Belçika, 2016 terör saldırıları davasında kararı verecek jüriyi halktan seçiyor

Ülke tarihinin en büyük davası, 5 Aralık'ta görülmeye başlanacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Belçika, 2016 terör saldırıları davasında kararı verecek jüriyi halktan seçiyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Belçika'nın başkenti Brüksel'de 2016'de 32 kişinin ölümüne neden olan terör saldırılarının sanıklarının yargılanacağı dava için 36 kişilik halk jürisi seçiliyor.
Brüksel Ağır Ceza Mahkemesi, terör örgütü DEAŞ'ın üstlendiği saldırılarla ilgili 10 kişinin yargılanacağı dava için jüri adayı olarak belirlenen 1000 vatandaş arasından seçim yapıyor.
Adaylar, 28-65 yaş arasında adli sicil kaydı bulunmayan ve Fransızca bilen kişilerden oluşuyor.
12'si esas jüriyi, 24'ü yedekleri oluşturacak 36 kişi, 5 Aralık'ta yapılacak ilk duruşmada hazır bulunacak.
Sanıkların suçlu olup olmadığına karar verecek mercinin profesyonel yargıçlar yerine halktan oluşmasına, bazı milletvekilleri ve federal savcı karşı çıkmıştı.

Şimdiye kadarki en büyük dava olması bekleniyor
Davanın, duruşmalara çok sayıda mağdur ve ailelerinin katılması nedeniyle Belçika'nın şimdiye kadarki en büyük davası olması bekleniyor.
Dava, geçici olarak mahkeme binasına dönüştürülen eski NATO karargahında görülecek.
22 Mart 2016'da Brüksel Havalimanı ve şehir merkezindeki Maalbeek metro istasyonunda düzenlenen bombalı terör saldırılarında 32 kişi hayatını kaybetmiş, 340 kişi yaralanmıştı. Saldırının sorumluluğunu terör örgütü DEAŞ üstlenmişti.
Sanıkların hem Brüksel hem de Kasım 2015'te Paris'teki saldırılardan sorumlu olan DEAŞ'ın bir birimine üye oldukları iddia ediliyor.
Davanın ön duruşması 12 Eylül'de yapılmıştı.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters