Mısır, Filistin davasını ‘küresel ilgi odağı’ haline getirmek istiyor

Mısır Dışişleri Bakanı, Filistinli mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (Dışişleri Bakanlığı Facebook sayfası)
Mısır Dışişleri Bakanı, Filistinli mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (Dışişleri Bakanlığı Facebook sayfası)
TT

Mısır, Filistin davasını ‘küresel ilgi odağı’ haline getirmek istiyor

Mısır Dışişleri Bakanı, Filistinli mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (Dışişleri Bakanlığı Facebook sayfası)
Mısır Dışişleri Bakanı, Filistinli mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (Dışişleri Bakanlığı Facebook sayfası)

Mısır, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü kutlamaları çerçevesinde, Filistin meselesini yeniden küresel ilginin ‘odak noktası’ haline getirmeye yönelik çabalarına dikkati çekti.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Salı günü Kahire’de Filistinli mevkidaşı Riyad el-Maliki ile gerçekleştirdiği görüşmede, ‘ülkesinin Filistin ve İsrail sahnelerindeki tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini’ söyledi. Aynı zamanda, Kahire’nin işgal altındaki topraklardaki gelişmelere yönelik ‘endişesini’ de dile getirdi.
Maliki şu anda, 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü kutlamalarının bir parçası olarak Kahire’yi ziyaret ediyor.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Resmi Sözcüsü Büyükelçi Ahmed Ebu Zeyd yaptığı basın açıklamasında, Şukri ve Maliki’nin görüşmesi hakkında “Filistin meselesini yeniden uluslararası ilgi odağına getirmek üzere, Arap ülkeleri ve Filistin’in haklarına verdikleri destekle tanınan uluslararası taraflar ile koordinasyon çabaları dahil olmak üzere bölgesel ve uluslararası düzeydeki koordinasyon çabalarını tartıştılar” ifadelerini kullandı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Şukri’nin görüşme sırasında “Mısır, kardeş Filistin halkının, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkı başta olmak üzere tüm Filistin haklarını her zaman destekleyecek ve bu amaca ulaşmak için tüm enerjisini ve diplomatik imkanlarını kullanmaktan çekinmeyecektir” ifadelerini kullandığını aktardı. Sözcünün belirttiğine göre, Şukri ayrıca ülkesinin ‘iki devletli çözüm ilkesine ve ilgili uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak, kapsamlı ve adil bir barışa ulaşılması ile sonuçlanacak ciddi bir müzakere yolunu yeniden başlatmak amacıyla, Mısır’ın çeşitli uluslararası ve bölgesel taraflarla birlikte durumu sakinleştirmeye, şiddeti durdurmaya ve barış sürecindeki çıkmaza son vermeye yönelik çabalarına’ da dikkati çekti.
Maliki ise Filistin’in Kahire’deki büyükelçiliğinde bir dizi yabancı büyükelçiyle yaptığı görüşmede, “Filistin Yönetimi’nin yüzleştiği bir ikilem var ve o da İsrail’de müzakerelere katılacak gerçek bir barış ortağının olmamasına dayanıyor” ifadelerini kullandı. Maliki, ‘iki devletli çözüm taahhüdünü çalışan mekanizmaya dönüştürme ihtiyacını’ vurguladı. Aynı zamanda ‘sessiz kalma’ politikasının, İsrail’e sahadaki gerçekleri çarpıtarak bir Filistin devletinin kurulmasını ve bunun iki devletli çözüm çerçevesinde somutlaşmasını engelleyen yaklaşımları empoze etmek üzere çalışmasına fırsat verdiğini belirtti.
Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, işgal altındaki Batı Şeria’yı etkisi altına alan şiddet döngüsünde hayatını kaybeden Filistinli sivillerin sayısının artmasından duyduğu ‘üzüntüyü’ dile getirdiği bir mesaj gönderdi.
Söz konusu mesajda tüm tarafları ‘gerginlik ibarelerini azaltma ve ölümcül şiddet döngüsünü kırmak için gerekli adımları atma’ çağrısında bulundu.
Guterres “İşgalin devam etmesi, yerleşim yerlerinin genişletilmesi, evlerin yıkılması ve insanların evlerinden tahliye edilmesi gibi uzun süredir devam eden anlaşmazlık nedenleri öfke, umutsuzluk ve hayal kırıklığı duygularını artırıyor” ifadelerini kullandı.  Guterres özellikle de Gazze’nin, kapanma prosedürleri altında insani krizlerden mustarip olduğunu vurguladı.
Guterres, BM’nin barış ve işgale son verilmesi çağrısındaki tutumunu yeniden vurguladı. Aynı zamanda BM’nin, Kudüs’ün her iki devletin de başkenti olduğu, barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayan İsrail ve Filistin olmak üzere iki devlet kurma vizyonuna ulaşma taahhüdünü de vurguladı.
Arap Birliği salı günü, Filistin halkıyla küresel dayanışmasını yineledi. Arap Birliği Genel Sekreter Sözcüsü Cemal Ruşdi, “Kutlama etkinliğine tüm Arap ülkelerinden çok sayıda delegenin yanı sıra Kahire’deki yabancı diplomatik birliklerin temsilcileri ve bir dizi tanınmış kişi katıldı” açıklamasında bulundu.
Ruşdi, yaptığı basın açıklamasında, “Arap Birliği Genel Sekreteri’nin konuşmasında, uluslararası toplumun İsrail’in Filistin halkına karşı süregelen suçlarına sessiz kalmasına yönelik bir eleştiri de yer aldı” dedi.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz