İran'da yabancı medyaya haber veren idamla yargılanabilir

Yaklaşık 6 bin İranlı sanatçı ve akademisyen, İran rejimiyle bağlantılı kültür kurumlarını boykot çağrısı yaptı

Mahsa Amini'nin ölümünün 40. gününe denk gelen 26 Ekim'de, Sakkız kentindeki mezarlığa yürüyen kalabalığı gösteren ve sosyal medyada paylaşılan bu görüntüye AFP, yılın fotoğrafları arasında yer verdi (AFP)
Mahsa Amini'nin ölümünün 40. gününe denk gelen 26 Ekim'de, Sakkız kentindeki mezarlığa yürüyen kalabalığı gösteren ve sosyal medyada paylaşılan bu görüntüye AFP, yılın fotoğrafları arasında yer verdi (AFP)
TT

İran'da yabancı medyaya haber veren idamla yargılanabilir

Mahsa Amini'nin ölümünün 40. gününe denk gelen 26 Ekim'de, Sakkız kentindeki mezarlığa yürüyen kalabalığı gösteren ve sosyal medyada paylaşılan bu görüntüye AFP, yılın fotoğrafları arasında yer verdi (AFP)
Mahsa Amini'nin ölümünün 40. gününe denk gelen 26 Ekim'de, Sakkız kentindeki mezarlığa yürüyen kalabalığı gösteren ve sosyal medyada paylaşılan bu görüntüye AFP, yılın fotoğrafları arasında yer verdi (AFP)

İran İslami Şura Meclisi'ne sunulan tasarıda, 70 günden fazla süredir devam eden gösterilerle ilgili kayıt ve haberleri yabancı medyaya gönderenlerin "en üst cezaya" çarptırılması istendi.
İran resmi medyasındaki haberlere göre, "Düşman ülkelerin ulusal güvenlik ve çıkarlara karşı eylemleriyle işbirliği yapanlara cezaların güçlendirilmesi" başlıklı tasarıda, "ABD gibi ülkelere casusluk yapanlar" için idama yol açan "fesat çıkarma" suçlaması yer alıyor.
İran'daki anayasanın 286. maddesine göre, kamu düzeninin bozulması, kamu veya özel mülke büyük zarar vermek, geniş çapta yolsuzluk ve fuhuş gibi suçlar "yeryüzünde fesat çıkarma" diye tanımlanıyor.  
Tahran'da 22 yaşındaki Kürt kadın Mahsa Amini'nin eylül ortasında örtünme kurallarına uymadığı için gözaltına alındıktan birkaç gün sonra ölümüyle başlayan gösterilerde cep telefonlarıyla çekilen video kayıtları sosyal medyada ve uluslararası haberlerde bolca yer buluyor. Bunun engellenmesini öngören yasa tasarısında şu ifadeye yer verildi:
"Düşman veya yabancı medyaya video veya fotoğraf gönderilmesi durumunda sanık en üst cezaya çarptırılacaktır."
Tasarının yasalaşması için parlamentodaki ceza hukuku komisyonunda ve genel kurulda oylanması, din adamları ve hukukçulardan oluşan Anayasayı Koruyucular Konseyi'nden onay alması ve İran Cumhurbaşkanı'na sunulması gerekiyor. İran'ın dini lideri Ali Hamaney bütün bu sürecin yönetiminde mutlak iradeye sahip.
Tasarıyla ilgili haber, Batı Azerbaycan Eyaleti'nin Hoy kentinde, Londra merkezli medya kuruluşu Iran International için çalıştığı iddiasıyla bir kişinin tutuklandığı haberiyle aynı gün duyuruldu. İran hükümeti geçen ay, 2017'de kurulan medya kuruluşunu "terör örgütleri" listesine almıştı.
İslami Şura Meclisi'ndeki milletvekillerinin çoğunun imzasıyla yayımlanan ve göstericilere "merhamet gösterilmemesi" çağrısı yapan bildiri, bazı haberlerde "idam çağrısı" diye yorumlanmıştı. Daha sonra bazı milletvekilleri, imza attıkları metnin sadece cinayet işleyenlerle ilgili olduğunu ve imzalarının habersizce kullanıldığını savunmuştu. 
Norveç merkezli İran İnsan Hakları (IHR) grubuna göre 17 bin kişi gösterilerde gözaltına alınırken, İran resmi medyası şimdiye kadar 6 kişiye idam cezası verildiğini duyurmuştu.

Futbol zaferi sonrası tutuklular salıverildi
İranlı Öğrenciler Haber Ajansı'na (ISNA) göre, erkek milli futbol takımının 2022 FIFA Dünya Kupası'nda Galler takımı karşısındaki galibiyeti nedeniyle 1156 tutuklu serbest bırakıldı. Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei'nin talimatının gösterilerde gözaltına alınanların bir kısmını kapsadığı belirtilirken, "güvenlik görevlilerine saldıran, cinayet işleyen, yaralama olaylarına karışan, özel mülkü tahrip eden, dini değerlere saldıran ve Kur'an-ı Kerim yakan" kişilerin kapsam dışında tutulduğu kaydedildi. 
Başkentte 195 kişi serbest kalırken, eyaletlerden Huzistan'da 236, Fars'ta 204, Merkezi'de 80, Mazenderan'da 78 Batı Azerbaycan'da 20, Kirmanşah'ta 36, Kürdistan'da 18 ve Kuzey Horasan'da 9 kişi salıverildi.

Diğer yandan, İran Öğretmen Meslek Birlikleri Koordinasyon Konseyi'nin açıklamasına göre, Doğu Azerbaycan Eyaleti'ne bağlı Culfa kentinde tutuklanan 16 yaşındaki Arşiya İmamkolizade, 10 gün hapiste tutulmasının ardından kefaletle serbest bırakıldıktan iki gün sonra intihar etti.
Azeri çocuğun, protestolar sırasında bazı gençler arasında yayılan "sokaktaki din adamlarının sarıklarının düşürülmesi eylemi" nedeniyle tutuklandığı ifade edildi.

Sanatçılardan boykot çağrısı
Rejim karşıtı gösterilerde 70 gün geride kalırken, bazı üniversitelerde öğrenciler, görevden uzaklaştırılan akademisyenlerle dayanışma amacıyla eylem düzenledi. Şehit Beheşti Üniversitesi öğrencileri 28 Kasım'daki oturma eyleminde, akademisyenlerin görev dönmemesi halinde dersleri ve dönem sonu sınavlarını boykot edeceklerini duyurdu.
Şehit Beheşti Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı doktor öğretim üyesi Muhammed Ragıp, Instagram hesabındaki paylaşımında, protestoları desteklediği gerekçesiyle görevden alındığını belirtti.

Tahran Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Hüseyin Mezbehyan'ın görevden alınması üzerine de öğrenciler 27 Kasım'da gösteri düzenlemişti. 
Tahran Üniversitesi siyaset bilimi profesörü Sadık Zibkelam 28 Kasım'da ifade vermek üzere savcılığa çağrıldı. Reformist ve liberal görüşleriyle tanınan Zibkelam sık sık BBC gibi uluslararası medya kuruluşlarına demeç veriyor. 
ABD'deki İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (HRAN), İran'daki 143 üniversitedeki gösteriler nedeniyle en 596 öğrencinin tutuklandığını kaydetti. 
Çoğunluğu Batı ülkelerinde yaşayan yaklaşık 6 bin İranlı sanatçı, akademisyen ve sinemacı, ortak metne imza atarak İran rejimiyle bağlantılı kültür ve eğitim kurumlarının boykot edilmesi çağrısı yaptı. 
Londra'da yaşayan ünlü İran kökenli küratör Vali Mahlouji, Guardian'a verdiği demeçte şöyle dedi:
"Biliyoruz ki bazı İranlı galeriler, İslami Devrim Muhafızları Konseyi dahil, İran devletinin para sistemiyle bağlantılı. Boykot edilmeliler."
Gösterilerde ön planda yer alan İranlı güzel sanatlar ve konservatuar öğrencileri, marşlarla ve kırmızı renkli boyamalarla dikkat çekiyor. 
Independent Türkçe, Iran International, Arab News, Guardian, Mehr, AA



Sudan savaşının iki tarafı arasında Washington'da görüşmeler

Burhan ve Hemdeti, Beşir rejimini devirmek için yaptıkları iş birliği sırasında ve mevcut savaşta savaşmadan önce (Arşiv- AFP)
Burhan ve Hemdeti, Beşir rejimini devirmek için yaptıkları iş birliği sırasında ve mevcut savaşta savaşmadan önce (Arşiv- AFP)
TT

Sudan savaşının iki tarafı arasında Washington'da görüşmeler

Burhan ve Hemdeti, Beşir rejimini devirmek için yaptıkları iş birliği sırasında ve mevcut savaşta savaşmadan önce (Arşiv- AFP)
Burhan ve Hemdeti, Beşir rejimini devirmek için yaptıkları iş birliği sırasında ve mevcut savaşta savaşmadan önce (Arşiv- AFP)

Washington, D.C., ABD Dışişleri Bakanlığı'nın himayesinde, Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) temsilcileri arasında 23 ve 24 Ekim tarihlerinde bir dizi dolaylı toplantıya ev sahipliği yapıyor.

Güvenilir bir Amerikan kaynağı Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ve bölgesel arabulucuların, bu ayın sonlarında Washington'da yapılacak Uluslararası Dörtlü toplantısına hazırlık olarak, Sudan'daki çatışmanın iki tarafıyla birkaç ayrı toplantıya liderlik ettiğini söyledi. Uluslararası Dörtlü'de ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır yer alıyor.

Dörtlü, geçen ay Sudan'daki savaşı sona erdirmek için net ve somut bir yol haritası önerdi. Bu yol haritası, çatışmanın durdurulmasını ve Sudan halkının çektiği acıların sona erdirilmesini içeriyor.

Dörtlü yaptığı açıklamada, siyasi süreci başlatmak için üç aylık bir insani ateşkes ve ardından kalıcı bir ateşkes çağrısında bulundu. Ayrıca, kalıcı ateşkesin ardından dokuz ay içinde bağımsız bir sivil hükümet kurulması gerektiğini vurguladı.


WSJ: DEAŞ Suriye’de yeniden örgütleniyor

ABD, geçen yılın sonlarında Suriye’deki birlik sayısını 2 bine çıkarmış, daha sonra Pentagon asker sayısının binin altına düşürüleceğini duyurmuştu (Reuters)
ABD, geçen yılın sonlarında Suriye’deki birlik sayısını 2 bine çıkarmış, daha sonra Pentagon asker sayısının binin altına düşürüleceğini duyurmuştu (Reuters)
TT

WSJ: DEAŞ Suriye’de yeniden örgütleniyor

ABD, geçen yılın sonlarında Suriye’deki birlik sayısını 2 bine çıkarmış, daha sonra Pentagon asker sayısının binin altına düşürüleceğini duyurmuştu (Reuters)
ABD, geçen yılın sonlarında Suriye’deki birlik sayısını 2 bine çıkarmış, daha sonra Pentagon asker sayısının binin altına düşürüleceğini duyurmuştu (Reuters)

DEAŞ, ABD'nin bıraktığı boşluktan faydalanarak Suriye'de yeniden güçleniyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) ABD'li ve Kürt komutanlardan aldığı görüşlere dayandırdığı haberinde, DEAŞ'ın militan devşirme faaliyetlerini hızlandırdığı belirtiliyor.

Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği YPG'nin ağırlıkta olduğu ABD destekli milislerden oluşan SDG'nin komutanlarından Goran Tel Amir, Amerikan askerlerinin bölgeden çekilmesiyle DEAŞ'ın yeniden örgütlenmeye başladığını söylüyor:

Amerikan güçlerinin çekilmesi DEAŞ'ı cesaretlendiriyor. Bize karşı daha fazla saldırı düzenliyorlar. Halkın şikayetleri artıyor. Bu durum bizi zora sokuyor.

ABD liderliğindeki koalisyon güçleri ve SDG, 2017'de DEAŞ militanlarını Rakka'dan çıkarmıştı. Örgütün bir kısmı Deyrizor'da yeniden mevzilenmiş ancak yoğun çatışmaların ardından birçok militan ve aileleri teslim olmuştu. Binlerce DEAŞ savaşçısı hâlâ SDG gözetimindeki kamplarda tutuluyor.


HDK'ye ait İHA’lar, Hartum'a üst üste üçüncü gündür saldırıyor

Hartum Havalimanı'ndaki enkaz ve yanmış bir bina (Arşiv – Reuters)
Hartum Havalimanı'ndaki enkaz ve yanmış bir bina (Arşiv – Reuters)
TT

HDK'ye ait İHA’lar, Hartum'a üst üste üçüncü gündür saldırıyor

Hartum Havalimanı'ndaki enkaz ve yanmış bir bina (Arşiv – Reuters)
Hartum Havalimanı'ndaki enkaz ve yanmış bir bina (Arşiv – Reuters)

AFP'ye konuşan görgü tanıklarına göre, insansız hava araçları (İHA) üst üste üçüncü günde de Sudan'ın başkenti Hartum ve havaalanını hedef aldı.

Hartum'un karşısındaki Nil nehrinin diğer yakasında, Güney Omdurman'da yaşayan bir tanık, “Sabah saat 4'te, iki İHA’nın üstümden uçtuğunu duydum ve kısa bir süre sonra mühendislik ve sağlık birimlerine yönelik uçaksavar ateşi sesini işittim” dedi. Başka bir tanık ise İHA’ların havaalanına doğru yöneldiğini bildirdi.

AFP'ye konuşan Sudanlı bir askeri kaynak dün, ordu destekli yetkililerin iki yıldan uzun bir süre sonra ilk kez havaalanını iç hat uçuşlarına açma çabaları sırasında, Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) ait İHA’ların Hartum Havalimanı'nı üst üste ikinci gün hedef aldığını söyledi.

Medya ile konuşma yetkisi olmadığı için isminin açıklanmamasını isteyen kaynak, “Terörist milislerin İHA’ları bugün şafak vakti Hartum Havalimanı'nı tekrar hedef aldı ve uçaksavar savunmamız onları durdurdu” dedi.

Hartum Havalimanı, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile eski yardımcısı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK arasında savaşın patlak vermesinin ardından Nisan 2023'ten beri kapalıydı. Sudan Sivil Havacılık Otoritesi'ne göre havaalanının iç hat uçuşları için yeniden açılması planlanıyordu, ancak salı ve çarşamba günleri yapılan İHA saldırıları, medyaya açıklama yapma yetkisi olmadığı için isminin açıklanmamasını isteyen bir havaalanı yetkilisine göre, havaalanının ‘bir sonraki duyuruya kadar’ kapatılmasına neden oldu.