Rus işgal güçleri için uluslararası mahkeme kurulabilir

G7 ülkelerinin adalet bakanları, Ukrayna'daki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaları koordine etmek için Berlin'de bir araya geldi

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)
TT

Rus işgal güçleri için uluslararası mahkeme kurulabilir

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)

G7 ülkelerinin adalet bakanları, Ukrayna'da işlenen savaş suçlarına ilişkin soruşturmalarda koordinasyonu daha iyi sağlamak için dün Berlin'de bir araya geldi.
Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann, Ukrayna'dan bir heyeti istişarelere katılmaya davet etti.
Ukrayna hükümeti, Rus işgal güçlerinin Ukrayna'da işlediği suçların yargılanması için özel bir uluslararası mahkeme kurmaya çalışıyor.
Buschmann yaptığı açıklamada “İş birliğini geliştirmek, kanıtların korunması ve işin iki kez yapılmasının önlenmesiyle ilgilidir. Örneğin tanıklık yapan mağdurlar, travmatik deneyimleri hakkında defalarca ifade vermek zorunda kalmamalıdır. Bugünkü toplantının mesajı şu: Savaş suçları cezasız kalmamalı” ifadelerini kullandı.
Buschmann ve Fransız mevkidaşı Eric Dupond-Moretti, Legal Tribune Online (LTO) gazetesi için ortaklaşa kaleme aldıkları yazıda “Fransa ve Almanya’nın adalet bakanları olarak, daha da ileri gitmemiz gerektiğine inanıyoruz. Yaptırımların ihlalinden ötürü ortak cezalandırmayla sınırlı kalmayıp ortak kovuşturma da yapılması gerekiyor. Bu nedenle Avrupa Başsavcılığı’nın yetkisinin, Avrupa Birliği (AB) tarafından alınan kısıtlayıcı tedbirlerin ihlallerini kapsayacak şekilde genişletilmesini savunuyoruz” ifadelerini kullandılar.
Kiev hükümeti, Rus ordusunun Ukrayna’da işlediği suçların yargılanması için özel bir mahkeme kurmaya çalışıyor ve böyle bir mahkemenin uluslararası saldırı suçlarıyla ilgilenecek yetkinliğe sahip olmasını istiyor.
AB Komisyonu Adalet Komiseri Didier Reynders “Bunu tartışmaya açığız” dedi. Reynders ve Buschmann, şubat ayında Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşa yanıt olarak Rusya’ya uygulanan yaptırımların genişletilebileceğini düşünüyor.
G7, bu yılki başkanlığı üstlenen Almanya’nın yanı sıra Fransa, İtalya, Japonya, Kanada, ABD ve Birleşik Krallık’tan oluşuyor.
Ukrayna Adalet Bakanı Denys Malyuska, ülkesinin Rusya'nın savaş tazminatı ödemesini istediğini vurgulayarak bu konuda G7’nin desteğine güvendiğini belirtti.
Malyuska Almanya merkezli Funke Medya Grubu’na verdiği dün yayınlanan röportajında “Rusya, bu savaşta Ukrayna halkına verdiği zararı karşılamak zorunda. Geçmiş savaşlarda diğer bölgelerde gördüğümüz gibi Rusya tazminat ödemeli” ifadelerini kullandı.
Bakan, hasarın yaklaşık 150 milyar dolar olduğunun tahmin edildiğini söyleyerek ‘bunun içinde yaralıların, savaş kurbanlarının ve ailelerinin ekonomik zararının veya tazminatının olmadığını’ belirtti.
Yaptırımlar çerçevesinde Avrupa hesaplarındaki dondurulan Rus fonlarının Ukrayna'ya aktarılacağı bir ‘tazminat mekanizması’ oluşturulması çağrısında bulunan bakan “Bu, savaşta Rus üst tabakası üzerinde baskı oluşturacaktır. Ayrıca Ukrayna'nın Rus işgalinden sonra ülkeyi yeniden inşa etmesine yardımcı olacaktır. G7 zirvesinde ülkeleri bu tazminat mekanizmasına katılmaya ve Rus parasıyla bu uluslararası fonu kurmanın mali ve hukuki yollarını bulmaya çağırıyoruz” dedi.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz