İsrail'de zorunlu askere alınan kadınların dörtte biri tacize uğruyor

Kadın askerlerin yüzde 70'i şikayetleriyle ilgili işlem yapılmadığını söyledi

İsrail'de zorunlu askerlik hizmetini orduda yerine getirmek istemeyenler, polis teşkilatı ya da hapishanedeki birimler bünyesinde görev yapabiliyor (Reuters)
İsrail'de zorunlu askerlik hizmetini orduda yerine getirmek istemeyenler, polis teşkilatı ya da hapishanedeki birimler bünyesinde görev yapabiliyor (Reuters)
TT

İsrail'de zorunlu askere alınan kadınların dörtte biri tacize uğruyor

İsrail'de zorunlu askerlik hizmetini orduda yerine getirmek istemeyenler, polis teşkilatı ya da hapishanedeki birimler bünyesinde görev yapabiliyor (Reuters)
İsrail'de zorunlu askerlik hizmetini orduda yerine getirmek istemeyenler, polis teşkilatı ya da hapishanedeki birimler bünyesinde görev yapabiliyor (Reuters)

İsrail Devlet Denetleme Kurumu, zorunlu askerlik görevini yapan kadınların dörtte birinin cinsel tacize uğradığını bildirdi.
Kurumun pazartesi yayımladığı raporda, zorunlu askerlik görevini son üç yıl içinde İsrail Polisi, İsrail Sınır Polisi ve İsrail Hapishane Teşkilatı'nda yapmış ya da hâlâ görevine devam eden 13 bin erkek ve kadın askere ankete katılma çağrısı yaptı.
Ankete katılan 1275 kişiden 644'ü kadındı. Kadın askerlerin 4'te biri, yani 161 kişi 24 aylık zorunlu askerlik görevini yaparken cinsel tacize uğradığını söyledi.
Ayrıca bu kişilerin yüzde 70'i şikayetleriyle ilgili gerekli işlemlerin yapılmadığını savundu. Buna göre kadın askerlerin yüzde 44'ü şikayetlerine yönelik düzgün işlem yürütülmediğini söylerken, yüzde 26'sıysa şikayetlerinin hiç değerlendirmeye alınmadığını belirtti.
Raporda, İsrail Polisi'ndeki kadın askerlerin yüzde 22'siyle Sınır Polisi'nde görev yapanların yüzde 27'sinin zorunlu askerlik görevi sırasında cinsel tacize uğradığı belirtildi. Bu oran, hapishanede görev yapan kadın askerler içinse yüzde 38.
Polis biriminde yaşanan vakalarda cinsel taciz suçunu işleyen kişilerin yüzde 62'sinin kadrolu çalışanlar olduğu ifade edildi. Bu oran Sınır Polisi'nde yüzde 41, Hapishane Teşkilatı'ndaysa yüzde 51 oldu.
Polis bünyesinde cinsel taciz vakalarının yüzde 18'ininse amirler tarafından gerçekleştirildiği aktarıldı. Bu oranın Sınır Polisi'nde yüzde 21, Hapishane Teşkilatı'ndaysa yüzde 17 olduğu paylaşıldı.
Bunun yanı sıra sivillerin ve tutukluların da kadın askerlere cinsel tacizde bulunduğu belirtildi. Polis bünyesinde bu vakaların oranı yüzde 17'yken, Sınır Polisi'nde yüzde 14, Hapishane Teşkilatı'ndaysa yüzde 24 oldu.
Sınır Polisi'nin bağlı olduğu İsrail Polisi, cinsel taciz şikayetleriyle ilgili gerekli işlemlerin yapılmadığı iddialarını reddetti.
Hapishane Teşkilatı'ysa rapordaki sorunlarla ilgili harekete geçildiğini ve hapishanelerde görev yapan kadın askerler için acil yardım hattı hizmeti başlatıldığını bildirdi.
İsrail Devlet Denetçisi Matanyahu Englman, yeni Ulusal Güvenlik Bakanı olacak radikal sağcı Itamar Ben-Gvir'in söz konusu sorunlarla mücadele etmek için "bir an evvel önlem alması gerektiğini" söyledi.
Yeni koalisyon hükümetinde Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Filistin topraklarında görev yapan 2 bin kişilik Sınır Polisi'nin de Ulusal Güvenlik Bakanlığı'na bağlanacağını duyurmuştu.
Öte yandan bakanlık görevinin, Filistinlilere karşı ırkçı söylemleriyle tanınan Otzma Yehudi (Yahudi Gücü) partisi lideri Ben-Gvir'e verilmesi tepki de toplamıştı.
2019'da emekliye ayrılan ve Netanyahu blokuna muhalif Ulusal Birlik ittifakından milletvekili olan eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot, kararı "acı bir şaka" diye nitelemişti.
Independent Türkçe, Haaretz, Times of Israel, Jerusalem Post



'Mossad önümüzdeki yıllarda da İran'da kalacak', Barnea gizli operasyonları ilk kez açıkladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea (DPA)
TT

'Mossad önümüzdeki yıllarda da İran'da kalacak', Barnea gizli operasyonları ilk kez açıkladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea (DPA)

Mossad Başkanı David Barnea, nadir görülen bir hareketle, teşkilatın İran içindeki operasyonları hakkında heyecan verici ayrıntıları açıkladı. Barnea, İsrail'in "önümüzdeki yıllarda" da İran içinde istihbarat varlığını sürdüreceğini vurguladı.

Barnea, 13 Haziran'da ve sonrasında İran hedeflerine yönelik gizli operasyonlara katılan Mossad ajanlarına yaptığı konuşmada, elde edilen başarıları "hayal gücünün ötesinde" olarak nitelendirdi. Mossad’ın askeri liderlere ve nükleer bilim adamlarına yönelik suikastlar, nükleer tesislerde patlamalar, insansız hava araçları (İHA) ve balistik füze üretim tesisleri gibi karmaşık operasyonlar gerçekleştirdiğini vurguladı.

İran içinde yüzlerce ajan

Mossad Başkanı, daha önce benzeri görülmemiş bir ifşaatla, operasyonların en yoğun olduğu dönemde İran topraklarında “yüzlerce ajan” çalıştırdıklarını ve son gerilimin başlangıcından bu yana İran rejiminin kafasını karıştırdıklarını itiraf etti.

Bu operasyonların aylar ve yıllar süren dikkatli istihbarat çalışmalarının bir sonucu olduğunu ve icra anının uzun hazırlıkların ve “sahnenin ciddiyetinin” derinlemesine anlaşılmasının ardından geldiğini vurguladı.

Barnea, bu operasyonlardaki “hayati iş birliği” için İsrail askeri istihbaratına, Genelkurmay Başkanı General Eyal Zamir'e ve ABD istihbarat servisine (CIA) teşekkür etti.

Gazze'deki rehinelerin iadesi taahhüdü

Gazze cephesiyle ilgili olarak Barnea,, Mossad'ın 50 İsrailli rehinenin tamamını iade etme taahhüdünü yineledi ve 20'sinin hala hayatta olduğunu, ikisinin durumunun ise hala belirsiz olduğunu ifade etti.

İran içindeki operasyonların nadir görüntülerini yayınladı

Kayda değer bir gelişme olarak Mossad, İsrail Hava Kuvvetleri ile iş birliği içinde İran tesislerinin İHA’larla hedef alındığını gösteren nadir videolar yayınladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Ajanların yüzlerinin bulanıklaştırıldığı videolarda İran'ın balistik füze mevzilerini ve hava savunma sistemlerini hedef alan saldırılar görülüyor.

Bu İHA’lardan bazılarının, yakın zamana kadar resmi olarak tanınmadan gölgede yürütülen gizli operasyonlarda, İran topraklarının içinden fırlatıldığı tahmin ediliyor.

İran daha önce de Mossad'ı Haziran 2021'de Karaj nükleer tesisine düzenlenen İHA saldırılarından sorumlu olmakla suçlamıştı.