İranlı göstericiler milli futbol takımının Dünya Kupası'ndan elenmesini kutladı

"Kim derdi ki üç metre zıplayıp Amerika'nın golünü kutlayacağım!"

İranlı taraftarlar milli takımın ABD'yle oynadığı maç sırasında da tribünde gözaltındayken hayatını kaybeden Mahsa Amini'yi andı (Twitter/@IranIntl_En)
İranlı taraftarlar milli takımın ABD'yle oynadığı maç sırasında da tribünde gözaltındayken hayatını kaybeden Mahsa Amini'yi andı (Twitter/@IranIntl_En)
TT

İranlı göstericiler milli futbol takımının Dünya Kupası'ndan elenmesini kutladı

İranlı taraftarlar milli takımın ABD'yle oynadığı maç sırasında da tribünde gözaltındayken hayatını kaybeden Mahsa Amini'yi andı (Twitter/@IranIntl_En)
İranlı taraftarlar milli takımın ABD'yle oynadığı maç sırasında da tribünde gözaltındayken hayatını kaybeden Mahsa Amini'yi andı (Twitter/@IranIntl_En)

İran erkek milli futbol takımı 29 Kasım akşamı oynanan maçta ABD'ye 1-0 yenilerek FIFA 2022 Dünya Kupası'na veda ederken, rejim karşıtı gösterilerin yoğun olduğu bölgelerde halk yenilgiyi kutladı.
İran takımının İngiltere'ye karşı 21 Kasım'da oynadığı turnuvadaki ilk maçında aldığı 6-2'lik yenilgi de ülkenin birçok kentinde kutlanmıştı.
İlk maçın başında İran ulusal marşına eşlik etmeyen ama Galler'e karşı oynanan ikinci maça çıkarken tavır değiştiren İranlı futbolcular, yine marşa eşlik etti. 
İran başkenti Tahran'da ABD'nin galibiyetini kutlayanları güvenlik güçleri kovaladı. Merkezi Londra'da bulunan Iran International'ın haberine göre, Tahran'a yakın Kerec, kuzeybatıdaki Erdebil ve Urumiye, güneybatıdaki Ahvaz ve Dizful, kuzeydeki Lahican ve Reşt, güneydeki Kiş ve orta kesimdeki Zencan kentlerinde de sokağa çıkanlar maçın sonucunu kutladı.

Twitter'da İran polisiyle dalga geçmek için "Kurabiye kutusunu bırakıp eline copu aldı" cümlesi sıkça paylaşıldı.
Sosyal medyada yayımlanan video kayıtlarında, Tahran'ın birçok semtinde ABD'nin attığı gol sonrası evlerden kutlama çığlıkları ve düdük sesleri geldiği duyuldu.
Eylül ortasında Tahran'da örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınıp hayatını kaybeden Mahsa Amini'nin toprağa verildiği Kürdistan Eyaleti'nin Sakkız kentinde maçın ardından havai fişekler atıldı. Aynı eyaletteki Senendec ve Merivan'da da motosikletli gruplar tur atarak yenilgiyi kutladı. Kutlamalar, Batı Azerbaycan ve Kirmanşah eyaletlerine de yayıldı.

 İranlı futbolcular, turnuva öncesinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yle fotoğraf çektirince protestoculardan tepki almıştı. İran takımına, son 16'ya kalmak için, turnuvanın en siyasi maçı olarak tanımlanan 90 dakikada beraberlik yetiyordu. Rejim karşıtları, böyle bir başarının İran devleti tarafından milliyetçi rüzgar estirmek için kullanılacağını söylüyordu.
İranlı video oyun gazetecisi Said Zaferani, Twitter'da şöyle dedi:
"Kim derdi ki üç metre zıplayıp Amerika'nın golünü kutlayacağım!"
Galler galibiyeti sonrasında İranlı polislerin sokağa çıkıp kutlama yapmasına göndermede bulunan gazeteci Hamid Caferi şu yorumunu paylaştı:
"İslam Cumhuriyeti futbol takımının sirki sona erdi. Artık baskı haberleri güvenlik güçlerinin favori takımının galibiyet veya yenilgisinin arkasına saklanamaz."
Maçtan önce bir grup ABD'li ve İranlı taraftar, gösterilere damga vuran "Kadın, Yaşam, Özgürlük!" sloganı attı.
Şarku'l Avsat, Independent Türkçe, Iran International



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.