AB, dondurulmuş Rus varlıklarına el koymak istiyor

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (AFP)
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (AFP)
TT

AB, dondurulmuş Rus varlıklarına el koymak istiyor

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (AFP)
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (AFP)

Avrupa Birliği (AB), Rusya'nın savaş nedeniyle dondurulan 300 milyar avroluk merkez bankası rezervlerine ve Rus oligarkların dondurulmuş 19 milyar avroluk mal varlıklarına el koymayı planlıyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin video paylaşımında bulundu.
"Rusya'nın neden olduğu tahribatın bedelini mali olarak ödemesi gerekiyor" diyen von der Leyen, Ukrayna'nın şimdiye kadar uğradığı zararın 600 milyar avro olduğunun öngörüldüğünü bildirdi.
Von der Leyen, "Rusya ve oligarklarının, Ukrayna'ya verdiği zararı tazmin etmesi ve ülkenin yeniden inşası için gereken masrafları karşılaması gerekiyor" ifadesini kullandı.
Rusya'ya bunu ödetecek araçlara sahip olduklarını vurgulayan von der Leyen, Rusya Merkez Bankası rezervlerinin 300 milyar avrosunu bloke ettiklerini, Rus oligarkların da 19 milyar avroluk parasını dondurduklarını bildirdi.
Von der Leyen, "Ortaklarımızla birlikte kısa vadede bu fonları yönetecek ve onlarla yatırım yapacak bir yapı oluşturabiliriz" dedi.
Söz konusu yapının gelirlerini Ukrayna için kullanabileceklerine işaret eden von der Leyen, "Yaptırımlar kalkınca bu fonlar Rusya'nın Ukrayna'ya verdiği zararın tamamını tazmin etmesi için kullanılmalı. Bunu mümkün kılmak için ortaklarımızla uluslararası bir anlaşma üzerinde çalışacağız" diye konuştu.
Uluslararası ortaklarla bunu gerçekleştirmenin yasal yollarını bulabileceklerini aktaran von der Leyen, "Rusya'nın korkunç suçları cezasız kalmayacak" ifadesini kullandı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe