İran Devrim Muhafızları: En az 300 kişi öldürüldü

İran Devrim Muhafızları Ordusu: Protestolarda 300'den fazla kişi öldürüldü

İki gün önce Canberra'daki Avustralya Parlamento binasının önünde, İranlı protestoculara desteğini gösteren Kürt kıyafetleri giymiş bir kadın (EPA)
İki gün önce Canberra'daki Avustralya Parlamento binasının önünde, İranlı protestoculara desteğini gösteren Kürt kıyafetleri giymiş bir kadın (EPA)
TT

İran Devrim Muhafızları: En az 300 kişi öldürüldü

İki gün önce Canberra'daki Avustralya Parlamento binasının önünde, İranlı protestoculara desteğini gösteren Kürt kıyafetleri giymiş bir kadın (EPA)
İki gün önce Canberra'daki Avustralya Parlamento binasının önünde, İranlı protestoculara desteğini gösteren Kürt kıyafetleri giymiş bir kadın (EPA)

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) üst düzey yetkilisi, Havacılık ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, ilk kez, eylül ayının ortasından beri ülke genelinde çeşitli şekillerde devam eden protestolarda 300'den fazla kişinin öldürüldüğünü duyurdu.
İran, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin Tahran'da ahlak polisi tarafından gözaltına alınıp 16 Eylül'de hayatını kaybettiğinden beri protestolara sahne oluyor. Yetkililer bu protestoların Batı'nın kışkırttığı ‘isyanlar’ olduğunu söylüyorlar.
Hacızade, İran’ın yarı resmi haber ajansı Mehr tarafından yayınlanan bir video kaydında, “Ülkedeki herkes bu kadının ölümünden etkilendi. Elimde son rakamlar yok, ancak sanıyorum ki, bu olay gerçekleştiğinden beri ülkede çocuklar da dahil olmak üzere 300'den fazla insan öldü” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, Hacızade tarafından bildirilen ölü sayısı, göstericilerle çatışmalarda veya suikastlarda öldürülen onlarca güvenlik gücünü de içeriyor.
Öte yandan Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) dün yayınladığı son istatistiklerde, İran güvenlik güçlerinin eylül ortasında başlayan protesto gösterilerinde uyguladıkları baskılarda, yarısından fazlası Kürt şehirleri ve Belucistan eyaletinden olmak üzere en az 448 kişiyi öldürdüğünü bildirdi. IHR’ye göre, hayatını kaybettiği teyit edilen 448 kişi arasında 29 kadının yanı sıra dokuzu kız olmak üzere 18 yaşının altında 60 çocuk bulunuyor.
IHR, yalnızca geçen hafta 12’si protestoların özellikle yoğunlaştığı Kürt nüfusunun ağırlıklı olduğu bölgelerden olmak üzere 16 kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü belirtti.
Hacızade’nin açıkladığı bilanço, protestoları bastırma kampanyası başladığından beri İranlı bir yetkili tarafından açıklanan ilk istatistik sayılıyor. Bundan günler önce İran'ın kuzeybatısındaki Kürt şehri Mahabad Milletvekili Celal Mahmudzade parlamentoda yaptığı konuşmada bir bilanço açıklayarak Kürt şehirlerinde 105 kişinin öldürüldüğünü vurgulamıştı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre IHR, en fazla ölümün Kürtlerin yaşadığı Kürdistan (batı) ve Batı Azerbaycan eyaletlerinde kaydedildiğini bildirerek Kürdistan’da 53, Batı Azerbaycan’da ise 51 kişinin öldürüldüğü açıkladı.
IHR, kurbanların çoğunun ülkenin güneydoğusundaki Beluçistan eyaletinden olduğunu söyleyerek burada eylül ayından bu yana ülkeyi kasıp kavuran protesto yürüyüşlerinde 128 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Belucistan'dan bir grup din adamı, 'baskı makinesini' durdurma çağrısı yapan bir video bildirisi yayınladı. Din adamları söz konusu videoda "Zahidan ve Haş'ta veya Kürdistan'da ve İran'ın diğer bölgelerinde insanların öldürülmesi tamamen haksızdır ve tarafımızca kınanmaktadır" ifadelerini kullandılar. Baskıcı güçlerin 30 Eylül'de Zahidan'daki Mekki Camii'ne düzenlediği ve insan hakları örgütlerine göre 90'dan fazla kişinin hayatını kaybettiği saldırının altını özellikle çizdiler.
Ülkede barışçıl protestoların vatandaşlık haklarının bir parçası olduğunu vurgulayan din adamları, “Kadın hakları dikkate alınmalı ve İranlıların sesi duyulmalı” ifadelerini kullandılar.
İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı (HRANA) yaptığı açıklamada, İranlı yetkililerin baskıları sırasında 60'ı çocuk olmak üzere 451 protestocunun öldürüldüğünü belirtti. Ayrıca protestolara tanık olan 157 ilde ve 143 üniversitede 18 bin 183 kişinin gözaltına aldığını bildirdi. Gözaltına alınanlar arasında Yargıtay'ın temyizde akıbetleri ile ilgili vereceği karara kadar birinci dereceden ölüm cezasına çarptırılan altı kişi var. HRANA, protestoların başladığı günden 28 Kasım akşamına kadar toplamda 60 güvenlik gücü mensubunun öldürüldüğünü kaydetti. İran yargısı, yaklaşık 40 yabancıyı tutukladığını ve 2 binden fazla kişiye suçlama yönelttiğini belirtti.
İran yargısına bağlı Mizan Haber Ajansı dün, rejim karşıtı protestolarla bağlantılı bir kişinin yargılamasının başladığını ve idam cezasıyla karşı karşıya olduğunu bildirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi geçen hafta, İran’da uygulanan baskı kampanyasını soruşturmak için üst düzey bir bilgi toplama misyonu kurulması için oylama yaptı. İran, Konsey tarafından atılan bu adıma öfkeyle karşı çıktı.
IHR Başkanı Mahmud Emiri Mukaddem “İslam Cumhuriyeti yetkilileri, BM bilgi toplama misyonuyla işbirliği yapmaları halinde işledikleri suçların daha geniş çapta ortaya çıkacağını çok iyi biliyorlar. Bu nedenle, iş birliğine yanaşmamaları beklendik bir şey olur” ifadelerini kullandı.
Bin 100’den fazla kişi serbest
İran yargısı, Dünya Kupası turnuvaları kapsamında İran milli takımının Galler'i mağlup etmesinin ardından bin 100'den fazla kişinin serbest bırakıldığını duyurdu.
Mizan Haber Ajansı “Milli takım galibiyetinin ardından Yargı Erki Başkanı'nın talimatıyla ülkenin 20 eyaletindeki cezaevlerinden bin 156 mahkum tahliye edildi” ifadelerini kullanarak bu kişilerin arasında protesto hareketiyle bağlantılı olarak tutuklananların da olduğunu bildirdi.
Pazartesi günü Mizan Haber Ajansı yetkililerin 709 kişiyi serbest bıraktığını duyurmuştu.
Ayrıca adli makamlar dün Tahran Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararıyla eski milli futbol takımı kalecisi Parviz Brumend'in kefaletle serbest bırakıldığını duyurdu. Basın, 1998 Dünya Kupası'nda milli takımın kaptanı ve kalecisi olan Ahmed Rıza Abidzade'nin Brumend'in serbest kalması için aracılık ettiğini bildirdi.
Yerel basına göre Brumend, bu ayın ortasında İran başkentindeki protestolar sırasında tutuklanmıştı.
Öte yandan İran yargısı dün eski futbolcu Vurya Gafuri'nin kefaletle serbest bırakıldığını duyurdu. Gafuri milli takıma karşı hakaret ve devlet aleyhinde propaganda yapma suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.
İranlı Kürt oyuncu yıllardır Tahran rejimini sürekli eleştiriyor. Yaptığı açıklamalar, taraftarlarca çok sevilmesine rağmen 2021 yılında İstiklal Kulübü'nden ayrılmasına neden olmuş ve görüşleri nedeniyle uzun yıllar İran milli takımına seçilememişti.
İran'da hükümete karşı yapılan mevcut protestolar sırasında Gafuri göstericileri destekledi ve İran polisinin göstericilere yönelik muamelesini vahşet olarak tanımlayarak kınadı.
İran parlamentosundan bir grup milletvekili, İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei’yi protestoları destekleyen ünlülerle ilgilenmeye çağırdı.
IRNA haber ajansının aktardığına göre milletvekilleri Ejei ile yaptıkları toplantıda ‘ünlülerin düşmanların senaryosunda rol üstlendiklerini ve fitne ateşini körüklediklerini’ söylediler.



Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.


Witkoff, ABD'nin Ukrayna savaşını sona erdirme planını görüşmek üzere yarın Putin'le bir araya gelecek

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
TT

Witkoff, ABD'nin Ukrayna savaşını sona erdirme planını görüşmek üzere yarın Putin'le bir araya gelecek

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)

Kremlin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un yarın öğleden sonra Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geleceğini duyurdu. Kremlin tarafından bugün yapılan açıklamada, görüşmenin, Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik Amerikan planına ilişkin temasların devamı niteliğinde olacağı belirtildi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov günlük basın toplantısında, “Witkoff ile toplantının yarın yapılması planlanıyor” ifadesini kullandı ve buluşmanın öğleden sonra gerçekleşeceğini söyledi.

Witkoff’un Rusya ziyareti, dün Florida’da ABD ve Ukrayna heyetleri arasında yapılan görüşmelerin ardından gerçekleşiyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu temasları ‘verimli’ olarak nitelese de anlaşmaya varılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’yi bugün Paris’te ağırlaması nedeniyle, içinde bulunulan haftanın çatışmayı sonlandırma çabaları açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın yaklaşık dört yıl önce başlattığı savaşın sona erdirilmesine yönelik çözüm arayışları sürerken, hem askeri hem de siyasi açıdan yoğun baskı altında bulunuyor. Bu süreçte ABD Başkanı Donald Trump da çatışmanın çözülebileceğine dair iyimserliğini dile getiriyor.

Washington, üç yılı aşkın süredir devam eden savaşı bitirmeyi amaçlayan bir plan sunmuş durumda. ABD yönetimi, bu planın son halini Moskova ve Kiev’in onayına sunarak tamamlamayı hedefliyor.

Trump, başkanlık uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ukrayna’nın bazı küçük sorunları var” dedi. Bu ifadeyle, kısa süre önce Ukrayna’da yolsuzluk soruşturması nedeniyle Zelenskiy’nin hem başkanlık ofisi direktörünü hem de müzakere heyeti başkanını görevden almak zorunda kalmasına gönderme yaptı. Trump, “Her şeye rağmen bir anlaşmaya varılması için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna heyetine Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov başkanlık ederken, ABD tarafını Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Steve Witkoff ve Jared Kushner temsil ediyor.

Öte yandan Umerov müzakereleri överek, bunları ‘verimli ve başarılı’ olarak nitelendirdi.

Umerov Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, Zelenskiy’yi müzakerelerde kaydedilen ‘önemli ilerleme’ hakkında bilgilendirdiğini söyledi.

Zelenskiy ise görüşmelerin ardından X platformunda yaptığı açıklamada, “Müzakerelerin yapıcı bir dinamizmle ilerlemesi, tüm konuların açık biçimde tartışılması ve odağın Ukrayna’nın egemenliği ile ulusal çıkarlarının korunması üzerinde olması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

İlk taslak, Ukrayna’nın Avrupa’daki müttefiklerinin müdahalesi olmadan hazırlanan 28 maddelik bir öneriden oluşuyordu. Bu taslak, Ukrayna güçlerinin doğudaki Donetsk bölgesinden çekilmesini ve ABD’nin Donetsk, Kırım ve Luhansk bölgelerinde fiili Rus kontrolünü tanımasını öngörüyordu. Washington, Kiev ve Avrupa’dan gelen eleştirilerin ardından ilk metinde değişiklik yaptı; ancak mevcut taslağın içeriği hâlâ net değil.

Florida’daki Kiev heyetine yakın bir kaynak dün AFP’ye yaptığı açıklamada, “Süreç kolay değil; hâlâ formüller ve çözümler aranıyor” dedi.

Görüşmelere hâkim bir başka kaynak ise AFP’ye, “Amerikalılar, Moskova’ya gidebilmek için yürütülen müzakerelerde nihai maddelerin gerçekten netleşmesini istiyor” değerlendirmesinde bulundu.


İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebiyle ilgili olarak, “Sadece devletin çıkarlarını dikkate alacağız” dedi.

Netanyahu, yıllardır süren yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili davada af talebini dün Herzog'a resmi olarak iletti. Netanyahu, cezai yargılamanın İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve af kararının ülkenin çıkarlarına en uygun adım olacağını savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre avukatları, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne gönderdikleri mektupta, Netanyahu'nun hukuki sürecin tam beraatle sonuçlanacağına halen inandığını belirtti.

Likud Partisi’nin yayınladığı kısa bir video açıklamasında Netanyahu, “Avukatlar bugün Cumhurbaşkanı’na af talebini ilettiler… Ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ofisi bugün erken saatlerde talebin alındığını doğruladı ve avukatların mektubunu yayınladı. Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump bu ay Herzog'a Netanyahu'yu affetmesini isteyen bir mektup gönderdi.