Irak Başbakanı Sudani ve Koordinasyon Çerçevesi ‘Kazımi dönemini şeytanlaştırmaya’ mı çalışıyor?

Irak eski Başbakanı Mustafa Kazımi Ekim ayında görevi Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’ye görevi devrederken (AFP)
Irak eski Başbakanı Mustafa Kazımi Ekim ayında görevi Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’ye görevi devrederken (AFP)
TT

Irak Başbakanı Sudani ve Koordinasyon Çerçevesi ‘Kazımi dönemini şeytanlaştırmaya’ mı çalışıyor?

Irak eski Başbakanı Mustafa Kazımi Ekim ayında görevi Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’ye görevi devrederken (AFP)
Irak eski Başbakanı Mustafa Kazımi Ekim ayında görevi Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’ye görevi devrederken (AFP)

Irak siyasi meseleleriyle ilgilenenler ve gözlemciler, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani hükümetini kuran Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin bugünlerde aktif olarak eski Başbakan Mustafa Kazımi dönemini ‘yok etmeye’ çalıştığını konuşuyor.
Bu konudaki konuşmalar, Kazımi ve yardımcılarından oluşan büyük bir grubu ve ona yakın olanları etkileyen bazı eylemlere dayanıyor.
İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile birlikte ABD tarafından 2020’de öldürülen Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis lakaplı Cemal Cafer’in kardeşi Muhammed Hasan Cafer, Ulusal İstihbarat Servisi Başkanlığı döneminde suikaste katkıda bulunduğu iddiasıyla Kazımi hakkında dava açtı.
Kazımi aleyhindeki şikayete ek olarak, başbakanlığı sırasında (2020-2022) yanında çalışan ve onunla bağlantılı olan yardımcıları ve ekibinin çoğu için görevden almalar ve gözaltı emirleri devam ediyor.
Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Komisyonu, dün Ulusal İstihbarat Servisi  eski başkanı ve Kazımi’nin ofisinin eski müdürü Raed Cuhi hakkında ‘kurum genel müdürlerinden biri hakkında çıkarılan yakalama kararının uygulanmasındaki gevşeklik’ nedeniyle yurtdışına çıkış yasağı getirdiğini duyurdu.
Aynı zamanda, İçişleri Bakanı Abdulemir Şemmeri, bazı üst düzey subayların görevlerinden alınması yönünde talimat verdi.
Görevden alınanlar arasında Kazımi’ye yakın isimlerden olan Federal İstihbarat ve Soruşturma Daire Müsteşarı Ahmed Ebu Raghef de yer alıyor.
Bundan önce Başbakan Muhammed Sudani, Ekim 2021 seçimlerinden sonra Kazımi’nin verdiği yüzlerce talimat ve üst düzey hükümet pozisyonlarına yönelik atamaları iptal etti.
Yerel gözlemciler, Sudani hükümeti ve arkasındaki Koordinasyon Çerçevesi’nin eski Başbakan Kazımi dönemini ‘yok etme’ konusunda kararlı olduğuna inanıyor.
Gözlemcilere göre, Koordinasyon Çerçevesi, Kazımi döneminin şeytanlaştırılarak, ‘ülkenin durumunu düzeltmenin Kazımi’nin mahvettiklerini düzeltmekten ibaret’ gibi davranıyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan, olaylara aşina olan bir kaynak, “Her ne kadar Koordinasyon Çerçevesi o dönemden en çok yararlanan siyasi güçler olsa da, mesele Kazımi dönemini yok etmek değil, onu çarpıtma stratejisidir” yorumunda bulundu.
İsminin gizli kalmasını tercih eden kaynak açıklamasına şu ifadelerle devam etti;
“Kazımi döneminde yaşananları büyüten ve şeytanlaştıran bu hareketin asıl amacı, özellikle Kazımi hükümetindeki birçok yetkilinin mevcut hükümette yeniden kullanıldığı derin devletlerini yeniden kurmaktır. Ancak yeni hegemonların şartlarına göre Kazımi döneminde dengesi biraz bozulan derin devletlerini yeniden yapılandırmanın peşindeler.”
Farklı yönelimlerdeki Şii grupların Kazımi döneminin ‘şeytanlaştırılmasıyla’ bağlantılı diğer adımlar da, yaklaşık 20 yıl önce bu grupların işlediği tüm yolsuzluk ve kötü yönetimleri, ‘sivil ve laik’ karakteriyle tanınan Kazımi hükümetinin üzerine atılmasını içeriyor.
Bu gruplar, yolsuzluk ve kötü yönetim açısından ülkedeki laik ve sivil eğilimlerin dini partilerden daha iyi olmadığını kanıtlamak için Kazımi hükümetinin düştüğü bazı hatalardan yararlanmaya çalışıyor.
Nuri el-Maliki liderliğindeki İslami Dava partisinden bir kaynak ise, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Ebu Mehdi El-Mühendis’in ailesi tarafından kendisine açılan davaya rağmen, Kazımi’nin mahkemeye çıkıp yargılanma olasılığının olmadığını dile getirdi.



Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.