Haiti'de 2022'de 2 bin 769 kişi öldürüldü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Haiti'de 2022'de 2 bin 769 kişi öldürüldü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Karayip ülkesi Haiti'de, 2022'nin başından bu yana 2 bin 769 kişinin öldürüldüğü bildirildi.
Bölge basınında çıkan habere göre, Haiti insan hakları savunma örgütü, başkent Port-au-Prince bölgesinde 2 bin 769 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Ölümlerin yüzde 80'den fazlasının ateşli silahlarla olduğu ifade edilen açıklamada, yüzde 15'inin ise bıçak ve kesici maddelerden kaynaklandığı belirtildi.
Ülkede silahlı grupların çatışması nedeniyle nisan ayından bu yana 500'den fazla kişi yaşamını yitirirken, 3 bini aşkın kişi ise evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Haiti'deki toplumsal huzursuzluk, Temmuz 2021'deki Devlet Başkanı Jovenel Moise suikastı, yine aynı yıl ağustosta meydana gelen ve 2 bin 200'den fazla kişinin ölümüne ve on binlerce evin yıkılmasına yol açan 7,2 büyüklüğündeki deprem, enflasyon, kolera vakaları, adam kaçırma ve şiddetin artmasıyla son bir yılda önemli ölçüde derinleşti.
Enflasyonun son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı ülkede, nüfusun yüzde 40'ı gıda yardımlarına bağımlıyken, kronik hale gelen çete çatışmaları da yüzlerce kişinin ölümüne ve binlercesinin yerinden edilmesine yol açmıştı.



Washington dördüncü tur görüşmelerin ardından Tahran'a yeni yaptırımlar uyguluyor

Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme salonunda bulunan santrifüjler (İran Atom Enerjisi Örgütü)
Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme salonunda bulunan santrifüjler (İran Atom Enerjisi Örgütü)
TT

Washington dördüncü tur görüşmelerin ardından Tahran'a yeni yaptırımlar uyguluyor

Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme salonunda bulunan santrifüjler (İran Atom Enerjisi Örgütü)
Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme salonunda bulunan santrifüjler (İran Atom Enerjisi Örgütü)

ABD dün, iki ülke arasında hassas konu üzerinde devam eden müzakerelere rağmen, nükleer programı nedeniyle İran'a karşı yeni yaptırımlar açıkladı.

Son yaptırımlar üç İran vatandaşını ve Tahran'daki Savunma İnovasyon ve Araştırma Örgütü ile bağlantılı bir İran kuruluşunu hedef alıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Bakan Marco Rubio'nun şu sözlerine yer verildi: “İran nükleer programını önemli ölçüde genişletmeye devam etmekte ve nükleer silahlar ve nükleer silah sevkiyat sistemlerine uygulanabilir çift kullanımlı araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütmektedir.” Rubio, İran'ın dünyada nükleer silaha sahip olmayan ve uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştiren tek ülke olduğunu söyledi.

İran'ın nükleer programına ilişkin gerilim, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'deki ilk döneminde ülkesini Tahran'ın 2015'te büyük güçlerle yaptığı anlaşmadan çekmesi ve İran'a yeniden yaptırım uygulamasından bu yana artıyor. Anlaşma uranyum zenginleştirmeyi yüzde 3,67 ile sınırlandırıyordu. Ancak İran halihazırda, askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'dan çok da uzak olmayan yüzde 60 düzeyinde zenginleştirme yapıyor.

Yeni yaptırımların açıklanması, ABD ile İran arasında dördüncü tur görüşmelerin tamamlanmasının ardından geldi. Görüşmelerde herhangi bir ilerleme kaydedilmediği açıklandı, ancak her iki taraf da ihtiyatlı bir iyimserlik dile getirdi. Geçen ay başlayan görüşmeler İran'ın nükleer silah edinmesini engelleyecek yeni bir anlaşmaya varılmasını amaçlıyor.

Aralarında ABD'nin de bulunduğu Batılı ülkeler uzun süredir İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor; Tahran ise bu iddiayı reddederek nükleer teknolojiye sahip olma hakkını ve programının tamamen barışçıl olduğunu savunuyor. Dün uygulamaya konulan yaptırımlar kapsamında, hedef alınan kişilerin ABD'de sahip olabilecekleri tüm mal varlıkları donduruldu ve bu kişilerle herhangi bir mali işlem yapılması yasaklandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre yaptırımlar üç üst düzey İranlı nükleer program yetkilisini ve Savunma İnovasyon ve Araştırma Örgütü'nün bir yan kuruluşu olan Ideal Vacuum olarak da bilinen Voya Pars Prospective Technologies'i hedef alıyor. Bakanlık şirketi ‘yabancı tedarikçiler ya da yerel üretim yoluyla nükleer silahlarla ilgili araştırma ve geliştirmede kullanılabilecek ekipman üretmeye çalışmakla’ suçluyor.