutuklananlardan 5’i terör örgütlerine üye olmak, aşırılıkçı ideolojileri yaymak ve terör faaliyetleri için fon toplamakla suçlanıyor.

Diğer 16 kişi aşırılık yanlısı grubu destekledikleri şüphesiyle soruşturma altında tutulurken, 15 kişinin de sınır dışı edilmesine karar verildi.

“WhatsApp gruplarında 100 ila 150 arasında üyeleri olduğunu düşünüyoruz” diyen Halid, soruşturmaların devam ettiğini ifade etti.

Halid, “Yıllık 118 $ (RM500) civarında bir üyelik ücreti topladılar, ilave bağışlar ise gönüllü olarak yapıldı” dedi.

Grubun diğer ülkelerdeki DEAŞ hücreleriyle bağlantıları olup olmadığı sorusuna Halid, polisin hala "diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla ve (Interpol) ile birlikte... terörist ağlarını ortaya çıkarmak için" çalıştığını söyledi.

Malezya, ülkenin ana imalat ve tarım sektörlerindeki işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak için büyük ölçüde yabancı işçilere güveniyor. Her yıl on binlerce Bangladeş vatandaşı bu işleri doldurmak için ülkeye geliyor.