140. madde, Irak’ta tartışmalı bölgeler sorununa çözüm getirecek mi?

KYB, 140. Madde Komisyonu’nun etkinleştirilmesi konulu toplantının fotoğrafını yayınladı
KYB, 140. Madde Komisyonu’nun etkinleştirilmesi konulu toplantının fotoğrafını yayınladı
TT

140. madde, Irak’ta tartışmalı bölgeler sorununa çözüm getirecek mi?

KYB, 140. Madde Komisyonu’nun etkinleştirilmesi konulu toplantının fotoğrafını yayınladı
KYB, 140. Madde Komisyonu’nun etkinleştirilmesi konulu toplantının fotoğrafını yayınladı

Kürt ve Iraklı kaynaklar, Irak Anayasasının 140. maddesinin uygulanması için kurulan komisyonun önümüzdeki hafta çalışmalarına başlayacağını teyit etti. Komisyon, Kerkük ve diğer illerde durumu normalleştirme planını ilgili siyasi partilere sunmayı hedefliyor. Ancak Koordinasyon Çerçevesi’nden Şii liderler, yaklaşık 20 yıllık tartışmalı bir dosyanın kolayca çözüme kavuşturulamayacağını düşünüyor.
2003 yılından sonra anayasada yerini alan 140. madde Kerkük, Diyala, Musul ve diğer tartışmalı bölgelerin statüsüyle ilgili. Kürtler 140. maddenin uygulanmasını talep ederken, Arap ve Türkmenler buna karşı çıkıyor.
Anayasa maddesinin uygulanması, Saddam Hüseyin rejiminin Araplaştırma politikası ve demografik değişime maruz kalan bölgelerdeki koşulların normalleştirilmesi konusunda uzmanlaşmış bir üst komisyona gönderildi. Ancak geçtiğimiz yıllarda yaşananlar, bu şehirleri kontrol etmeye çalışan çeşitli silahlı kuvvetlerin müdahalesi sonucunda karmaşık değişimleri içeriyor.
Irak Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani İran'a gitmeden önce de siyasiler, Bağdat'taki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) merkezinde yaptıkları toplantıda Türkmenlerin karşı çıkmasına rağmen komisyonun çalışmalarını harekete geçirme konusunda anlaştı.
İbrahim el-Caferi ve Nuri el-Maliki hükümetlerinde 140. maddenin uygulanması için komisyonlar oluşturulmuş ve 2011 yılında komitenin başkanlığı dönemin Ulaştırma Bakanı Hadi el-Amiri'ye verilmişti. Ancak Kerkük'teki Arap partiler, Amiri'nin atanmasına karşı çıktı.
Üst düzey bir Kürt kaynak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, çalışmalarını ve resmi faaliyetlerini finanse etmek için gerekli fonların tahsis edilmesinin ardından komisyonun Kürt, Türkmen ve Arap üyelerden oluşacağını belirterek, yaklaşık 10 gün sonra ilk toplantısını yapacak olan komisyonun çalışma planına ilişkin bir rapor yayınlamasının beklendiğini söyledi.
Resmi kaynaklara göre komisyonun icra başkanlığını Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yapacak.
Anayasanın 140. maddesi, normalleşme, nüfus sayımı ve referandum gibi 3 adımı uygulamakla yükümlü.  Ancak Koordinasyon Çerçevesi’nden bir yetkili, yakın vadede bunların olamayacağını ifade etti. Şarku’l Avsat’a konuşan yetkili, “Kerkük krizi çözülmeyecek, 140. maddenin uygulanması için saha ve siyasi imkan yok” dedi.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”