İki çocuğun ölümü Mısır Sağlık Bakanlığını eczanelerde iğne yapılması konusunda düzenleme yapmaya sevk etti

Sağlık Bakanlığı, hastaların yararına olacak şekilde eczacıların haklarını korumak için çağrıda bulunduklarını belirtti.

Mısır'da yanlış enjeksiyonun kurbanları olan ‘İman ve Secde’ adlı iki kız kardeşin medyada dolaşan fotoğrafı
Mısır'da yanlış enjeksiyonun kurbanları olan ‘İman ve Secde’ adlı iki kız kardeşin medyada dolaşan fotoğrafı
TT

İki çocuğun ölümü Mısır Sağlık Bakanlığını eczanelerde iğne yapılması konusunda düzenleme yapmaya sevk etti

Mısır'da yanlış enjeksiyonun kurbanları olan ‘İman ve Secde’ adlı iki kız kardeşin medyada dolaşan fotoğrafı
Mısır'da yanlış enjeksiyonun kurbanları olan ‘İman ve Secde’ adlı iki kız kardeşin medyada dolaşan fotoğrafı

Son günlerde Mısır'da ‘eczanelerde enjeksiyon’ sorunu ve bunu düzenleyecek mekanizmaların oluşturulmasına yönelik artan çağrılar üzerine Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanlığı harekete geçti. Bu gelişme, Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanı Dr. Halid Abdulgaffar'ın Mısır Genel Eczacılar Sendikası ile koordinasyon içinde ‘eczanelerde enjeksiyon’ sorunlarını çözmek için organize mekanizmalar kurulacağı açıklamasından sonra gerçekleşti. Bu mekanizmaların, sağlık ekiplerinin becerilerini geliştirmek, ‘kas içi ve damar içi’ enjeksiyonların bilimsel ve doğru yöntemleri konusunda eğitmek, bu konuda kanunları ve bakanlık kararlarını eczacı haklarının korunmasını garanti altına alacak ve hastaların tedavi görmelerini kolaylaştıracak şekilde gözden geçirmek amacıyla da oluşturulması istendi.
Söz konusu direktifin sahada uygulaması ve bir tür eczanelerde enjeksiyon organizasyonu olarak Sağlık Bakanlığı, valiliklerdeki tüm sağlık müdürlüklerine genelge gönderdi. Direktifte, eczacıları bu eğitim paketi konusunda eğitmeye hazırlık olarak ‘Güvenli Enjeksiyonlar’ ve ‘Akut Anafilaksi Yönetimi’ ve ‘Temel Yaşam Desteği’ gibi birçok kurs almak üzere her tıbbi departman için bir koordinatör hekim atanması istendi. Genelgede adayların 24 saat içinde gönderilmesi şartıyla ‘meselenin acil olduğu’ kaydedildi.
Eczanelerde enjeksiyon sorunu, ‘İman ve Secde’ adlı iki kız kardeşin hayatını kaybetmesiyle ortaya çıktı. İskenderiye'deki bir eczanede enjeksiyondan önce test edilmeyen bir ilaç (bir antibiyotik) verildikten sonra kız kardeşler kendilerini hasta hissettiklerini ifade ettiler. Hastaneye kaldırılan kız kardeşler tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Son haftalarda Mısır kamuoyunu meşgul eden olayla ilgili açılan bir soruşturma kapsamında bir eczacı ve olaya tanık olan eczane çalışanı,  iki çocuğu kasten iğne ile yaralayarak ölümlerine yol açmakla suçlanarak Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi.
Yetkililere göre yaşana bu olayın ardından Mısır Eczacılar Genel Sendikası, üyelerinden, eczanelerinde her türlü enjeksiyon yapılmasını önlemelerini istedi. Yetkililer, bu istek ile sendikanın okları üzerinden çekmek istediğini ifade etti.
El-Minufiye Valiliği Eczacılar Alt Sendikası Başkanı Dr. Mustafa Selam, bakanlık kararıyla ilgili olarak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı'nın Eczacılar Genel Sendikası ile koordineli bir şekilde sorunların çözümüne yönelik organize mekanizmalar (eczanelerin içinde enjeksiyon yapmak) oluşturma duyurusunu memnuniyetle karşılıyoruz. Genel Sendika ve bağlı sendikalar kararı aldılar ve şu anda açıklanan eğitim mekanizmalarını öğrenmek için kararı inceliyorlar” dedi.
Selam, "Karar, Mısırlı eczacıların, eczacıları yasal hesap verebilirliğe maruz kalmaktan korumak için harekete geçme taleplerine bir yanıt. Bu, Sağlık Bakanlığı'nın konunun ciddiyetini anladığını gösteriyor" dedi. Selam ayrıca, eczacıların sürekli eczacılık eğitimi kapsamında düzenli kurslarda enjeksiyon yapmak üzere eğitildiklerini ve söz konusu mekanizmanın, bakanlık rehberliğinde uygulama için bir mekanizma olacağını belirtti. Sendika Başkanı, İskenderiye olayının tekrarlanmaması için kamu yararına olacak şekilde sendikada veya hastanelerin içinde bu konuda eğitim olanaklarının geliştirileceğini ve kurs yerlerinin belirleneceğini ifade etti.



Yabancı basın, İsrail'in Gazze'ye giriş izni verme kararını ertelemesini eleştiriyor

Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
TT

Yabancı basın, İsrail'in Gazze'ye giriş izni verme kararını ertelemesini eleştiriyor

Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)

Kudüs'teki Yabancı Basın Derneği, dün İsrail Yüksek Mahkemesi'ni yabancı gazetecilerin Gazze'ye girişine izin verme kararını bir kez daha ertelediği için eleştirdi.

Hamas'ın İsrail'e saldırdığı Ekim 2023'teki Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden bu yana, İsrail yetkilileri yabancı medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin harap olmuş ve abluka altındaki bölgeye bağımsız olarak girmelerini engelledi.

İsrail ve Filistin topraklarındaki uluslararası medya kuruluşlarını temsil eden ve bünyesinde yüzlerce yabancı gazeteci barındıran Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi.

Mahkeme, 23 Ekim'de İsrail yetkililerine yabancı gazetecilerin Gazze'ye girişine izin verecek bir plan geliştirmeleri için 30 gün süre verdi.

Ancak sürenin pazartesi günü dolması üzerine mahkeme, İsrail hükümetine 10 günlük ek süre vererek kararını 4 Aralık'a erteledi.

Dernek, yaptığı açıklamada "derin hayal kırıklığını" dile getirerek, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin, İsrail hükümetine Gazze'ye serbest ve bağımsız erişim için yaptığı başvuruya yanıt vermesi için bir kez daha ek süre verdiğini öğrendiklerini belirtti.

Dernek, "Dilekçenin sunulmasından bu yana geçen 14 ay boyunca bu tür gecikmelere alıştık. İsrail hükümeti, Gazze'ye erişime izin vermek istemediğini ve böyle bir planı olmadığını defalarca açıkça belirtti" ifadelerini kullandı.


İsrail’in Tabtabai suikastı Beyrut'ta korkuları artırdı

İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve diğerleri için büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve diğerleri için büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
TT

İsrail’in Tabtabai suikastı Beyrut'ta korkuları artırdı

İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve diğerleri için büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve diğerleri için büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)

İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai’ye düzenlediği suikastın ardından önümüzdeki günlerde olası bir tırmanışa ilişkin korkular arttı. Yetkililer, bu suikastın siyasi ve güvenlik mesajları içerdiğine inanıyor.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı'na yakın kaynakları, Beyrut’un güney banliyölerinde gerçekleşen saldırıyı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın müzakere girişimlerini önermeye başladığından beri İsrail'in benimsediği eylem planının bir parçası olarak değerlendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Haftalar önce, Cumhurbaşkanı Avn müzakere girişimini başlattığında, İsrail buna ateşle karşılık verdi ve Bekaa Vadisi ve güney bölgelerine yoğun bombardımanlar düzenledi. Şimdi de İsrail ile krize sürdürülebilir bir çözüm bulmak için bir girişim başlatmasının ardından yanıt Dahiya'ya saldırmak oldu” dediler.

Tabatabai suikastı, İsrail'in yakında gerilimi tırmandırma niyetinde olduğunu teyit eden tehdit mesajları yayınladığı, Lübnan ile kuzey sınırındaki hava savunma sisteminde alarm durumu ilan ettiği ve işgal altındaki Şebaa Çiftlikleri'nde sürpriz askeri tatbikatlar düzenlediği bir dönemde gerçekleşti.

İsrailli liderler, ABD yönetiminin bu tırmanışa itiraz etmeyeceğini ve İsrail'in bu görevi sadece suikastlarla değil, güç kullanarak da üstleneceğini öne sürdüler. Aynı yetkililer, İsrail ordusunun şu anda Lübnan'da işgal altındaki Batı Şeria'da olduğu gibi hareket ettiğini vurguladılar.


İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.