Nadine Labaki ve Ranbir Kapoor, Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nde 2 Variety ödülü kazandı

Suudi halkı,kariyer yolculuklarını dinlemek için sanatçılarla buluşuyor.

Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki.
Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki.
TT

Nadine Labaki ve Ranbir Kapoor, Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nde 2 Variety ödülü kazandı

Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki.
Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki.

Lübnanlı ünlü yönetmen, oyuncu ve senarist Nadine Labaki ile birçok ödülün sahibi Hintli aktör Ranbir Kapoor dün, Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’ne katılacaklarını duyurdu. Kızıldeniz’in doğu kıyısındaki Cidde şehrinde 1-10 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek olan Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nde Variety dergisinin iki ödülünün sahibi oldu. Nadine Labaki film yapımcılığına damgasını vurduğu, 2007’de Cannes Uluslararası Film Festivali’nde ilk kez gösterime giren Carmel adlı filmiyle ‘En İyi Kadın Film Yapımcısı Ödülü’nü alacak.
Lübnan’da yaşamın farklı yönlerine ışık tutan filmleriyle tanınan Nadine, ‘Kefernahum’ filmiyle ‘En İyi Yabancı Film’ dalında Oscar’a aday gösterilen ilk Arap yönetmen oldu. Labaki, sanat kariyerinin bugüne kadarki en önemli istasyonlarını tartışmak için 3Aralık Cumartesi günü Red Sea Mall içindeki Vox Cinema’da seyirciyle özel bir söyleşiye katılacak.
Ranbir Kapoor ayrıca Hindistan’ın en büyük sinema yeteneklerinden biri olarak ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dalında Uluslararası Variety Ödülü’nü alacak. Kapoori film yapımı alanındaki dev mirasını korumaya hevesli.
Kapoor’un ünü 2007 yılında büyük yönetmen Sanjay Leela Bhansali’nin yönettiği ‘Sawariya’ filmiyle başladı. Ardından Kapoor’un adı Rockstar ve Barfi filmleriyle bir gişe yıldızı olarak parladı. Bu filmleriyle ‘En İyi Filmfare Ödülü’nü kazandı. Kapoor bugün, 30’dan fazla eserde rol aldığı 15 yıllık kariyerin ve Brahma Uchtra filmiyle yaptığı büyük atılımın ardından çeşitli rollerle seyirciyi eğlendiren seçkin bir oyuncu olarak kendisine özel bir kimlik yaratmayı başardı. Kapoor, sanat kariyerini anlatmak için 7 Aralık Çarşamba günü Red Sea Mall’da Vox Sinemaları’nda izleyiciyle buluşacak.
Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali CEO’su Muhammed el-Turki de Nadine Labaki ve Ranbir Kapoor’un film dünyasındaki parlak yıldızlardan olduğunu belirtti. Turki şu açıklamalarda bulundu:
“Film sektörüne katkılarından dolayı iki yıldızı onurlandırmak için Variety ile ortaklık kurmaktan mutluluk duyuyoruz. Onları, başarılı deneyimlerini ve geleceğe yönelik özlemlerini dinlemek için seyirciyle iki özel diyalogda misafir etmekten dolayı gururluyuz.  Her biri sinema dünyasında önemli satışlar yaptı. Kendilerini Cidde’de ağırlamayı merakla bekliyoruz.”



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment