İran'da tutuklu bulunan Belçikalı’nın ailesi açlık grevine başladı

İran'da tutuklu bulunan Belçikalı’nın ailesi açlık grevine başladı
TT

İran'da tutuklu bulunan Belçikalı’nın ailesi açlık grevine başladı

İran'da tutuklu bulunan Belçikalı’nın ailesi açlık grevine başladı

İran'da 9 aydır tutuklu bulunan Belçikalı insani yardım çalışanı Olivier Vandecasteele'in sağlığının bozulmasından duyduğu endişeyi dile getiren ailesi dün, Vandecasteele'in gördüğü "insanlık dışı" muameleyi protesto etmek için açlık grevine başladığını duyurdu.
Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre, 40 yaşındaki tutuklunun ailesi Pazartesi günü Belçika konsolosluğuyla yaptığı görüşmenin içeriğini aktararak "acımasız adaletsizliği" kınadı.
24 Şubat'ta Tahran'da sebepsiz yere tutuklanan Vandecasteele, şimdiye kadar 278 günü penceresiz bir yer altı hücresinde olmak üzere tamamen tecritte geçirdi. Vandecasteele'in ailesi konuya ilişkin şunları söyledi: "Sağlık sorunları çok fazla, özellikle kilo kaybı, tırnaklarının kaybı, dişlerinde ve midesinde endişe verici sorunlar var. Bu dayanılmaz durum Vandecastel'in psikolojik durumunu ve dayanma gücünü ciddi şekilde zedeliyor. İki haftayı aşkın bir süre önce açlık grevine başladı. Artık ekmekten başka bir şey yemiyor ve sabahları su içiyor.”
Ailenin Vandecasteele ile son iletişimi 1 Eylül'de oldu. Aile, tutuklunun "uygunsuz" tutukluluk koşulları nedeniyle sağlığının "geri dönüşü olmayan bir şekilde zarar görmesinden" korkuyor.
Belçika Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne, Temmuz ayı başlarında, Brüksel'de Belçika ile İran arasındaki mahkum değişimi anlaşmasıyla ilgili bir parlamento görüşmesi sırasında Vandecasteele'in hapse atıldığını duyurmuştu.
Muhalifler anlaşmanın "terörizm" suçundan hüküm giymiş İranlı diplomat Esedullah Esedi'nin serbest bırakılmasının önünü açtığını görünce anlaşma Brüksel'de tartışmalara yol açmıştı. Belçika hükümeti ise Şubat ayından bu yana İran'da tutuklu bulunan vatandaşı Olivier Vandecasteele'in serbest bırakılması için çabalıyor.
Anlaşmanın muhalifleri, anlaşmanın, Fransa'daki bir gösteriyi hedef almayı planlayarak "terör eylemi girişimi"nden hüküm giydikten sonra 2021'de 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Esedi'nin "durumuna göre şekillendiğine" inanıyor.
İran Devrim Muhafızları son yıllarda çoğu casusluk suçlamasıyla onlarca çift uyruklu vatandaşını ve yabancıyı tutukladı. İnsan hakları aktivistleri İran'ı bu tutukluları bir pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor. Çifte vatandaşlığı tanımayan İran, tutuklamaları diplomatik konumunu güçlendirmek için kullanıldığı iddialarını reddediyor. Ancak İran, yurtdışında tutuklu bulunan İranlılar karşılığında çok sayıda yabancı tutuklu ve çift uyruklu kişiyi içeren takaslar yaptı.



Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Lazkiye'deki iç güvenlik güçleri, Suriye’deki devrimin başlangıcında savunmasız Suriye halkına karşı varil bombalarının kullanılmasını öneren eski rejimin askeri komitesinin üyesi olan Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’yi tutukladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Lazkiye İç Güvenlik Komutanı Albay Abdulaziz el-Ahmed, Haffah bölgesindeki İç Güvenlik Müdürlüğü birimlerinin Terörle Mücadele Şubesi ile iş birliği içinde özel bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini söylediğini ve birkaç gün süren dikkatli izleme ve takip sonucunda, Lazkiye kırsalındaki Lukmani köyünden pilot Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’nin tutuklandığını aktardı.

Albay Ahmed, Miyase'nin askeri rütbelerde yükseldiğini, teğmen pilot rütbesiyle mezun olduğunu ve 1982 yılında Hama Askeri Havaalanı’nda çalıştığını belirtti. Suriye devriminin başlangıcında Taftanaz Askeri Havaalanı'ndaki 63. Tugay'ın komutanlığına atanan Miyase, İdlib kırsalındaki Mestuma’daki hava ve kara harekât odalarıyla birlikte hedefleri belirlemekle görevlendirildi, böylece tüm bu noktalar daha sonra helikopterler tarafından hedef alınabilecekti.

Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)

Miyase, ön soruşturmalar sırasında, devrimin başlangıcında varil bombalarının kullanılmasını öneren askeri komitenin üyesi olduğunu itiraf etti. Ayrıca, çeşitli illerde varil bombaları ve deniz mayınlarıyla hedef alınacak yerlerin belirlenmesinden de sorumluydu.

Lazkiye iç güvenlik komutanı, masumların kanıyla lekelenmiş her suçluyu adalete teslim etmek ve yasalar uyarınca hesap vermelerini sağlamak için her türlü çabayı göstereceğine dair taahhüdünü teyit etti.

Bu operasyon, İçişleri Bakanlığı ve ilgili makamların, geçiş dönemi adaletinin uygulanması, mağdurların ve ailelerinin haklarının güvence altına alınması ve hiçbir suçlunun hesap vermekten kaçmaması ilkeleri temelinde, Suriye halkına karşı işlenen suçlara ve ihlallere karışan eski rejimin simalarının peşine düşme ve hesap sorma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.


İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nde işgal altındaki bölgeler (Sarı Hattın doğusu) ile Hamas'ın faaliyet gösterdiği bölgeleri (Sarı Hattın batısı) birbirinden ayıran Sarı Hattın yaklaşık 3 kilometre batısında yeni bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan silahlı gruplardan saha kaynaklarına göre İsrail'in bu çabaları, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeden önce sahadaki yeni durumu istikrara kavuşturmayı amaçlıyor. Bu çabalar, işgalci İsrail güçlerinin tampon bölge için istedikleri yerleri belirlemelerine olanak tanıyan evlerin yıkılması ve arazinin düzleştirilmesini içeriyor.

Sahadaki bu gelişmeler, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ndeki İsrail güçlerini teftiş ederken yaptığı açıklamalarla tutarlıydı. Zamir, Sarı Hattın yeni bir sınır, yerleşim yerleri için ileri bir savunma hattı ve bir saldırı hattı oluşturduğunu söyledi.

Buna karşın Hamas liderlerinden Husam Bedran, Zamir'in açıklamalarının işgalin ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Bedran dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmeden önce İsrail'in ateşkese yönelik ihlallerine son verilmesini istediğini belirtti.


Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, Suriye meselesine ilişkin ABD'nin de katıldığı son görüşmelerin iki taraf arasında bir anlaşma veya mutabakata yol açtığı iddiaları yalanlandı.

Açıklamada, Suriye ile ilgili konularda Washington'ın himayesinde görüşmeler ve temaslar yapıldığı, ancak bunların henüz ön görüşme aşamasında olduğu vurgulandı.

Bu konuda herhangi bir anlaşma veya niteliksel ilerleme olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, temasların ABD'nin bölgede yürüttüğü daha geniş diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Kaynaklara göre Netanyahu, İsrail medyasının, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, ABD'nin arabuluculuğuyla iki taraf arasında varılan anlaşmayı imzalamayı reddettiğini bildirmesinin ardından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı.