Alzheimer ilacı lecanemab önemli bir bilimsel buluş olarak nitelendirildi

Alzheimer dünya çapında yaklaşık 30 milyon kişiyi etkiliyor (Reuters)
Alzheimer dünya çapında yaklaşık 30 milyon kişiyi etkiliyor (Reuters)
TT

Alzheimer ilacı lecanemab önemli bir bilimsel buluş olarak nitelendirildi

Alzheimer dünya çapında yaklaşık 30 milyon kişiyi etkiliyor (Reuters)
Alzheimer dünya çapında yaklaşık 30 milyon kişiyi etkiliyor (Reuters)

Bir grup araştırmacı, Lecanemab isimli yeni bir Alzheimer ilacının hastalığın beyindeki tahribatını yavaşlattığını ve hastalığın erken evrelerindeki hastalarda bilişsel gerilemeyi azalttığını bildirdi.
Şarku'l Avsat'ın BBC’den aktardığı habere göre, bilim insanlarının ‘bilimsel buluş’ olarak nitelendirdiği bu ilaç, Alzheimer için etkili tedaviler oluşturmada onlarca yıllık başarısızlığa son veriyor ve en yaygın bunama türü olan Alzheimer’ı tedavi etmek için yeni bir ilaç çağının mümkün olduğunu gösteriyor.
Şu anda, Alzheimer hastalığı olan kişilere semptomlarını yönetmeye yardımcı olması için bazı ilaçlar veriliyor, ancak bu ilaçlar dünya çapında yaklaşık 30 milyon insanı etkileyen hastalığın seyrini değiştiremiyor.
Lecanemab adı verilen yeni ilaç, Alzheimer hastalığı olan kişilerin beyinlerinde biriken beta-amiloid proteinine saldırıyor.
Araştırmacılar, hastalığın erken evrelerinde hastalıktan muzdarip bin 795 gönüllü üzerinde ilacın klinik bir denemesini gerçekleştirdi ve katılımcılara 18 ay boyunca lecanemab infüzyonları verildi.
San Francisco’daki Clinical Trials on Alzheimer’s Disease konferansında sunulan ve sonuçları New England Journal of Medicine’de yayınlanan araştırmada, ilacın hastalığın beyindeki tahribatını yüzde 27 oranında yavaşlattığı görüldü.
Bir dizi sağlık uzmanı, bu etkinin biraz ‘küçük’ olmasına rağmen, hastalığın gelecekte etkili bir şekilde tedavi edilebileceği konusunda büyük umut verdiğini söyledi.
İngiltere Demans Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Bart De Strooper, ilacın Alzheimer hastaları için gerçek bir tedavi seçeneği sağlayan türünün ilk örneği olduğunu söyledi.
Çalışmanın verileri ve sonuçları, ilacın yaygın kullanım için onaylanıp onaylanamayacağına yakında karar verecek olan ABD’deki düzenleyiciler tarafından değerlendiriliyor.
İlacı geliştiren iki şirket olan Japonya merkezli Eisai ve ABD merkezli Biogen Pharmaceuticals, önümüzdeki yıl başka ülkelerde de ilaç için onay almayı planlıyor.



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe