Grundberg, tıkanan barış sürecini yeniden canlandırmak için Amman'da Uleymi ile bir araya geldi

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, yerel ve uluslararası düzeyde üzerinde anlaşmaya varılan çözüm için görev tanımlarına bağlı olduklarını vurguladı

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ile bir araya geldi (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ile bir araya geldi (SABA)
TT

Grundberg, tıkanan barış sürecini yeniden canlandırmak için Amman'da Uleymi ile bir araya geldi

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ile bir araya geldi (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ile bir araya geldi (SABA)

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Husilerin ateşkesin yenilenmesi ve kapsamının genişletilmesi yönündeki teklifleri reddetmesi nedeniyle tıkanan barış sürecini yeniden canlandırmayı amaçlayan yeni adımlarını dün Ürdün'ün başkenti Amman'dan atmaya başladı.
BM Yemen Özel Temsilcisi Grundberg, Yemen hükümeti ile Husiler arasında geniş kapsamlı bir anlaşmaya varmak için yeni boşluklar bulmaya çalışırken, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi, Körfez Girişimi, Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuçları ve BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararı çerçevesinde kalıcı bir barışa ulaşmak için üzerinde anlaşmaya varılan görev tanımına bağlı olduklarını vurguladı.
Yemenli resmi kaynaklar, Uleymi'nin dün BM Yemen Özel Temsilcisi Grundberg ve yardımcısı Muin Şerim’i Ürdün’e gerçekleştirdikleri ilk ziyaret sırasında başkent Amman'daki evinde kabul ettiğini bildirdiler.
Yemen resmi haber ajansı SABA’nın aktardığına göre görüşmede, Yemen dosyasındaki gelişmelere, BM'nin Yemen'de barış sürecinin yeniden canlandırılması için bölgesel ve uluslararası düzeyde koordineli olarak yürüttüğü çabalara ve Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin Husi milisleri terör örgütü olarak sınıflandırma kararı çerçevesinde hükümetin açıkladığı ve Husilerin altyapıya yönelik sistematik saldırılarını caydırmayı, ulusal ekonomi üzerindeki feci etkilerini kontrol altına almayı ve insanların acılarını dindirmeyi amaçlayan tedbirlere değinildi.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, BM Yemen Özel Temsilcisi’ne, Başkanlık Konseyi’nin ve hükümetin, savaşı sona erdirmek, güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etmek ve Yemenlilerin bir devlet ve iyi bir yaşam inşa etme, eşit yurttaşlık haklarını kazanma gibi taleplerini destekleyen girişimlerini hatırlattı. Uleymi, Başkanlık Konseyi ve hükümetin ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeylerde üzerinde anlaşmaya varılan referanslara dayanan barış yaklaşımına bağlı olduklarının da altını çizdi.
SABA’nın aktardığına göre Grundberg, yaptığı açıklamada, Başkanlık Konseyi'nin ve hükümetin itidalli tutumuna ve Yemen'de kapsamlı barış sürecini yeniden canlandırmaya yönelik tüm çabalara ciddiyetle ve sorumlulukla katılmasına övgüde bulundu.
Avrupa Birliği (AB) Yemen Delegasyonu Başkanı Gabriel Munuera Vinals ve Almanya'nın Yemen Büyükelçisi Hubert Jager, Avrupa'nın BM Yemen Özel Temsilcisi’ni ve barış sürecini destekleme çabaları bağlamında Pazartesi günü Uleymi ile Amman'da bir araya geldiler. Görüşmede, ekonomik reformların yanı sıra uluslararası desteğin harekete geçirilmesine yönelik devam eden çabalar ve Yemen Ulusal Savunma Konseyi'nin Husi milisleri terör örgütü olarak sınıflandırma kararının uygulanması gibi konular ele alındı.
Uluslararası toplumun, Yemen hükümetinin Husileri terör örgütü olarak sınıflandırmasının neden olabileceği yansımalara dair bazı endişeleri var. Resmi kaynaklara göre Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi, Avrupalı ​​yetkililere, terörist olarak sınıflandırılan Husi milislere yönelik cezai tedbirlerin, Yemen Başkanlık Konseyi’nin ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde üzerinde anlaşmaya varılan görev tanımına göre Yemen'e barış ve istikrar getirmeyi amaçlayan iyi niyetlere kapıları kapatmak anlamına gelmediği konusunda güvence verdi.
Kaynaklar, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın, onaylanan bölgelerin dışında terörist milisler tarafından kontrol edilen bölgelere yönelik herhangi bir işleme ya da transfere karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak yardıma muhtaç kişilere yardımların ulaştırılması ve yardımların devam etmesinin sağlanması konusunda insani yardımlarda bulunan kuruluşlara ve özel sektöre verilen güvenceyi yineledi.
SABA haber ajansının haberine göre Uleymi, AB Yemen Delegasyonu Başkanı Vinals ve Almanya'nın Yemen Büyükelçisi Jager’a Husiler tarafından gerçekleştirilen terör saldırılarının petrol sektörü, küresel ticaret özgürlüğü ve uluslararası barış ve güvenlik üzerindeki yansımalarından bahsetti.
Yemen Ulusal Savunma Konseyi, Husi milislerinin insansız hava araçlarıyla (İHA) Hadramut ve Şebva illerindeki petrol ihracatı yapılan limanları hedef alarak gerilimi tırmandırmasının ardından Husilerin terör örgütü olarak sınıflandırılmasını onayladı.  Söz konusu saldırılar, Yemen hükümetinin iki aydır petrol ihracatı yapamamasına neden oldu.
Yemenli yetkililer tarafından alınan önlemler arasında, İran rejimi tarafından desteklenen terörist gruba mali ve hizmet desteği sağlamak için Husi milislerin liderlerine, Husilere bağlı kuruluşlara ve şüpheli bir finansman ağına karışan kişilere yaptırım uygulanması yer alıyor.
BM Yemen Özel Temsilcisi’nin ve Avrupa’nın barışı yeniden tesis etme çabalarına, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking’in aynı çabalar kapsamında bölgeye dönüşü eşlik etti. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Husiler tarafından limanları hedef alan saldırılarının ‘derhal durdurulması’ çağrısında bulunduğu açıklamasına göre Lenderking, barış çabalarına kaldığı yerden devam edecek. ABD Dışişleri Bakanlığı, açıklamada ayrıca İran destekli Husilere, BM ile iş birliği yaparak barış fırsatını değerlendirme çağrısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking’in ‘devam eden barış çabalarını desteklemek amacıyla’ Umman ve Suudi Arabistan'a gittiğini açıkladı.
Bakanlık Sözcüsü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kritik anda Husilere Yemenlilerin savaşa dönüş değil, barış çağrısı yaptığını hatırlatıyor ve bu amaçla Husileri Yemen’in limanlarına yönelik saldırılarını derhal durdurmaya çağırıyoruz.”
Yemenliler BM’nin ve uluslararası toplumun Husilerin devam eden terör faaliyetlerini durdurmadaki ve barış çabalarını desteklemedeki başarısızlığının büyük çaplı çatışmaların yeniden başlamasına yol açmasından ve Yemen Başkanlık Konseyi'nin, İran destekli grubu darbeyi sona erdirmeye ve kapsamlı bir barış sürecine girmeye zorlamak için askeri operasyonları yeniden başlatmak zorunda kalmasından korkuyorlar.



‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
TT

‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)

Son iki gündür Gazze Şeridi'ne ilişkin dosyada ‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’ gibi yeni isimler öne çıkmaya başladı. Bu gelişme, ABD’nin arabuluculuğu ile Arap ve uluslararası desteğe rağmen İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin sekteye uğradığı bir dönemde yaşanıyor.

İsrail basınındaki haberlere göre hükümet, ABD’nin kararına boyun eğerek orduya Refah’ın doğusunda ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik saha çalışmalarına başlaması için izin verdi. İlk hazırlıklar kapsamında ağır iş makinelerinin bölgeye sokularak molozların temizlenmesi ve arazinin düzenlenmesi planlanıyor.

İsrail’in geciktirme girişimleri

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre Tel Aviv yönetimi, bu çalışmaların henüz geçiş yapılmamış olan anlaşmanın ikinci aşamasına dahil olduğu gerekçesiyle haftalarca süren bir geciktirme çabasına girişti. Ancak Washington’un artan baskıları sonucunda İsrail, planın bir sonraki etabına yönelik hazırlıkları başlatmak zorunda kaldı.

Bu çalışmalar; işgal altındaki topraklarda Refah’ın doğusunda bir insani bölge ve yeni bir kent inşasını içeriyor. Washington yönetimi, söz konusu adımla Filistinlilere ‘umut şehri’ modelini sunmayı ve ‘Hamas’ın kontrolündeki eski, yıkılmış ve karanlık Gazze’nin’ karşısına ‘yeni, modern ve gelişen bir Gazze’ örneği koymayı hedefliyor.

İsrail, planın ikinci aşamasında atılacak bu tür adımların Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına yol açacağı, ayrıca Gazze Şeridi’nin başka bölgelerinden çekilmeyi ve yerlerine uluslararası güçlerin konuşlanmasını gerektireceği gerekçesiyle itiraz etti. Söz konusu ülkeler, İsrail’in taleplerini karşılamanın zorluğu ve bölgedeki işgal koşulları nedeniyle kuvvet göndermeyi reddetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, İsrail’in bu tutumu üzerine Washington yönetimi Tel Aviv’i süreci oyalamakla suçladı ve çok uluslu güce katılmaktan çekilen ülkelerin sorumluluğunu İsrail’e yükledi. Bu baskının ardından İsrail geri adım atarak yeni kentin inşasına başlanmasını kabul etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail’in ‘gelecek hafta bölgede geniş çaplı moloz temizliği başlatmak üzere ağır iş makinelerini Refah’a sokmaya hazırlandığını’ ve bunun ‘Hamas unsurlarından arındırılmış yeni insani bölgenin oluşturulması’ amacıyla yapıldığını bildirdi.

Silahlı milislerden destek

Habere göre İsrail ordusu, ‘İsrail’le koordineli çalışan silahlı milislere’ atılacak adımlar konusunda bilgi verdi. ABD planına göre bir sonraki aşama, ‘İsrail’in kısmen kontrol ettiği bölgelerde yabancı bir askeri gücün faaliyete geçmesini’ öngörüyor.

i24NEWS ise İsrail ordusunun Refah’ın doğusunda Filistinliler için ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik geliştirme çalışmalarına fiilen başladığını bildirdi. Kanal, bölgede gelecek hafta kapsamı genişletilecek hazırlıkların sürdüğünü, bunların ‘moloz ve patlayıcı kalıntılarının temizlenmesini’ içerdiğini aktardı.

sdfrt
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Maariv gazetesinin haberine göre, Refah’ta faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab milisleri, söz konusu yeni kentin bulunduğu bölgede İsrail güçlerinin temsilcileriyle ve ayrıca İsrail’in güneyindeki Kiryat Gat’ta bulunan ABD komuta merkezi adına bölgede bulunan sivil temsilcilerle birlikte görülmeye başladı.

Kabinede itirazlar

Siyasi kaynaklar, İsrail’in bu adımına kabinenin büyük bölümündeki bakanların karşı çıktığını, hatta tepkinin öfkeye dönüştüğünü aktardı. Bakanların, İsrail’in ‘sarı hat üzerinde inşaat yaparak Gazze çevresindeki yerleşimleri tehlikeye atmaması gerektiğini’ savunduğu belirtildi. Bazı sağ görüşlü medya organları haberi ‘utanç’ başlığıyla duyurdu.

Başbakan Netanyahu ise kararını savunarak hazırlık çalışmalarının ‘tünellere büyük miktarda beton dökme ve geniş bölgeleri izole etme’ işlemlerini içerdiğini söyledi. Netanyahu, söz konusu adımların ‘Hamas’ın askeri altyapısını yok etme yönündeki İsrail çıkarlarına hizmet ettiğini’ ifade etti.

gthy
Başbakan Binyamin Netanyahu, Ocak 2025'te İsrail kabine toplantısına başkanlık ediyor. (DPA)

Netanyahu, uluslararası güce katılmaktan vazgeçen Arap ve İslam ülkelerinin tutumunun Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Bu nedenle İsrail’in ABD yönetiminin taleplerine yanıt vermesi ve Washington’la çatışmaya girmemesi gerektiğini kaydetti.

Filistin Yönetimi ve Hamas’ın itirazları

Filistin Yönetimi, İsrail’in ‘Gazze’yi yeniden inşa’ başlığı altında yürüttüğü çalışmalara karşı çıkıyor. Yönetim, farklı düzeylerde yaptığı açıklamalarda bu dosyadaki rolünü korumakta kararlı olduğunu ve Arap planına desteğini sürdürdüğünü vurguluyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, perşembe günü bir İtalyan heyetini kabul ederken yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi için bir yeniden imar ve toparlanma planımız var. Bu planın bir icra programı bulunuyor ve Arap ile İslam ülkeleri tarafından benimsendi. Uluslararası toplum da New York Bildirgesi aracılığıyla destek veriyor. Kardeş Mısır’la birlikte Kahire’de bir yeniden imar ve toparlanma konferansı düzenlemek için çalışıyoruz” dedi.

Hamas, söz konusu projeyi ‘İsrail’in ateşkes anlaşmasını açık biçimde ihlal etmesini gerekçelendirmeye yönelik yeni bir aldatmaca’ olarak nitelendirdi. Hareket, yayımladığı açıklamada, “İsrail’in anlaşmayı çiğnediğini ve günlük ihlallerle daha ilk aşamayı ortadan kaldırdığını” belirtti.

Geçtiğimiz salı günü konuya ilişkin bilgi veren Mısırlı bir kaynak, Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşasına yönelik Kahire Konferansı’nın kasım ayı sonunda yapılmasının planlandığını ancak toplantının erteleneceğini söyledi. Kaynak, “Konferans ay sonunda düzenlenmeyecek; biraz gecikmesi muhtemel. Özellikle şu anda paralel bir çaba yürütülüyor. Görünen o ki ABD, Refah’la ilgili kendi özel girişimini planlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklama, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde oluşturulması öngörülen ‘yeşil bölgeye’ işaret olarak yorumlandı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, ateşkesin başlamasından bu yana geçen 47 günde İsrail tarafından işlenen ihlallerde 350 Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 130 çocuk ve 54 kadın bulunuyor.

Merkez, aynı dönemde günlük ortalama 11’i aşan 535 ihlal kaydettiğini bildirerek ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren ihlallerin sürdüğünü vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in insani yardım girişlerini kısıtladığı, günde yalnızca 211 kamyonun geçişine izin verdiği, oysa 600 kamyona izin verildiği yönünde iddialarda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca İsrail’in üzerinde mutabık kalınan çekilme haritasına uymadığı ve sivil bölgelere yönelik ateş kontrolünü sürdürerek zaman zaman bölgeye girdiği belirtildi.


İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye kaynakları, İsrail devriyesinin bölgeye girmesi sonrası çatışma çıktığını; hava saldırılarının ardından yoğun sivil göç yaşandığını bildirdi.

Suriye medyası, Şam’ın güneyindeki Beyt Cin kasabasına düzenlenen İsrail baskının  ve hava saldırısının ayrıntılarını açıkladı. Suriye kaynakları, saldırılarda en az 9 kişinin öldüğünü aktardı.

Suriye’nin “El-İhbariyye” kanalı, kasabanın İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanına hedef olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Açıklamalara göre olay, İsrail’e ait bir askeri devriyenin bölgeye kara yoluyla girmesi, sakinlerle çatışma yaşanması ve devriyenin geri çekilmesi sonrası hava saldırılarının başlamasıyla tırmandı. Bölge üzerinde İsrail uçaklarının yoğun şekilde uçtuğu belirtildi.

Saldırıların ardından Beyt Cin’de büyük bir sivil göç hareketi yaşandı; çok sayıda kişi çevre kasabalara yöneldi.


Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.